Dördüncü Göz

Chicago'nun Humboldt modelini izlediğini göstermek için daha pek çok örnek verilebilir. Kurumun her parçası, fakülte'den yöneticilere, öğrencilerden kütüphane ve basımevine, özgün bilimsellik ve onunla ilişkili eğitim programlarını herşeyden üstün tutmak için çabalamıştır. Bu modele uygun olarak, üniversite eğitim programının bütün unsurları, işleri gereği gelişmiş bilgi birikimine ihtiyaç duyan geleceğin araştırmacılarını ve profesyonellerini yaratacak kararlı ve uzmanlık gerektiren işlere göre ayarlanmıştır. Bunu mantıksal sonucuna kadar ilerletirsek, Humboldtcu üniversite modeli bizi nereye götürecektir? Kabul edin, etmeyin, bu mantık üniversiteyi lisans programları verme külfetinden (en azından ilk iki yılından) kurtarmayacak mıdır (Almanya'da böyle olmuştur)? [Siz üniversiteyi hocanın yoklama alıp ders anlattığı bir yer sanıyordunuz degil mi? Biraz daha okuyun... ve şaşırın. A] Bu fikrin burada kimsenin aklına gelmediğini sanmayın. Universitenin açılışından hemen s

gölköy adında bir yer varmış gelibolu'da televizyonda gösterdiler geçen gün. gelenek edinmiş köy halkı, 'ben kendimi bildim bileli bu böyledir' diyor muhtar: 29 ekim'de sünnet ederlermiş çocuklarını... derken ekranda entarili bir çocuk belirdi kirvesi tutmuş kolundan yatırdılar bir kamp yatağına, ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi elinde bıçağıyla, çocuk kaldırdı başını, bağırdı: 'yaşasın cumhuriyet' diye bunun üzerine de ekran karardı. -- Can Yücel Kutlu olsun.

Sahne : Şehrin işlek olmayan sokaklarından birinde kaldırımda yatıyorum ve dört kişi karnımdan ve baldırlarımdan istifade ederek uyukluyor. Bir polis memuru yürüyerek bize yaklaşıyor. Memur : Pekala, ne oluyor burada? Müşterilerimden biri : (yarı uykulu, şaşırmış) Hımm? Ha? Ne?... Ben : (teskin ederek) Şşş, yok bir şey. Uyumaya devam et. Müşteri : Hımmm...zzzzzzzz. Memur : Bakın, gerçekten de kimliğinizi görm... Ben : (fısıldayarak) Şşş, işte lisansım. Memura Profesyonel İnsan Yastığı Lisansı 'mı uzatıyorum, bu, eğitimim ve niteliklerimin Colorado eyaletinin insan yastığı kıstaslarına uygun olduğunu, hatta aştığını göstermeye yeter de artar bile. Memur : (lisansa göz gezdirerek, fısıldayarak) Tamam, herşey uygun görünüyor. Etrafta bu kadar kaçak insan yastığı varken dikkatli olmamız gerekiyor. Özellikle de o geçen ayki iki olaydan sonra. Ben : (fısıldayarak) Anlıyorum. Onlardan bir tanesi benim sürekli müşterimdi. Memur : (fısıldayarak) Hay Allah, çok üzüldü

Ayfercan söylemese haberim bile olmayacaktı, Kate'in sitesine giriş mahkeme kararıyla engellenmiş. Bu olayı biraz inceleyelim: Vatandaş A, ABD vatandaşı Kate'in ABD'deki sitesinin içeriğinden rahatsız olmuş; Üşenmemiş, gitmiş dava açmış; Sanırım şöyle bir şeyler demiştir: Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Siteye baktım, beni çok rahatsız etti. Diğer Türk vatandaşlarının benim çektiğim ıstırabı çekmesini istemiyorum. Mahkemenizden kalanları kurtarmasını rica ediyorum. Gelişme herhalde şöyle olmuştur: Mahkeme - Aaa, vallahi doğru. Vatandaş A rahatsız olmuşsa, kesinlikle kalan 69 milyon 999 bin 999 kişi de rahatsız olacaktır (Nüfusumuzun 70 milyon olduğunu varsayıyoruz). Siteye erişimi engelliyor ve vatandaşları bu muzır etkiden kurtarıyoruz. Sıradaki... Analize devam edelim: Davacı : Vatandaş A Davalı : Kate Hüküm giyen : Diğer vatandaşlar. Wordpress Sansürü yetmezmiş gibi işte bir ayıp daha. Ayıp sözcüğünü nazik olmak için söylüyorum, yoksa henüz bitire

Dünyada her dört saniyede bir kadın bir çocuk doğuruyor. Görevimiz, o kadını bulmak ve bunu yapmasına engel olmak. -- Doğum Kontrol Timi Komutanı

En son kral, en son papazın barsaklarıyla boğulmadan insan özgür olmayacaktır. -- Denis Diderot