Büyücü Hala Kadındır - bük05
Büyücünün ne babası, ne de anası vardır, ne oğlu, ne arkadaşı, ne de akrabası. Nereden geldiği bilinmez bir canavar, göklerden gelmiş uçan şey. Kim ona yaklaşmaya cüret edebilir, ulu Tanrım!
Nerelerde takılır? İzi bulunmayan vahşi yerlerde, girilemeyen ormanlarda, ayak basmaya cesaret edilemeyen yerlerde, ateşin yanı başında. Eski dünyaya ait bir dolmenin altında, akşam aranmalıdır. Onu bulursanız, arazide yalnızdır; ve çevresi ateşlerle sarılıdır.
İnanmak güçtür, ama hala bir kadındır. Bu korkutucu yaşamın bile bir kadınlık pınarı, kadınsı bir elektriği vardır ve iki yetiyle donanmıştır.
Kahinin yarı akıllı, yarı deli çılgınlığı, ışığı, ki şiirinin derecesine bağlı olarak, bir ikinci görüş, doğaüstü bir sezgi, basit ve parlak konuşma yeteneği, ve herşeyin ötesinde kendi yanlışlarına inanma gücü. Bu yeti erkek büyücüde yoktur, unsurlarını anlamayı başaramaz.
Bu bizi ikinciye götürür, gizli tek başına gebe kalma yetisine, günümüzün fizyologlarının çeşitli türlerin dişilerinde olduğunu düşündüğü parthenogenesis'e. Vücüdu da, tıpkı ruhu gibi yaratıcıdır.
Yalnız başına kendini döller ve doğurur. Kimi ya da neyi? Kendi türünden bir başkasını, o kadar kendisinin benzeridir ki göz yanılır.
Nefretin çocuğu aşktan olur; çünkü aşksız hiç bir şey yaratılamaz. Büyücü, tuhaf yavrusundan korkmuşsa da, kendisini yine de tıpatıp çoğalmış görür, onda huzur bulur, ve hemen onu sunağa koyar, tapar, ve ona kendisini yaşayan bir kurban olarak sunar.
Onu sık sık yargıca şunu anlatırken buluruz: "Korktuğum tek bir şey var, -onun için yeterince acı çekmedim."[1]
[1] Lancre
Nerelerde takılır? İzi bulunmayan vahşi yerlerde, girilemeyen ormanlarda, ayak basmaya cesaret edilemeyen yerlerde, ateşin yanı başında. Eski dünyaya ait bir dolmenin altında, akşam aranmalıdır. Onu bulursanız, arazide yalnızdır; ve çevresi ateşlerle sarılıdır.
İnanmak güçtür, ama hala bir kadındır. Bu korkutucu yaşamın bile bir kadınlık pınarı, kadınsı bir elektriği vardır ve iki yetiyle donanmıştır.
Kahinin yarı akıllı, yarı deli çılgınlığı, ışığı, ki şiirinin derecesine bağlı olarak, bir ikinci görüş, doğaüstü bir sezgi, basit ve parlak konuşma yeteneği, ve herşeyin ötesinde kendi yanlışlarına inanma gücü. Bu yeti erkek büyücüde yoktur, unsurlarını anlamayı başaramaz.
Bu bizi ikinciye götürür, gizli tek başına gebe kalma yetisine, günümüzün fizyologlarının çeşitli türlerin dişilerinde olduğunu düşündüğü parthenogenesis'e. Vücüdu da, tıpkı ruhu gibi yaratıcıdır.
Yalnız başına kendini döller ve doğurur. Kimi ya da neyi? Kendi türünden bir başkasını, o kadar kendisinin benzeridir ki göz yanılır.
Nefretin çocuğu aşktan olur; çünkü aşksız hiç bir şey yaratılamaz. Büyücü, tuhaf yavrusundan korkmuşsa da, kendisini yine de tıpatıp çoğalmış görür, onda huzur bulur, ve hemen onu sunağa koyar, tapar, ve ona kendisini yaşayan bir kurban olarak sunar.
Onu sık sık yargıca şunu anlatırken buluruz: "Korktuğum tek bir şey var, -onun için yeterince acı çekmedim."[1]
Diğer Bölümler:
Büyücü Kadın
Büyücü Kadın
[1] Lancre
Yorumlar
Yorum Gönder