Bir Başlangıç, +Arayanlar[1] İçin

İnternet: haritası çıkarılmamış bir kıta ve dipsiz bir kuyu. Bu yazının yazıldığı tam şu anda, ağda 15 milyara yakın dizinlenmiş sayfa vardı[2] ve bu sayı geometrik olarak artıyor. Bu rakamın da düşük bir tahmin olduğunu unutmayın. En azından bugün için en iyi arama motoru olan Google bile ağın belki de en iyi ihtimalle üçte birini tarayabiliyor. Dolayısıyla şu anda 50 milyarın üzerinde sayfa olduğunu söylemek abartılı olmaz.

Böyle başlıyordu Fravia'nın 2000 tarihli giriş bölümü. Aynı yazının 1997 tarihli sürümünde, biraz naifçe de olsa (ki muhtemelen O da aynı görüşte ve bu yüzden değiştirmiş fakat arşivleme amacıyla veya nostaljik nedenlerle hala tutuyor), şunları demiş:

Geldiğini görebiliyorum... Bir kaç yıl içinde en önemli işlerden birisi ağda arama yapmak olacak (aslında haksız sayılmaz; bu bir bakıma doğru). Bir çok yeni dal oluşacak: ağ-araştırmacıları, ağ-takipçileri, ağ-arayanları, vb. Zen ve "hissetmekle"[3] beraber geniş küresel bilgi sahibi olmak gerekecek.

İçinde yaşamak zorunda bırakıldığımız aptalcasına ticari eğilimli toplumun hiper-uzmanlaşmasından, hakedilmiş bir çıkmaz sokağa çıkan gayet iyi bir panzehir: yalnızca açık fikirli, becerikli araştırmacılar büyük resmi bir perspektif içinde görebilecek, ve ihtiyaç duydukları her şeyi (tabii ki bir bedel ödemeden), Vivaldi'nin 7 numaralı Fa Majör keman ve çello için Konçertosu'ndan (ağda var), Police Criminelle, Technique et Tactique'in ikinci baskısına (bu da ağda mevcut) ya da Batı Avustralyalı'nın İngilizce Yazmak için Başucu Kitabı'na dek (ve bu da var), ama herşeyi bulabilecekler.

İnsanlık tarihi boyunca ilk kez, ağa erişiminiz varsa, kütüphanelerle dolu büyük bir şehirde yaşamakla, fakir bir ülkede, hiç bir şeyin ortasında yaşamanın FARKI KALMAYACAK. Fenerci'nin hayali gerçek oldu! Ağdaki her şey bedava! Yani, her kitap, gazete, üniversite makalesi, görsel, ve (pek yakında) ses, müzik ve film (teknik olarak bu da gerçekleşti)!

Bu şu demek: yığınlarca anlamsız çöp arasında, insanlığın TÜM BİLGİ BİRİKİMİ artık ağda, keşfetmeniz ve yararlanmanız için. Eğer inanmıyorsanız sadece aramayı öğrenin, şaşıracaksınız!

Gençlik heyecanı mı? Belki de. Hayal mi? Büyük olasılıkla. İnsanlığın bilgiye erişimini eşit kılacak, zenginin de fakirin de, gelişmişin de az gelişmişin de ondan hakça yararlanacağını, farklılıkların azalacağını ummak tabii ki saflıktı. Belki de değildi.

Aramak! Neyi arıyoruz ve niye arıyoruz? Bazılarının taktığı adla içinde yaşadığımız bilişim çağında, bilgiyi aramamız yerine bilginin bize gelmesi daha uygun olmaz mı?[4] İlk bakışta geliyor gibi. Örneğin güncel haberlere bakarsak:

Facebook Tehlike Saçıyor[5]
Yok canım, daha neler! Haberin başlığı bize Facebook'ta virüslerin, tehlikeli programların, şiddetin kol gezdiğini ima eder gibi değil mi? Fakat aslında ne oluyormuş, onu da haberden okuyalım:

Popüler internet sitesi Facebook, 55 milyon kullanıcısının gizlilik haklarını tehlikeye atan "Beacon" programını kapatacak. Facebook üyelerinin internet üzerinden yaptıkları alışverişleri ve ziyaret ettiği siteleri takip ederek Facebook profillerinde yayınlayan Beacon programına, hem kullanıcılardan, hem de dijital haklar aktivistlerinden büyük tepki geldi.

Yani aslında Facebook özel yaşamın gizliliğini ihlal ediyormuş! Herhalde insanların kişisel bilgilerini gönüllü olarak verip diğer insanlarla paylaştığı dikkate alındığında, böyle bir başlığın ilgi çekmeyeceğini düşünmüş olacaklar ki bir tehlike icat etmişler. Tabii Facebook'u ticari açıdan değerli kılan şeyin tam olarak bunu yapıp, mal ve hizmet üretenlere satmak olduğunu da atlamışlar.

Suyu daha fazla bulandırmamak için, zira bu yazılar da arama motorları tarafından taranıp dizinlenecek, ikinci bir örnek olarak alkollü içkiler ve devamında şarabın faydalarını okuyabilirsiniz.

Eğer hala siz, naifçe bile olsa, bilginin size manipule edilmeden sunulacağını düşünüyorsanız, üstelik de Türkiye'de, ikibuçuk yayın kuruluşunun olduğu güzide ülkemizde, bu kategorideki yazıları okumak size bir şey kazandırmayacak. Uzaktan kumandanızı alıp koltuğunuza kurulun ve içkinizle beraber size sunulan hapı yutun. +Arayanlardan olmak istiyorum diyorsanız devam ediyoruz:

Fravia, kesinlikle bir konuda haklıydı: o da bilginin, en safından en kirlisine artık parmaklarımızın ucunda olduğuydu. Ama gürültü, çamur, sis, her ne derseniz, o kadar fazla ki! Bilgi orada, fakat ulaşmak öyle kolay değil; önünüzde bir sürü engele ek olarak yasalar da var ve onlar da egemenlerin yanında.

Umutsuzluğa mı kapıldınız? Gidin kendinize bir tarikat seçin; öbür tarafı bilmem ama bu sınav yerinde maddi faydaları olabilir.

Mücadelecilerden misiniz? O zaman bu zorlu uğraşta bazı araçlara ihtiyacınız olacak:
  1. İyi bir işletim sistemi[6].
    Sizi yol ortasında bırakmayacak, haberiniz olmadan ne yaptığınızı kimseye fısıldamayacak, her türlü eğip bükebileceğiniz bir işletim sistemine ihtiyacınız olacak. Bugün (zor gelebilir) olmasa da yarın.
  2. İyi bir tarayıcı[7, 8].
    Her türlü eklenti desteğiyle Firefox.
  3. Açık bir zihin.
Bunlar, başlangıç için yeterli. Diğerleri yeri geldikçe sunulacak.

[1] Dönüşüm yazısında söz verdiğim gibi. Arayanların önünde niye bir "+" imi olduğuysa ev ödeviniz. Yazılar belli bir sıra takip etmeyebilir ve ben de Fravia'ya birebir uymayabilirim: O dilbilimci, benim mesleğimse siyasal bilimler.
[2] Linkleri yeniledim, dolayısıyla rakamlar günceldir.
[3] +ORC'nin derslerine bir gönderme.
[4] Bu yazı dizisi çerçevesinde bilgi ve haber arasında ayrım gözetmiyorum.
[5] Link verip bu bilgi kirliliğine ben de katkıda bulunmak istemiyorum ama bu da ahlaki bir zorunluluk: (http://www.haberturk.com/haber.asp?id=46711&cat=210&dt=2007/12/06).
[6] Bu, bir çoğunuza zor gelebilir. İsteyenler Windows ile yollarına devam edebilir.
[7] Tarayıcı bana, ingilizce "scanner" dediğimiz aleti anımsatıyor; bir türlü sevemedim. TBD sözlüğünde de bir karşılık önerilmemiş ama tekliflere açığım.
[8] Fravia ile, kendisi de duygusal davrandığını kabul etmesine rağmen, burada ayrılıyoruz. O (keza ben de), Opera'yı tavsiye ediyor. Daha önce belirttiğim gibi siyasal bilgiler geçmişim yüzünden, biraz da püriten olmak kaygısıyla, ben açık kaynak kodlu Firefox'u tercih etmenizi istiyorum. Ayrıca FF'nin 2.0.10 sürümünü denedim ve çok beğendim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Cadılar Tanrıçası Aradia

Gezegen Simgeleri