Seçmen Mesaj mı Verdi

29 Mart 2009 seçimleri bir iki ufak istisna dışında kazasız belasız sona erdi. Şimdi bütün gazeteler, basın organları, dergiler, TV'ler, yazarlar, köşegenler için yorum zamanı. Kişisel olarak beni en çok hafifçe bıyık altından da olsa bile gülümseten şu imkansız soruya yanıt aranacak: Seçmen ne mesaj verdi?

Bu, tıpkı kerameti kendinden menkul bazı borsa analistlerinin eğrilere can, ya da post modern bir anlam verip, işte şu destek noktası kırılır veya "d" direncinde tutunamazsa dolar yukarı, borsa aşağı, altın sağa, gümüş sola gider demeleri gibi bir şey.

Seçmen mesaj falan vermedi, oy verdi. Doğru yanlış, alçak yüksek, dar geniş, nasıl anlarsanız öyle, pusulalardaki yuvarlakların bir tanesinin içine mührünü bastı. Bu kadar basit. Bu göreli olarak sıradan, her kısmen de olsa demokratik ülkede genellikle 4-5 yılda bir gerçekleşen eyleme mistik unsurlar yüklemek absürd bir şey.

Şimdi, seçmenin mesajını boşverip, seçim sonuçlarına göz atarsak satırbaşlarıyla gözlemlediklerimiz şöyle:
  1. Seçmen benim aksime AKP'den memnundur. Her koyun kendi bacağından asılacağına göre, bunda da şikayet edilecek bir durum yoktur.
  2. Sol partilerin işçi ağırlıklı bölgelerde oylarını artırması son kertede sınıfsal açıdan olumludur.
  3. Halka rüşvet ya da ulufe verir gibi kömür, nohut, bulgur, beyaz eşya dağıtmak kaynak israfından başka bir şey değildir.
  4. Türkiye fiilen üçe bölünmüştür. Kesimler arası oy transferi bu ve sonraki seçimlerde düşük oranda ve ender olacaktır.
  5. Bu üç kesimlilik önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Çatışma ve gerginlik olasıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Gezegen Simgeleri

Tanrıça Asteria