Aydınlatan Bir Zen Öyküsü - PD04
Yazan: Camden Benares, Beş Kontu
Meeker Kabalı Kamp Müdürü
Genç ve ciddi bir adamın 20. yy. ortası Amerika'sının çelişkilerinden kafası bayağı karışmış. Canını sıkan bu uyumsuzlukları kendi içinde çözümleyebilmek için çalmadığı kapı, gitmediği insan kalmamış.
Bir akşamüstü kahvede çay içerken kerameti kendinden menkul bir Zen ustası çıkagelmiş ve ona "Şu küçük kağıda adresini yazdığım harap binaya git. Orada yaşayan hiç kimseyle konuşma; ertesi akşam ay yükselinceye kadar sessiz kalmalısın. Ana koridorun sağındaki büyük odayı bul, kuzeydoğu köşesine yığılmış çerçöpün üzerine lotus konumunda otur, yüzünü köşeye dön ve meditasyon yap." demiş.
Genç adam, ustanın anlattıklarını harfi harfine yapmış. Yine de meditasyonu arada sırada aklına takılan küçük şeylerle bölünüyormuş. Önce üst katın banyosunun çürümüş borularının şu an üstünde oturmakta olduğu boru ve diğer çöpler gibi kafasına düşmesinden endişelenmiş, sonra da ertesi akşam ayın doğduğunu nereden anlayacağı kafasına takılmış. Yan odadaki insanlar kendisi hakkında kimbilir neler diyorlar diye de üzülüyormuş.
Endişe ve üzüntüsüyle beraber meditasyonu da sanki ilahi bir güç inancını sınamak istermiş gibi çürümüş borular kafasına düşünce kesilmiş. Sesi duyan iki kişi odaya girmiş ve birincisi diğerine bu oturan adamın kim olduğunu sormuş. İkincisi yanıtlamış: "Kimileri onun ermiş olduğunu söylüyor, kimileri de kafayı üşütmüş olduğunu."
Genç adam bunu duyunca aydınlanmış.
26 Ekim 2007'de yayınlandı.
Meeker Kabalı Kamp Müdürü
Genç ve ciddi bir adamın 20. yy. ortası Amerika'sının çelişkilerinden kafası bayağı karışmış. Canını sıkan bu uyumsuzlukları kendi içinde çözümleyebilmek için çalmadığı kapı, gitmediği insan kalmamış.
Bir akşamüstü kahvede çay içerken kerameti kendinden menkul bir Zen ustası çıkagelmiş ve ona "Şu küçük kağıda adresini yazdığım harap binaya git. Orada yaşayan hiç kimseyle konuşma; ertesi akşam ay yükselinceye kadar sessiz kalmalısın. Ana koridorun sağındaki büyük odayı bul, kuzeydoğu köşesine yığılmış çerçöpün üzerine lotus konumunda otur, yüzünü köşeye dön ve meditasyon yap." demiş.
Genç adam, ustanın anlattıklarını harfi harfine yapmış. Yine de meditasyonu arada sırada aklına takılan küçük şeylerle bölünüyormuş. Önce üst katın banyosunun çürümüş borularının şu an üstünde oturmakta olduğu boru ve diğer çöpler gibi kafasına düşmesinden endişelenmiş, sonra da ertesi akşam ayın doğduğunu nereden anlayacağı kafasına takılmış. Yan odadaki insanlar kendisi hakkında kimbilir neler diyorlar diye de üzülüyormuş.
Endişe ve üzüntüsüyle beraber meditasyonu da sanki ilahi bir güç inancını sınamak istermiş gibi çürümüş borular kafasına düşünce kesilmiş. Sesi duyan iki kişi odaya girmiş ve birincisi diğerine bu oturan adamın kim olduğunu sormuş. İkincisi yanıtlamış: "Kimileri onun ermiş olduğunu söylüyor, kimileri de kafayı üşütmüş olduğunu."
Genç adam bunu duyunca aydınlanmış.
26 Ekim 2007'de yayınlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder