Yazın veya Başka Bir Mevsim Nereye Gitmeyeceğim?
Hepinizin bildiği gibi canım Türkiyem bir turizm cenneti; tabii ki biraz parası olup, iktidara, yerel belediyelere yakın olanlar için. Siz de bu koşulları yerine getiriyorsaniz, memleketin bir kıyısında, yeşil alan olarak tahsis edilmiş, ağaçlandırılması yıllar almış, göçmen kuşların göç yolu üzerinde olan, hatta daha iyisi nesli tehlikede olan 109 kuş türüne evsahipliği yapan, erozyonu önleyen, onlarca familyaya ait yüzlerce havyan türünün yaşadığı, Antalya Belek ormanları gibi bir yeri kapatabilir, otelinizi diker, yüzbinlerce ağacı kesip, bir kaç tane sopalık adam sopalarla toplara vursun (tümce Mine G. Kırıkkanat'ın, Vatan Gazetesi; 07/11/2007. Duygularımı herhalde hiç kimse bu kadar güzel ifade edemezdi) diye golf sahası yapıp para kazanabilir, istihdama katkı sağlayabilir, katma değer yaratabilir, vergi öder, ülkeye döviz kazandırabilirsiniz.
Kapitalizm, ne yazık ki hukuk mukuk dinlemiyor. Hukuk, kredi kartını veya çekini veya elektrik, su parasını ödeyemeyen küçükler için; bu zararlı yaratıklar sokakta, parkta, otobüste, vapurda, ganyan bayilerinde, kahvelerde, banliyö trenlerinde, terminallerde yetkililerce toplanıyor çok şükür. Ama kapitalizmin taktığı bir sey var: Para!
Söz konusu Belek ormanlarının katledilmesi haberlerinde dikkatinizi çekmiş olabileceği gibi fotoğraflar havada uçuşmasina, birbiri peşisıra demeçler patlatılmasına rağmen, hiç kimse bu otellerin adını, kimlere ait olduğunu söylemedi. Muhtemelen TCK'mız bu basın özgürlüğüyle ilgili bir kaç madde içeriyor. O yüzden, ben de isim veremiyorum.
Dolayısıyla, bendeniz, naçizane, bu arkadaşların anladığı tek şey olan maalesef az miktardaki paramı tatil için harcarken daha dikkatli olmaya karar verdim; aşağıdaki sorguda ismi çıkabilecek, tabii bu sizin seçiminiz oluyor, ben ille de yapın demiyorum, otel, motel, resort, residence, village, club ve bilumum, asağılık kompleksiyle olsa gerek, yabancı isimler verilmiş tesislere gitmeyeceğim; ne bugün, ne de yarın. Sizin ne yapacağınızı bilemem, bilsem de söyleyemem, hatta telkinde bile bulunamam. Avukatım ööle dedi (oyna avukat).
Kapitalizm, ne yazık ki hukuk mukuk dinlemiyor. Hukuk, kredi kartını veya çekini veya elektrik, su parasını ödeyemeyen küçükler için; bu zararlı yaratıklar sokakta, parkta, otobüste, vapurda, ganyan bayilerinde, kahvelerde, banliyö trenlerinde, terminallerde yetkililerce toplanıyor çok şükür. Ama kapitalizmin taktığı bir sey var: Para!
Söz konusu Belek ormanlarının katledilmesi haberlerinde dikkatinizi çekmiş olabileceği gibi fotoğraflar havada uçuşmasina, birbiri peşisıra demeçler patlatılmasına rağmen, hiç kimse bu otellerin adını, kimlere ait olduğunu söylemedi. Muhtemelen TCK'mız bu basın özgürlüğüyle ilgili bir kaç madde içeriyor. O yüzden, ben de isim veremiyorum.
Dolayısıyla, bendeniz, naçizane, bu arkadaşların anladığı tek şey olan maalesef az miktardaki paramı tatil için harcarken daha dikkatli olmaya karar verdim; aşağıdaki sorguda ismi çıkabilecek, tabii bu sizin seçiminiz oluyor, ben ille de yapın demiyorum, otel, motel, resort, residence, village, club ve bilumum, asağılık kompleksiyle olsa gerek, yabancı isimler verilmiş tesislere gitmeyeceğim; ne bugün, ne de yarın. Sizin ne yapacağınızı bilemem, bilsem de söyleyemem, hatta telkinde bile bulunamam. Avukatım ööle dedi (oyna avukat).
Yorumlar
Yorum Gönder