Yıldızlar ve Yağmur Nasıl Yaratıldı

Diana yaradılıştan önceki ilk yaratılandı, içinde herşey vardı; içinden, o ilk karanlıktan kendini ikiye böldü ve karanlıkla aydınlık meydana geldi. Lucifer, erkek kardeşi ve oğlu, hem kendisi hem diğer yarısı olan aydınlık doğmuştu.

Diana baktı ki aydınlık, diğer yarısı olan ışık Lucifer çok güzel, onu artan bir şiddetle arzuladı. O ışığı tekrar karanlığına çekebilmek, onu yutmak isteği şehvetle titremesine sebep oldu. Bu arzu Şafak'tı.

Ama ışık Lucifer ondan kaçtı, ve dileklerine boyun eğmedi; cennetin en ücra  köşelerine kaçan ışıktı o, kediden kaçan fare misali.

Bunun üzerine Diana başlangıcın babalarına, analarına gitti, ilk ruhtan önce bile varolan ruhlara, ve onlara Lucifer'siz yaşayamayacağını söyledi. Onun bu cesaretini takdir ettiler ve ona yükselmeden önce düşmesi, tanrıçaların lideri olması için önce ölümlü olması gerektiğini bildirdiler.

Ve çağlar önce, zamanın okunun dünyanın yaratıldığı anı gösterdiği yerde, Diana yeryüzüne indi; düşen kardeşi Lucifer de öyle. Diana büyü ve sihri öğretti cadılara, perilere ve goblinlere, insana benzeyen ama ölümlü olmayan varlıklara.

Bir zaman geldi ve Diana kedi şeklini aldı. Kardeşinin dünyalardan çok sevdiği bir kedisi vardı ve her akşam yatağında uyurdu. Kedi diğer tüm yaratıklardan daha güzeldi, bir periydi; ne var ki Lucifer bunu bilmiyordu.

Diana o kediyle yer değiştirdi, böylece kardeşiyle beraber yatabilecekti. Karanlık çökünce tekrar kendi formunu aldı ve Lucifer'den Aradia'ya gebe kaldı. Sabah olup Lucifer uyanınca, yanında kız kardeşini yatar buldu; karanlık aydınlığı fethetmişti. Lucifer çok kızdı ama Diana ona büyülü bir şarkı, gecenin uyku getiren şarkısını söyledi ve Lucifer sustu, bir şey diyemedi. Diana cadılık hüneri sayesinde onu kendine bağladı. Bu ilk hayranlık, ilk büyülenmeydi; şarkıyı mırıldanmaya devam etti, arıların vızıltısı, dönen yaşamın çıkrığı gibiydi. Bütün erkeklerin yaşamlarını eğirdi; herşey Diana'nın çıkrığından örüldü. Lucifer çıkrığı çevirdi.

Çöllerde yaşayan perilerin ve elflerin, cadıların ve ruhların Diana'dan haberleri olmadı. Alçakgönüllülükle ölümlü olmaya devam etti, ama yine zirveye çıkacaktı. Cadılığa olan tutkusu o kadar fazlaydı ki çok güçlü olmayı başardı; artık azameti gizlenemeyecek noktaya geldi.

Böylece, gecelerden bir gece, bütün perilerin ve büyücülerin toplandığı zamanda, gökleri karartacağını, bütün yıldızları fareye çevireceğini ilan etti.

Ve toplanan herkes dedi ki:

"Eğer bunu yapabilirsen, bu kadar güce sahipsen, bizim kraliçemiz olmaya layıksın demektir."

Diana bir sokağa girdi ve bir mandanın hayaları ile kenarı bıçak gibi keskin bir parça cadı parası - onunla cadılar topraktaki ayak izini keserler - aldı ve toprağı kesti. Çıkan fareleri manda hayasına doldurup patlayana dek üfledi.

İşte büyük mucize böyle oldu; hayadaki toprak yuvarlak gökleri oluşturdu ve üç gün boyunca yağmurlar durmadı. Fareler yağmurun yıldızları oldu. Ve Diana gökleri, yıldızları ve yağmuru yarattıktan sonra Cadıların Kraliçesi oldu; fare-yıldızlara, cennete ve yağmura hükmeden kediydi o artık.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Gezegen Simgeleri

Tanrıça Asteria