Game Over Kırmızı İbik
Güvenlik güçlerimiz beni şaşırtmaya devam ediyor. "Game over" adını verdikleri başarılı sanal kumar operasyonundan sonra, bu kez de "Kırmızı İbik" operasyonuyla hedefi onikiden vurup, Malatya'da horoz dövüştürerek kumar oynatan ve oynayan 29 kişiyi yakaladılar. Operasyonlara "özel" isimler verilmesini önemsiyorum çünkü bu bence tutku ve adanmışlığın bir göstergesi; yalnız işlerini seven insanlar bu tür şeyler yapar. Ama konumuz güvenlik güçleri değil.
Ahlak ve namus gibi kavramları insanların bacak arasında ya da saçının sağdan üçüncü telinin gözükmesinde aramadığım gibi, kumara da karşı değilim. Ancak, ne tür bir ruh haline sahip insanlar iki hayvanı birinin, hatta bazı durumlarda ikisinin, ölümü pahasına dövüştürüp bundan keyif alır?
Bu insanların bir ailesi var mıdır? Zavallı bir hayvanın ölümünü veya yaralanışını seyrettikten sonra evlerine gidip çorbalarını mı içerler? Ardından çocuklarının ev ödevine yardım ederler mi?
Malum olayı seyreden kalabalığın tamamının erkek olacağı makul varsayımına dayanarak, kan ve ölüm görmenin kızışmışlığıyla karılarıyla sevişmek için eve mi koştururlar?
Dindar mıdırlar? Kiliseye, camiye, havraya ya da herhangi bir tapınağa giderler mi? Dualarını mırıldanırken, akıllarından horozların sivriltilmiş pençelerinin derileri üzerinde açacağı yaraları mı hayal ederler? Kandan kızıla boyanmış tüylerin havada süzülerek yavaşça yere düşmesini bir an önce görebilmek için ibadetlerini kısa mı keserler?
Bu homo sapiens türünün ilkel örnekleri hangi okullarda okumuşlardır? Hangi kitabı, hangi filmi severler? Bir öpüşme sahnesi görünce telefona sarılıp RTÜK'e din ve namusun elden gittiğini söyleyip, sonra ailece uçan tekmeler, kopan kollar, kesilen başlarla dolu düzeyli TV dizileri mi izlerler?
Bu insanlar, ne içer, ne yer, nerede yaşar? Haklarında hiç araştırma yapılmış mıdır? Dövüştürülecek horoz veya güvercin bulamazlarsa ne yaparlar? Çok sık kaza olan bir kavşağa gidip, ilk ölümle sonuçlanacak kazadaki arabanın rengi üzerine mi bahse tutuşurlar? Kazadaki ölü sayısı arttıkça, kazanç oranları da artar mı?
Bu yaratıklar kimdir? Tedavileri mümkün müdür? Kurban keserken orgazm olurlar mı? Kimdir bunlar?
Tıpkı güvenlik güçleri gibi toplumca da bazı şeyleri tutkuyla ele alma zamanı gelmedi mi?
Ahlak ve namus gibi kavramları insanların bacak arasında ya da saçının sağdan üçüncü telinin gözükmesinde aramadığım gibi, kumara da karşı değilim. Ancak, ne tür bir ruh haline sahip insanlar iki hayvanı birinin, hatta bazı durumlarda ikisinin, ölümü pahasına dövüştürüp bundan keyif alır?
Bu insanların bir ailesi var mıdır? Zavallı bir hayvanın ölümünü veya yaralanışını seyrettikten sonra evlerine gidip çorbalarını mı içerler? Ardından çocuklarının ev ödevine yardım ederler mi?
Malum olayı seyreden kalabalığın tamamının erkek olacağı makul varsayımına dayanarak, kan ve ölüm görmenin kızışmışlığıyla karılarıyla sevişmek için eve mi koştururlar?
Dindar mıdırlar? Kiliseye, camiye, havraya ya da herhangi bir tapınağa giderler mi? Dualarını mırıldanırken, akıllarından horozların sivriltilmiş pençelerinin derileri üzerinde açacağı yaraları mı hayal ederler? Kandan kızıla boyanmış tüylerin havada süzülerek yavaşça yere düşmesini bir an önce görebilmek için ibadetlerini kısa mı keserler?
Bu homo sapiens türünün ilkel örnekleri hangi okullarda okumuşlardır? Hangi kitabı, hangi filmi severler? Bir öpüşme sahnesi görünce telefona sarılıp RTÜK'e din ve namusun elden gittiğini söyleyip, sonra ailece uçan tekmeler, kopan kollar, kesilen başlarla dolu düzeyli TV dizileri mi izlerler?
Bu insanlar, ne içer, ne yer, nerede yaşar? Haklarında hiç araştırma yapılmış mıdır? Dövüştürülecek horoz veya güvercin bulamazlarsa ne yaparlar? Çok sık kaza olan bir kavşağa gidip, ilk ölümle sonuçlanacak kazadaki arabanın rengi üzerine mi bahse tutuşurlar? Kazadaki ölü sayısı arttıkça, kazanç oranları da artar mı?
Bu yaratıklar kimdir? Tedavileri mümkün müdür? Kurban keserken orgazm olurlar mı? Kimdir bunlar?
Tıpkı güvenlik güçleri gibi toplumca da bazı şeyleri tutkuyla ele alma zamanı gelmedi mi?
Yorumlar
Yorum Gönder