Kayıtlar

Mart, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2008 Yılının En İyi Kitabı

Başlık sizi şaşırtmış olabilir, ne de olsa bu tür beyanlara yılsonlarına doğru rastlarız: Yılın en iyi filmleri, romanları, öyküleri, arabaları, en konuşulanları, en çok dinlenenleri, en enleri, vb. Ama şaşırsanız da şaşırmasanız da 2008 yılının en iyi kitabı bugünden belli. Yazarı Marion Bataille, ve henüz yayınlanmamış da olsa ISBN numarası 978-1-59643-425-7. Tahminen Eylül Ekim gibi kitapçıların raflarını süsleyecek. Kitabın ilginç bir konusu var ve olabildiğince yalın biçimde anlatılıyor. Yazar konusuna iyi çalışmış ve bazılarınca çok dar olabilecek bir temayı olağanüstü güzellikte işlemiş. Tanıtımını da bir adet videoyla yapmış. İzleyin ve bugünden siparişinizi verin.

Haiku #14: Les Miserables

Resim
Savaşma seviş En az üç çocuk diyor İş mi? O kolay!

Ege, Siyah-Beyaz

Resim
Tüfek icad oldu, mertlik bozuldu demiş Ege'nin efeleri bir zamanlar. Sanırım aynı şey renkli filmlerin çıkmasıyla fotoğrafçılık için de söylenebilir. Siyah-beyaz resimlerin kendine özgü bir burukluğu, bir hüznü, nasıl demeli, insana tattırdığı bir melankoli hissi var. Fazla renk sizi yüzeysel bakmaya zorluyor, kırmızılar, sarılar, yeşiller arasından göremiyorsunuz. Siyah-beyazsa sizi adeta içine çekiyor, gel ruhumu dinle, hisset kimselere göstermediklerimi der gibi. Sizi daha derinlere bakmaya teşvik ediyor, sanki size bir sır verecek ve onu yalnız siz ama siz bileceksiniz. Can'ın Ege gezisinde çektiği fotoğraflardan siyah-beyaz bir seçki yaptım. Bakalım resimler sizinle hangi sırlarını paylaşacak? Fotoğraflar: © 2008, CanS

Unutulan Kurbağalıdere

Resim
Ortaokul yıllarında okulu kırıp gitmeyi en çok sevdiğim yerlerden biriydi Kurbağalıdere. Yoğurtçu Parkı'nda panayırımsı bir yerde düzenli langırt oynadığımızı anımsıyorum. Fakat en gözde eğlencemiz tabii ki sandal kiralayıp Moda senin Fenerbahçe benim gezmekti. Sandallarla yarışırken çarpışıp hasar verdiğimiz sandalın sahibine hala borcumuz var. Şehrin deterjanla temizlenen bütün pisliği bu sakin yeri neredeyse yok etmişti. Son bir kaç yıldır yapılan temizleme çalışmaları dereyi temizleyemediyse de kokuyu gidermiş. Artık oturup derenin sakinleri olan balıkçılarla çay içebiliyorsunuz (gerçi bir lira biraz pahalı ama olsun). Derenin kıyısında oturmak sanki gerçeküstü bir deneyim. Yüz metre ötenizde gürültü, arabalar, kalabalık var fakat o eski ve dökülmekte olan binalar, sizin için bütün o sesleri süzüyor; huzur içinde çayınızı için diye. İçmeniz, ve hatırlamanız için. Langırtı, sandalları, geçen yılları... Ben çay içtim, Can'sa fotoğraf çekmiş. Fotoğraflar: Can

İşi Kökünden Çözelim!

Resim
Resim: Everything Wolf Yetkililerin yürüttüğü Ergenekon Operasyonu'nu hayranlıkla izliyorum. İşçi Partisi Başkanı Doğu Perinçek, Genel Sekreter Ferit İlsever, Cumhuriyet Gazetesi yazarı İlhan Selçuk ve İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun gözaltına alınması , ben de bu işin çok derinlere gideceği izlenimini uyandırdı. Bu gidişle memleketin yarısı gözaltına alınacak. Bu da piyasaları pek olumsuz etkileyecek; dolar fırlayacak, borsa düşecek, yabancı yatırımlar gelmeyecek. Yazık değil mi? Oysa çözüm çok basit ve ücretsiz kullandırmaya da hazırım. Benim bir zaman makinem var. Daha bir kaç saat önce beşbin yıl geriye gidip Ergenekon'dan şu lanet Türkleri dışarı çıkaran Asena namıyla bilinen kurdun yerini tesbit ettim. Yukarıda resmini de görüyorsunuz. Bütün bu olayların sorumlusu işte bu mendebur hayvan. Bırakalım küçük oyuncuların peşinden koşmayı, asıl sorumluyu halledelim.

Anonim İletişim Sistemleri - Sansürü Aşmak (9)

Resim
Sansürden kurtulma teknolojileriyle anonim iletişim sistemleri birbirine benzer ve çoğunlukla birbiriyle ilşkilidir, fakat tamamen farklı kıstaslarla çalışırlar. Anonim iletişim sistemleri kullanıcının kimliğini içerik sağlayıcıdan gizleyerek mahremiyetini korumaya odaklanır. Buna ek olarak, gelişmiş sistemler kullanıcının kimliğini iletişim sisteminin kendisinden bile gizleyebilmek için[2] farklı yöneltme teknikleri kullanırlar. Sansürü aşma tekniklerininse anonimlik birinci hedefleri değildir. Aksine, öncelik kullanıcının internet erişimini kısıtlayan engelleri güvenli şekilde aşmaktır. İçerik engellemlerini aşmak güvenli iletişim teknolojisini ve bir dereceye kadar gizliliği gerektirir fakat anonimliği değil. Anonim iletişim sistemleri sık sık sansürü aşmak için kullanılır. Bir avantajları bağlanabilecek bir şebekenin hep olması ve bunu yaparken de anonim olunmasıdır. Kullanılmaları için kişinin kullanılan bilgisayarda uygun izinlerinin olması ve yazılım kurabilmesini gerektir

Tünel Açmak - Sansürü Aşmak (8)

Kapı yönlendirme (ing: port forwarding) olarak da bilinen tünel açma (ing. tunneling), güvenilir olmayan (herkesçe dinlenebilen) şifresiz trafiği şifreleyip sarmalamaya olanak sağlar. Sansürlenmiş bölgedeki kullanıcı sansürlenmeyen yerdeki bilgisayara bir tünel açacak yazılımı bilgisayarına indirmek zorundadır. Kullanıcının bilgisayarındaki bütün hizmetler kullanıma açıktır, fakat onun isteklerini ve gelen talepleri yönlendiren bilgisayarla kendisininki arasında şifrelenmiş bir tünel kullanılır. Çeşitli tünel açma programları mevcuttur. Sansürsüz yerlerde tanıdığı olanlar özel tüneller yaratabilir, olmayanlarsa ticari hizmet satın alabilir (çoğunluğu aylık abonelikle hizmet verir). Bedava tünel hizmeti veren şirketlerse gelirlerini reklamlarla sağlar. Reklam trafiği şifresiz olduğu için dinlenebilir ve kullanıcının tünel hizmeti kullandığı anlaşılabilir. Artı bir çok tünel hizmeti alan adı taleplerini sızdıran socks proxyler kullanır. http-tunnel hopster htthost Artıları: Tüne

Anılar Caddesi

Resim
Televizyonun televizyon olduğu, programlarda az da olsa kalite diye bir şeyin arandığı yıllar vardı; ve o yılların gözde dizi ve programları. Aslında önceleri çocuklar için tasarlanmışsa da izleyici kitlesinin yaş ortalamasının her geçen gün yükselmesi dolayısıyla yetişkinlere yönelik bir dizi oldu "Muppet Show." Yakışıklı sunucu kurbağa, çekici Bn. Domuz (şimdi adını çıkaramadım), locadan her şeye muhalefet eden yaşlı amcalar (en çok bu ikisini beğenmişimdir) ve olağanüstü kukla orkestrasıyla sanırım orta yaşın üzerinde herkesin gönlünde bir şekilde yer etmiştir. İşte size günün neşesi: Muppetler "Mana Mana" şarkısını yorumluyor. Anılar Caddesi'nde, bir klasik eşliğinde yürüyelim; elele, birlikte.

Clarke Öldü

Resim
Tanınmış fakat yaşlı bir bilim insanı bir şeyin mümkün olduğunu söylüyorsa, büyük bir olasılıkla haklıdır. Eğer mümkün olmadığını söylerse, muhtemelen haksızdır. Mümkün olanın sınırlarını keşfetmenin tek yolu imkansız olana doğru birazcık gitmektir. Yeteri derecede gelişmiş bir teknolojiyi sihirden ayıramazsınız. Bunlar geçen gün 90 yaşındayken kaybettiğimiz ünlü bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke'ın üç yasası; 2001: Bir Uzay Efsanesi (Stanley Kubrick tarafından filme de çekilmişti) ve Rama'yla Buluşma kitaplarının yazarının. Bu arada 2001'in ilginç bir özelliği de filmle beraber yazılan bir roman olması. Kubrick, Clarke'ın yazdığı senaryo taslaklarının çoğunu "daha iyisini yapabilirsin" diyerek geri çevirmişti ve kitap, film vizyona girdikten altı ay sonra yayınlandı. Clarke ve Kubrick'in ilk insansıları savaşçı olarak resmetmesi ve silah geliştirmeyi daha yüksek bir zekaya ulaşmanın temeli olarak göstermesi büyük tartışma yaratmıştı (Ama sanırım h

Unutalım Gitsin

Resim
Nasıl olsa kendi kültürümüze, tarihimize yabancıyız. Unutalım! Biz dünyanın yüzelli ülkesinden yüzkırkına vizeyle girebilen dünya vatandaşlarıyız zaten. Neville Chamberlain, Luc Besson ya da Rudolf Diesel'in doğum gününü hatırlamak biz güneş sistemi yurttaşları için daha önemli. Onları analım! İsim vermeden geçeceğim o insanlar kimlerden bahsettiğimi anlamıştır (Esmeray'ın şarkısındaki gibi Sarıkız dahil herkesi sayıp, bir yari saymayanlardan bahsediyorum). Çanakkale'de düşmüş bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Anzaklardan yalnızca sıhhıye er Kirkpatrick'in yaralıları taşıdığı eşekle çektirdiği fotoğrafı koydum (19 Mayıs 1915'te Çanakkale'de yaşamını yitirdi ve mezarı orada). Anzaklara selam yollayıp, gerçek dünya vatandaşlarına barış dolu günler dilerim. Resimler: Çanakkale Turizm Md ve Visit Gallipoli

Beyoğlu; Issız, Boş ve Güzel

Resim
Şehirlerin kalabalıklaşması ciddi bir sorun. Sakinlerine yüklediği stres ve külfet bir yana, onları hem çirkinleştiriyor, hem de görünmezliğe itiyor; belki yüzlerce kez geçtiğiniz sokakların, caddelerin, binaların güzelliğini fark edemiyorsunuz. Sesleri ve hareketleri bastırmaya çalışırken beyniniz size oyun oynuyor ve olması gerekenden azını algılıyorsunuz. Buna ilk kez bir yılbaşı ertesi, Barbaros Bulvarı'ndan Beşiktaş'a inerken tanık olmuştum. Sabahın beşinde, her yer boşken, arabalar, gürültü, insanlar ortalıkta yokken, bir bulvar bu kadar mı güzel olurdu? Deniz kıyısına doğru, yokuş aşağı rahvan gitmek bu kadar mı insana keyif verirdi? Daha önce nasıl görememiştim? Fotoğrafla aram o sıralar yoktu (şimdi var ama bu kez de fotoğraf makinem yok - iç geçirme sesi) ve bunu ne yazık ki kaydedemedim. Belki Can yapar, kimbilir? Beyoğlu'nu, namı diğer Pera'yı boşken, Can'ın resimleriyle bir gezin isterseniz; bakalım tanıyabilecek misiniz? Fotoğraflar

Buğdayı Öldüren Mantar İran'a da Sıçradı

Resim
Birleşmiş Milletler (UN) Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO, Food and Agriculture Organisation) bildirdiğine göre buğdayı yok eden tehlikeli mantar türü İran'da da tesbit edildi (ing). Sporları kıtalar arasından rüzgarla taşınan ve daha önce Doğu Afrika'da ve Yemen'de görülen buğday sapı pasının varlığı Hamadan'daki laboratuarlarda teyit edildi. Zeytin gözlü, badem bıyıklılar renk renk örtüler, değişik modeller, saç, kıl ve tüyle uğraşadursun, buğday pası mantarı Asya ve Afrika'daki buğday türlerinin %80'ini tehdit ediyor. FAO, Afganistan, Hindistan, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi İran'nın doğusundaki ülkelerin çok dikkatli olmalarını istedi. FAO'nun Bitki Üretim ve Koruma Bölümü Başkanı Shivaji Pandey mantarın çok hızlı yayıldığını ve doğrudan risk altındaki ülkelerin buğday üretimini ciddi şekilde azaltabileceğini söyledi ve "Pasın yayılmasını önlemek için gösterilen çabalar çoktan gıda fiyatlarını tetikledi," diyer

Yutüp, Yutyub, Yutup, Yutub, Youtube

Resim
Savcılık talep etmiş, mahkeme onaylamıs olduktan sonra bana düşmez ama nasıl olsa memlekette kimse yasaları iplemediği için ben de bir şeyler söyleyeyim istedim. Gelin bir Youtube Yüksek İstişare Konseyi (YYİK) oluşturalım ve başına da beni getirelim (en yüksek dereceden müsteşar maaşı eksi %20'ye çalışırım). Yayınlanan videolarla sıkıntısı, derdi olan kişi, kurum ve kuruluşlar bana başvursun, ben de Youtube'a bunu yazıyla bildireyim. Eğer üç iş günü içinde videoyu kaldırırlarsa sorun yok. Kaldırmadılar mı, o zaman erişimi durdururuz. Bunun çok faydası olur. Bir kaç tanesini saymak gerekirse: Dünyaya yasakçı gözükmekten kurtuluruz; Alay konusu olmayız; Ben bir iş sahibi olurum; Ofisime sekreter, çaycı, sürücü, vb gerekeceği için bir kaç kişi daha iş sahibi olur; Yoğun iş yükü altında ezilmemek ve vatandaşa yakın olabilmek için bölge müdürlükleri kurarız. Yakın arkadaşlarımı bölge müdürü yaparım, onlar da iş sahibi olur; Onlara da muhasebeci, bekçi, müstahdem gerekeceği

Beğendiğim Kadınlar

Resim
Kate ve Heather 'dan beri hayran olduğum kadınlar dizisine yeni birisini eklemediğimi dün tesadüfen farkettim. Portishead'in solisti Beth Gibbons da bu kategoriye giriyor. Müzik konusunda biraz saplantılıyım ve genelde erkek seslerini kadın seslerine göre daha çok severim. Kadınların sesini beğenmem için sesin farklı bir niteliğe, nasıl diyeyim tınıya sahip olması gerek. Gibbons'da sesini bu şekilde kullanabilenlerden. Sitesinde dinlediğim (konser kaydını değil, stüdyo kaydını dinleyin) Candy Says de "... diyor" dizime eklendi (Dizide Velvet Underground / Lou Reed'den Stephanie Says gibi şarkılar var). Buraya hangi videoyu alacağımda bir süre kararsız kaldım. Glory Box 'ta çok az görünüyor ama içtiği sigaranın dumanı bile olabilirdim doğrusu. Sonuçta Roads 'da karar kıldım ki bunun üç sebebi var: kayıt daha iyi, Beth devamlı ön planda ve bu şarkıyı daha çok severim. Beth size seks, ayakkabı, parfüm ya da deri mont satmıyor. Yalnızca şarkı söyl

Perşembe Pazarı

Resim
Perşembe Pazarı İstanbul'un eski semtlerinden. Kentin kendine özgü dağınık düzeninden nasibini almış ve tarihin garip bir cilvesi olarak bankalar, hırdavatçılar, elektronikçiler burada toplanmış. Şu ya da bu şekilde bir aksesuara, yedek parçaya, üretimden kalkmış bir ürünün parçasını bulmaya, kapı ziline, klozet veya matkap ucuna ihtiyacınız varsa, burada bulamazsanız Türkiye'de yok demektir. Bu hemen her şey için doğrudur. Beşinci katta kilise mi arıyorsunuz, burada vardır (Aya Andrea). Dünyanın en eski ve küçük tüneli mi, o da buradadır. Türk Ortodoksluğunun merkezi de Ali Paşa Değirmeni sokağındadır. Ama bu ayrıntıları turizm ve tarih sitelerine bırakıp, Can'la beraber kimsenin dikkat etmediği bir Perşembe Pazarı'nı gezelim sizinle. İstanbul'un en güzel çayı burada Aynı kahve, uzak çekim Bir zamanlar neydi! Ergenekon örgütünün atölye görünümündeki gizli merkezi Ergenekon örgütü haberleşme merkezi Hükümeti devirmek için kullanılacak halat ve iple

Erkeklerin Dünyası

Resim
Devlet büyüklerimiz (hepsi erkek) tavsiye etmiş: üç çocuk yapılması pek iyi olurmuş. İsabet etmişler. O zaman siz doğurun! Kadınların nasıl giyinmesi, konuşması, çalışması, daha doğrusu çalışmaması, dolaşması, okuması, gezmesi, yürümesi, içmesi, yatakta nasıl davranması hakkında her şeye karar vermekte çok iyisiniz. Siz yapın! Yaşamınızdan doğum sonrası sıkıntılarıyla birlikte üç yılı siz harcayın. Karnınızda fazladan bir yükle dokuz ay, üç kez siz dolaşın. Tesettüre uygun hamile giysilerini Ağustos sıcağında siz giyin. Kariyer planınıza çocuğu siz sıkıştırın. Sigara, içki içiyorsanız, çoçuk zarar görmesin diye içmeyi siz bırakın. Siz uğraşın hamilelikte aldığınız kiloları vermek için. Siz anne olun, cennete de siz gidin! Güle güle!

Herkese Açık Vekil (Proxy) Sunucular - Sansürü Aşmak (7)

Resim
Açık sunucular bilerek ya da başka nedenlerle uzak bilgisayarların bağlanabilmesi için açık bırakılmış sunuculardır. Bu sunucuların kamu hizmeti olarak mı açık tutulduğu yoksa yanlış ayarlandıkları için mi erişilebildikleri belirlenemez. UYARI: Yerel yasaların yorumlanmasına tabi olarak, açık vekil sunucuların kullanımı yetkisiz erişim olarak değerlendirilebilir ve ceza söz konusu olabilir. Açık vekil sunucuların kullanılması tavsiye edilmemektedir. Açık vekil sunucular bulmak Bir çok site açık sunucu listelerini düzenli olarak yayınlar, fakat bu vekil sunucuların hala çalışır durumda olduğunu göstermez. Bu listelerdeki hiç bir bilginin, özellikle de anonimlik düzeyi ve sunucunun coğrafi yerinin doğruluğunun garantisi yoktur. Bu servislerden yararlanmak size ait bir risktir. Açık sunucu listeleri veren siteler: antiproxy.com rosinstrument.com multiproxy.org publicproxyservers.com Yazılım: Proxy araçları sourceforge.net Açık vekiller: sıradışı kapılar Ulusal düzeyde

Vekil (Proxy) Sunucular - Sansürü Aşmak (6)

Resim
Vekil ya da proxy sunucu, kullanıcıyla ziyaret edilen site arasında konumlanır ve istemci (ziyaretçi) ve sunucu arasında tampon görevi görerek ağ trafiği (http), dosya transferi (ftp) ve şifrelenmiş trafik (ssl) dahil olmak üzere çeşitli uygulamaları destekleyebilir. Proxy sunucular, bireyler, kurumlar ve devletler tarafından güvenlik, anonimlik, bellekte saklama ve filtreleme dahil, çeşitli amaçlar için kullanılır. Vekil sunucu kullanmak için, son kullanıcının internet tarayıcısını ayarlaması ve vekil sunucunun adını veya numarısını, artı çalıştığı kapı (port) numarasını girmesi gerekir. Çok basit olmasına rağmen, kütüphaneler, internet kafeler ve işyerleri gibi halka açık erişim noktalarındaki tarayıcıların ayarlarını değiştirmek her zaman mümkün olmayabilir.[1] Artıları: Ağ trafiğine (http) ek olarak diğer trafik çeşitlerine de saydamca vekalet edecek yazılım bolluğu arasından seçim yapmak çok zor ve hepsi de standart olmayan kapılarda (port) çalışabiliyor. Herkese açık vekil su

Dalgalar ve Toplumlar

Resim
Toplumların karakterini belirleyen öğeler arasında ilk sırayı coğrafya alır. Dayattığı zorluklar, aşılması gereken engeller insanları terbiye eder. Bir coğrafya düşünün: toprakları o kadar verimlidir ki tohumları rüzgarda saçmanız ekinin bitmesi için yeter; su mu lazım, kazmayı vurun, iki metre derinde suya ulaşırsınız; yazın havalar katlanılabilir sıcaklıkta olurken, kışın 250 km güneye gidin, donmazsınız; denizleri ve göllerinde balık boldur; eloğlu tuz için kayaları eşelerken sizin tuzdan gölünüz vardır, daldırın kepçeyi, küreği, işte size tuz; enerji mi lazım, onlarca irili ufaklı akarsuyunuz emrinize amadedir; denizleri mutedil dalgalıdır, gemilerinizin mükemmel olması gerekmez, su üstünde dursun yeter. Benzeri coğrafyaların insanları için mücadele, arzu, hırs, dayanıklılık, güç, çalışma, risk, planlama gibi sözcüklere yüklenen anlam, zor koşulların egemen olduğu yerlerdeki insanların o sözcüklere yüklediği anlamdan farklıdır. Çeviri yaparken sözlükler bir şekilde size karşılığı

Duvardaki Yüzler

Resim
Beyoğlu'nun arka sokaklarındaki gezintimize devam ediyoruz. Geçen seriden yüklemediğim bazı fotoğrafları buraya aldım. Resimlerin bence en çarpıcı yanı sanki insanlara, topluma bir mesaj vermeye çalışırmış gibi olmaları. Burada isyan duygusunun yerini bazen kayıtsızlık, bazen meydan okuma, bazen de hayal kırıklığı almış sanki. Bunu sözcükler anlatmaya yetmiyor. Fakat en azından içim biraz rahat. Can'ın çektiği resimleri şu kayan kumlar arasına atarak biraz hafiflemiş gibiyim. Yine de kralın vicdanı kapımı çalacak gibi. Pek umudum olmasa da dilerim başkalarınınkini de çalar. Eğilip kalkmak güzel ama dik durmak çok zor. Fotoğraflar: CanS, © 2008

İnsan Vücudu Güzeldir

Resim
Halkima Duyuru Yandaki afişin Dördüncü Göz Cumhuriyeti resmi müstehcenlik yasalarına uygun olduğu ve her yaştan izleyicinin bakmasında bir sakınca olmadığı tesbit edilmiştir. İnsan vücudu güzeldir . -- Dördüncü Göz Episkopos İmamı Süpergöz

Dünya Kadınlar Günü Posterleri

Resim
Kitabını açıp kadınsız insanlık tarihini her okuyuşunda, kız çocuğu daha değersiz olduğunu öğrenir. -- Myra Pollack Sadker Pek bilinmez ama Dünya Kadınlar Günü 'nü ilk kutlayan 28 Şubat 1909'da Amerikan Sosyalist Partisi olmuştur. İş koşullarının kötülüğünü ve ücretlerin yetersizliğini protesto etmek isteyen kadınlar 8 Mart 1857'de New York'ta yürür fakat polisçe şiddet kullanılarak dağıtılırlar. Bunu izleyen 8 Mart'larda yürüyüşler devam eder. 1908'de 15000 kadın, çalışma saatlerinin kısaltılması, ücretlerin artırılması ve oy verme hakkı için New York'ta yürür. Kadınlara asıl destek, 1917 Ekim Devriminden sonra gelir. Bolşevik feminist Alexandra Kollontai'ın Lenin'i ikna etmesi sonucu 8 Mart Rusya'da resmi tatil ilan edilecektir. 8 Mart, hemen hemen tüm eski Doğu Bloku ülkesinde hafta olarak kutlanır. Kadınların bir çok hakkı elde etmesinden mi bilinmez, siyasal vurgusu günümüzde yitmiş, artık erkeklerin kadınlara gül alıp, yemeğe götürdüğ