Bella Donna - bük02
Binlerce yıl boyunca insanların tek ama tek otacısı vardı, --Büyücü. İmparatorların, kralların, papaların, ve zengin baronların Salernolu ya da Moor'lu doktorları ve yahudi fizyologları oldu; ama her her devletin asıl kısmının, tüm dünyanın diyelim isterseniz, Saga (destan, SG) ya da Bilge Kadın'dan başka kimsesi olmadı. Tedavisi işe yaramamışsa, ona kızdılar ve Cadı dediler. Ama çoğunlukla, korku ve saygı karışımı, ona İyi Kadın veya Güzel Kadın (Bella Donna) dendi, perilere verilen ismin aynısı.
Kaderi, gözde otu belladon ve Orta Çağlar'ın afetlerine karşı kullandığı diğer zehirler gibi oldu. Çocuklar ve gelip geçen cahiler, değerlerini anlamadan, şüpheli renklerinden korkup bu mahzun çiçekleri lanetlediler. Titreyip oradan uzaklaştılar; bunlar, dikkatli kullanıldığında, insanın ızdırabını dindiren bir çok tedavinin kaynağı olan rahatlatan bitkilerdi (lat: solanaceae).
Kötücül yerlerde, yalnız, adı iyi anılmayan köşelerde, harabeler ve çöp yığınlarında bulunurlar, -- yine onları kullanan Büyücülerle olan başka bir benzerlik. Bu acımasızca infaz edilen, lanetlenen felaketin çocuğu, kuytu ve karanlık köşelerden başka nerede yaşayabilirdi ki? İyileştirmek ve kurtarmak için zehir topladı; Şeytan'ın geliniydi o, Yeniden Doğmuş Kötülüğün metresiydi, ama yine de, Rönesans'ın önde gelen fizyoloğunu anarsak, ne kadar çok iyi şey başlattı! 1527'de, Paracelsus Bale'deki gününün bütün ecza külliyatını yaktığında, bildiği ne varsa büyücülerden öğrendiğini söylemişti.
Peki, bunun karşılığında ne aldı? Ödülü işkence ve kazıktı. Onlar için yeni ceza yöntemleri bulundu, yeni işkence türleri icat edildi. Sürüler halinde mahkemeye çıkarıldılar, en ufak şeyde biletleri kesildi. İnsan hayatı hiç böyle boşa harcanmamıştı. Yalnızca İspanya'da, auto-da-fe'nin klasik vatanında, Moor ve Yahudilerin daima cadılarla bağlantılandırıldığı yerde, Treves'de yedibini yakıldı, ve Toulouse'daki rakamı bilmiyorum; Cenevre'de üç ay içinde (1513) beşyüz, Wurzburg'da sekizyüz, ve tek partide Bamberg'de binbeşyüz, --ki buralar küçük dinsel teşkilatlara sahipti! Ferdinand II, Otuz Yıl Savaşları'nın acımasız imparatoru papazları tutuklamak zorunda kaldı yoksa bütün halkı yakacaklardı. Wurzburg listesinde onbir yaşında bir öğrenci, henüz onbeş yaşında bir cadı, ve Bayonne'da, çok da güzel olan onyedi yaşında iki cadı daha.
Bunu unutmayın, belli zamanlarda yalnız Büyücü veya Cadı sözcüğü bile nefretin ayrım gözetmeksizin öldürmek için kullandığı bir silah oldu. Kadına duyulan kıskançlık, erkeğin tamahkarlığı, bu kadar elverişli bir silahı kullanmakta hiç tereddüt etmedi. Şu komşu zengin galiba... Cadı! Cadı! Şu da bayağı güzelmiş... Aha, cadı! Murgin'i göreceğiz, küçük dilenci kızı, tek suçu fazla güzel olmak olan Chatelaine de Lancinena'ya taş atarken, alnına ölüm işaretini koyarken.
Büyücülükle suçlanan kadınlar, kaçınılmaz işkenceden kaçabilmek için kendilerini öldürdüler. Sekizyüz kişiyi yakan Lorraine'in değerli yargıcı Remy "Adaletim o kadar kesin ki," der, "geçen gün yakalanan onaltı cadı tereddüt etmeksizin kendilerini astı."
Otuz yıllık bu uzun tarihi araştırmada, bu korkunç Büyücülük veya Cadı edebiyatı elimden defalarca geçti. Önce Engizisyon'un kitapçıklarını bitirdim, Dominikenler'in koleksiyonlarını --Kırbaçlar, Çekiçler, Karınca Sürüleri, Küçük Sopalarla Dayak, Fenerler, vb gibi benzersiz isimler taşıyan kitapları. Sonra Hukuk adamlarınınkini, sonradan aptal oldukları için küçümsedikleri rahiplerin yerini alacak olan yargıçların yazdıklarını. Bunlar hakkında başka yerlerde bir iki şey söyleceğim; şimdilik tek bir saptamamı belirteyim: 1300'den 1600'a dek adaletin idare şekli hemen hemen aynıydı. Paris Parlamentosu zamanının küçük bir dönemi dışında, her zaman ve her yerde aynı gaddarlık ve çılgınlığı görürüz. Beceriklilik veya yeteneklilik bir şeyi değiştirmez. Henri IV zamanının akıllı ve yetkin Bordeaux yargıcı, aydınlık siyasi görüşleri olan De Lancre bile, iş cadılara geldiğinde 15. yüzyılın iki gerzek papazı Nider veya Sprenger seviyesine düşmüştür.
Foto1- Charles Benton
Foto2- cuttingedge.org
Kaderi, gözde otu belladon ve Orta Çağlar'ın afetlerine karşı kullandığı diğer zehirler gibi oldu. Çocuklar ve gelip geçen cahiler, değerlerini anlamadan, şüpheli renklerinden korkup bu mahzun çiçekleri lanetlediler. Titreyip oradan uzaklaştılar; bunlar, dikkatli kullanıldığında, insanın ızdırabını dindiren bir çok tedavinin kaynağı olan rahatlatan bitkilerdi (lat: solanaceae).
Kötücül yerlerde, yalnız, adı iyi anılmayan köşelerde, harabeler ve çöp yığınlarında bulunurlar, -- yine onları kullanan Büyücülerle olan başka bir benzerlik. Bu acımasızca infaz edilen, lanetlenen felaketin çocuğu, kuytu ve karanlık köşelerden başka nerede yaşayabilirdi ki? İyileştirmek ve kurtarmak için zehir topladı; Şeytan'ın geliniydi o, Yeniden Doğmuş Kötülüğün metresiydi, ama yine de, Rönesans'ın önde gelen fizyoloğunu anarsak, ne kadar çok iyi şey başlattı! 1527'de, Paracelsus Bale'deki gününün bütün ecza külliyatını yaktığında, bildiği ne varsa büyücülerden öğrendiğini söylemişti.
Peki, bunun karşılığında ne aldı? Ödülü işkence ve kazıktı. Onlar için yeni ceza yöntemleri bulundu, yeni işkence türleri icat edildi. Sürüler halinde mahkemeye çıkarıldılar, en ufak şeyde biletleri kesildi. İnsan hayatı hiç böyle boşa harcanmamıştı. Yalnızca İspanya'da, auto-da-fe'nin klasik vatanında, Moor ve Yahudilerin daima cadılarla bağlantılandırıldığı yerde, Treves'de yedibini yakıldı, ve Toulouse'daki rakamı bilmiyorum; Cenevre'de üç ay içinde (1513) beşyüz, Wurzburg'da sekizyüz, ve tek partide Bamberg'de binbeşyüz, --ki buralar küçük dinsel teşkilatlara sahipti! Ferdinand II, Otuz Yıl Savaşları'nın acımasız imparatoru papazları tutuklamak zorunda kaldı yoksa bütün halkı yakacaklardı. Wurzburg listesinde onbir yaşında bir öğrenci, henüz onbeş yaşında bir cadı, ve Bayonne'da, çok da güzel olan onyedi yaşında iki cadı daha.
Bunu unutmayın, belli zamanlarda yalnız Büyücü veya Cadı sözcüğü bile nefretin ayrım gözetmeksizin öldürmek için kullandığı bir silah oldu. Kadına duyulan kıskançlık, erkeğin tamahkarlığı, bu kadar elverişli bir silahı kullanmakta hiç tereddüt etmedi. Şu komşu zengin galiba... Cadı! Cadı! Şu da bayağı güzelmiş... Aha, cadı! Murgin'i göreceğiz, küçük dilenci kızı, tek suçu fazla güzel olmak olan Chatelaine de Lancinena'ya taş atarken, alnına ölüm işaretini koyarken.
Büyücülükle suçlanan kadınlar, kaçınılmaz işkenceden kaçabilmek için kendilerini öldürdüler. Sekizyüz kişiyi yakan Lorraine'in değerli yargıcı Remy "Adaletim o kadar kesin ki," der, "geçen gün yakalanan onaltı cadı tereddüt etmeksizin kendilerini astı."
Otuz yıllık bu uzun tarihi araştırmada, bu korkunç Büyücülük veya Cadı edebiyatı elimden defalarca geçti. Önce Engizisyon'un kitapçıklarını bitirdim, Dominikenler'in koleksiyonlarını --Kırbaçlar, Çekiçler, Karınca Sürüleri, Küçük Sopalarla Dayak, Fenerler, vb gibi benzersiz isimler taşıyan kitapları. Sonra Hukuk adamlarınınkini, sonradan aptal oldukları için küçümsedikleri rahiplerin yerini alacak olan yargıçların yazdıklarını. Bunlar hakkında başka yerlerde bir iki şey söyleceğim; şimdilik tek bir saptamamı belirteyim: 1300'den 1600'a dek adaletin idare şekli hemen hemen aynıydı. Paris Parlamentosu zamanının küçük bir dönemi dışında, her zaman ve her yerde aynı gaddarlık ve çılgınlığı görürüz. Beceriklilik veya yeteneklilik bir şeyi değiştirmez. Henri IV zamanının akıllı ve yetkin Bordeaux yargıcı, aydınlık siyasi görüşleri olan De Lancre bile, iş cadılara geldiğinde 15. yüzyılın iki gerzek papazı Nider veya Sprenger seviyesine düşmüştür.
Diğer Bölümler:
Büyücü Kadın
Büyücü Kadın
Foto1- Charles Benton
Foto2- cuttingedge.org
Yorumlar
Yorum Gönder