Doğanın bize sunduğu ihtişam ve güzelliği hatırlatır bize papağanlar. Sıradan bildiğimiz, hergün gördüğümüz için farkına varmadığımız gündelik güzelliğin düzenli habercisidirler. Çirkinliğe, olumsuzluğa odaklanmaktan vazgeçip gerçekten çevremize baktığımızda neleri keşfedeceğimizin müvetazi müjdecisidir onlar. Bize renk terapisini, ister vücudumuzda, ister giyimimizde renkleri bilinçli kullanmayı, evimizde, hayatımızın diğer yönlerinde hangi aksesuarları tercih etmemiz gerektiğini papağan öğretir. Renkler iyileştirici olabilir çünkü enerjiyi yükseltirler ya da yumuşatırlar. Önemli olan renklerin önemini anlamamız, hangilerini sevip sevmediğimizi bilmemiz ve onları yaşamımıza sokmamızdır. Papağanlar eşleriyle sınırlı olmaksızın birbirlerinin bakımına yardım ederler. Diğerini temizleme nazik olduğu kadar bağlanma egzersizidir de. Dokunmanın sihrini, iyileştirici gücünü bize bıkmadan anımsatırlar. Bazen bütün istediğimiz bir arkadaşa sarılmak, hatta sırtımızı birinin kaşıması ya da
İtalyan cadılar tanricası Aradia Ay tanrıçası Diana'nın kızıdır. Charles Leland'ın kült eseri Cadıların İncili Aradia'ya (1899) göre Diana kendisini karanlık ve aydınlığı (Lucifer) yaratmak için ikiye bölmüştür (buradaki Lucifer'i Hristiyanlığınki ile karıştırmayınız). Daha sonra Güneş tanrısı Lucifer'i baştan çıkarmak için büyü yapmış ve Aradia dünyaya gelmiştir. Annesinden cadılığın bütün tekniklerini öğrenen Aradia, daha sonra dünyaya bir ölümlü olarak gidip bütün insanlara zalimlere karşı kullanılmak üzere cadılığı ve büyüyü öğretecektir. Aradia, son elli yılda İngiltere, Avrupa ve ABD başta olmak üzere giderek yayılan Wicca gibi yeni-pagan hareketlerin önemli figürlerinden biridir.
Günümüzde neredeyse herkesin aşina olduğu gezegen simgelerinin, ya da daha doğru deyişle gliflerinin oldukça uzun bir tarihi var. Bu çok iyi bilinen semboller iyi korunmuş eski belgelerde bulunmakta, ve kökenlerini araştırmak bize kadim gizli bilgilerin ve ekollerin kapısına götürüyor. Bir simge yalnızca kendisine ait yaşamı varsa bozulmadan kalabilir; eğer bir şekilde bir yaşama biçimi, fikir ya da formla birleşmişse, buna binlerce yıllık geçen zamanı da eklersek, toplumsal değişimlerle bu simgelerin dramatik bir metamorfoz geçirmeleri kaçınılmaz olur. Dolayısıyla gezegen simgelerinin bu gizil gücü var çünkü eski bilgeler onları bir anlamda fikir ve formu birleştiren arketipik spiritüel içerikle örmüş, ve arketipik basitlikleriyle özlerini, anlamlarına olan bağlarını yitirmeden değişmez ve değiştirilemezlerdi. Bu simgelerin iç yapılarını incelediğimizde gezegenlerin spiritüel güçlerinin gözlerimizin önüne serildiğini göreceğiz. Gezegen Simgelerinin Eksoterik Yorumlanışı Glifle
İlk defa bir vieonun yitip gittiğine üzüldüm. Çok güzel bir yorumdu.Yazık!
YanıtlaSilİlginçtir, Boyz Milanz'ın internette adı bile kalmamış. Belki başka bir vieosunu bulurum diye düşünmüştüm.
YanıtlaSilGüzel şeyler kısa sürer...
YanıtlaSil