Giordano'nun Paris Yılları - Bruno (2)

giordano bruno gezegenler
1581'de Bruno Paris'e gider ve felsefe konferansları vermeye başlar. O yıllarda bilim adamlarının bir yerden diğerine gitmesi, konferanslar vermesi sık rastlanan bir durumdur. Bruno çok kolay yeni iliskiler kurar, ve fikirlerinin ateşiyle temasta bulunduğu her grubun ilgisini uyandırır. Unü bu yeni felsefi dehayı tanımak isteyen kral III. Henry’ye kadar ulaşır. III. Henry Bruno’nun sanatının sihirbazlık mı yoksa büyücülük mü olduğunu merak etmektedir zira onun daha iyi ve uzun sureli hafıza için bazı yöntemler üzerinde çalıştığını duymuştur. Bruno kralı ziyaret eder ve yöntemlerinin bilginin organize edilmesiyle ilgili olduğuna kralı ikna eder. Artık kendisine çok iyi bir hami bulmuştur ve bunun kısa sürecek Paris kariyerinin başarısına katkısı büyük olacaktir.

İşte bu dönemde Bruno’nun ilk eserlerinden biri olan "De umbras Idearum" (Fikirlerin Gölgeleri) basılır ve bunu “Ars Memoriae” (Bellek Sanatı) izler. Bu kitaplarda fikirlerin yalnızca gerçeğin gölgeleri olduğunu savunur, ki bu o dönemin insanlarına aşırı garip gelecektir. Aynı yıl, bir üçüncü kitap öncekileri izler: “Brief Architecture of the Art of Luly with its Completion”. Lully Kilise’nin dogmalarını insani mantıkla doğrulamaya çalışmıştır. Bruno böyle bir çabayı reddeder. Hristiyanlığın tamamıyla akıl dışı olduğunu, felsefenin karşıtı olduğunu ve Hristiyanlığın diğer dinlerle uyumsuz olduğunu savunur. Onu yalnız inançla kabul ettiğimizi ve bu vahyin herhangi bir bilimsel temeli olmadığını söyler.

Dördüncü eserine konu olarak insanları çirkin yaratıklara dönüştüren Homerci büyücü Circi’yi seçer ve onu hizmetçisiyle her bir yaratığın belirli hataları üzerine tartıştırır. “Cantus Circaeus”‘da Bruno fikirlerin ilişkilendirilmesi ilkesi üzerinde çalışır ve geleneksel bilgi yöntemlerinin değerini sürekli sorgular.

1582 yilinda ilk piyesi, Il Candelajo’yu yazar. Burada kendisini bir lambacı olarak varsayar ve lambalarını şu sözlerle satar:

Yarattığım bu lambaya iyi bakın, o fikirlerin gölgelerini aydınlatacak… Size düşüncelerimi aktarmama gerek yok. Zaman herşeyi verir ve herşeyi geri alır; herşey değişir fakat hiç bir şey yok olmaz. Değişen, ebedidir ve daima süregelir. Bu felsefeyle ruhum gelişir, zihnim genişler. Gece ne kadar karanlık olursa olsun, ben günışığını beklerim, gündüz yaşayanlarsa geceyi bekler… Oyleyse sevinin ve birlik olun olabilirseniz, ve sevgiye karşılık sevgi verin.

1. Bölüm - 3. Bölüm

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Gezegen Simgeleri

Tanrıça Asteria