Joli-Bois, Dünyanın Prensi - bük06
Yeni doğmuş yavrucak girdiği dünyayı nasıl selamlar bilir misiniz? Çığlıklar atıp gülerek. Nasıl mutlu olmasın ki, orada, alabildiğine uçsuz bucaksız arazide, İspanya zindanlarından ve hapsedilmiş Toulouse kurbanlarından uzakta? Onun ufku dünya kadar geniştir. Gelir, gider, canının çektiği gibi dolaşır. Sınrısız orman onundur! Uzaklara doğru genişleyen ateş de öyle! Yuvarlak dünya ve nimetleri de onun! Büyücü ona şefkatle, "Robin, Robin'im" diye seslenir, yeşilçam ağacının altında yaşayan mutlu kaçak Robin Hood'dan esinlenerek. Ona taktığı bir başka ad da Verdelet, Joli-Bois, Vert-Bois'dır. Gerçekten de yeşil ormanlar, bu küçük yaramazın doğasına uygun olarak kaybolmayı pek sevdiği yerlerdir.
Şaşırtıcı olan şey Büyücü'nün gerçekten de yaşayan bir canlı yapmasıdır. Varlığıyla ilgili bütün işaretler mevcuttur. Görülür ve duyulur, herkes onu tarif edebilir.
Azizler, o şefkatin çocukları, evin evlatları, az dikkat ederler, yalnızca seyreder ve hayal ederler; sabırla beklerler, seçkin haklarını günü gelince alacakların emin bir şekilde. Tek etkinlikleri taklidin -sözcük Orta Çağları özetler - dar çemberi içinde yoğunlaşmıştır. Fakat onun, payı sadece kırbaç olacak lanetin piçinin, beklemek gibi bir düşüncesi yoktur. O daima gözetler ve araştırır, hiç durmaz, dünya ve cennetteki her şeyi dener. Aşırı meraklıdır, hep sorgular, inceler, dağıtır, ses çıkarır, burnunu her yere sokar. Ağırbaşlı Consummatum est'de sırıtır, ve alaycı bir el hareketi yapar. Sözleri hep "Daha değil!" ve Durmadan ileri!" olur.
Bütün bunlara rağmen, onu mutlu etmek zor değildir. Hiç bir şey onu geri püskürtemez; Cennet yoluna ne atarsa, çabucak kapıverir. Sözgelimi Kilise Doğayı saf olmadığı ve şüpheli bulduğu için reddetmiştir. Şeytan ona sarılır, baştacı eder. Daha da iyisi, onu kullanır, ondan kâr eder, sanat üretir, bir doğum lekesi ve şerefsizlik gibi ona çalacakları Dünyanın Prensi ünvanını severek alır.
"O kahkaha onlar için ne büyük talihsizlik!" - diye ilan ettiler şaşırtıcı cehaletleriyle; Şeytan'a bu ilk avantajı, kahkahanın tekelini vermek onu eğlenceli göstermekten başka ne olabilirdi? Kahkahanın gerekli olduğunu hemen belirtelim; gülmek insan doğasının önemli işlevlerinden biridir. Gülemezsek acıya nasıl dayanır, hayatı nasıl idame ettiririz ki?
Aşağıdaki hayatımızı sonrakisi için bir sınavdan başka bir şey görmeyen Kilise işi gereksiz yere uzatmayacaktır. İlacı teslimiyet, bekleme ve ölümü arzulamaktır. Ve Şeytan için geniş bir arazi açılıverir; fizyolog olur, yaşayan insanların otacısı. Daha mı? Teselli de eder; merhametlidir, ölülerimizi bize gösterir, sevip yitirdiklerimizin gölgeriyle.
Resim: Shaun Barnard
Şaşırtıcı olan şey Büyücü'nün gerçekten de yaşayan bir canlı yapmasıdır. Varlığıyla ilgili bütün işaretler mevcuttur. Görülür ve duyulur, herkes onu tarif edebilir.
Azizler, o şefkatin çocukları, evin evlatları, az dikkat ederler, yalnızca seyreder ve hayal ederler; sabırla beklerler, seçkin haklarını günü gelince alacakların emin bir şekilde. Tek etkinlikleri taklidin -sözcük Orta Çağları özetler - dar çemberi içinde yoğunlaşmıştır. Fakat onun, payı sadece kırbaç olacak lanetin piçinin, beklemek gibi bir düşüncesi yoktur. O daima gözetler ve araştırır, hiç durmaz, dünya ve cennetteki her şeyi dener. Aşırı meraklıdır, hep sorgular, inceler, dağıtır, ses çıkarır, burnunu her yere sokar. Ağırbaşlı Consummatum est'de sırıtır, ve alaycı bir el hareketi yapar. Sözleri hep "Daha değil!" ve Durmadan ileri!" olur.
Bütün bunlara rağmen, onu mutlu etmek zor değildir. Hiç bir şey onu geri püskürtemez; Cennet yoluna ne atarsa, çabucak kapıverir. Sözgelimi Kilise Doğayı saf olmadığı ve şüpheli bulduğu için reddetmiştir. Şeytan ona sarılır, baştacı eder. Daha da iyisi, onu kullanır, ondan kâr eder, sanat üretir, bir doğum lekesi ve şerefsizlik gibi ona çalacakları Dünyanın Prensi ünvanını severek alır.
"O kahkaha onlar için ne büyük talihsizlik!" - diye ilan ettiler şaşırtıcı cehaletleriyle; Şeytan'a bu ilk avantajı, kahkahanın tekelini vermek onu eğlenceli göstermekten başka ne olabilirdi? Kahkahanın gerekli olduğunu hemen belirtelim; gülmek insan doğasının önemli işlevlerinden biridir. Gülemezsek acıya nasıl dayanır, hayatı nasıl idame ettiririz ki?
Aşağıdaki hayatımızı sonrakisi için bir sınavdan başka bir şey görmeyen Kilise işi gereksiz yere uzatmayacaktır. İlacı teslimiyet, bekleme ve ölümü arzulamaktır. Ve Şeytan için geniş bir arazi açılıverir; fizyolog olur, yaşayan insanların otacısı. Daha mı? Teselli de eder; merhametlidir, ölülerimizi bize gösterir, sevip yitirdiklerimizin gölgeriyle.
Diğer Bölümler:
Büyücü Kadın
Büyücü Kadın
Resim: Shaun Barnard
Yorumlar
Yorum Gönder