Böyle Arkadaşlar Varken... - Facebook (1)

Tom Hodgkinson'un The Guardian'da çıkan 14/01/2008 tarihli makalesi[1]

Facebook'un 59 milyon kullanıcısı var - ve bu rakama her hafta 2 milyon kişi daha ekleniyor. Ama Tom Hodgkinson'u kişisel bilgilerini gönüllü olarak verirken göremeyeceksiniz - hele bu toplumsal ağ projesinin arkasındaki isimlerin siyasi düşüncelerini artık biliyorsa.

facebook dergisi
Facebook'tan hoşlanmıyorum. Bu olağanüstü başarılı Amerikan şirketi kendisini "sizi çevrenizdekilere bağlayan toplumsal bir kolaylık" olarak tanımlıyor. Ama biraz sabredin. Çevremdeki insanlarla bağ kurabilmek için ne demeye bir bilgisayara ihtiyacım olsun ki? İlişkilerimin Californialı bir avuç süperzekalının aracılığıyla mı olması gerekiyor? Kahvenin, barın[2] nesi eksik?

Peki Facebook gerçekten insanları birbirine bağlıyor mu? Sakın bizi koparmasın, ne de olsa sohbet etmek, yemek yemek, dansetmek veya içmek gibi eğlenceli şeyler yapmak yerine, masama zincirlenmiş, onlara dilbilgisi kurallarına uymayan notlar ve siberuzaydan eğlenceli fotoğraflar yolluyorum? Geçenlerde arkadaşımın biri bana Cumartesi gecesini evinde tek başına içki içerek Facebook'ta geçirdiğini anlattı. Ne hazin bir resim! Değil bizi birbirimize bağlamak, Facebook aslında masalarımızın başında bizi yalıtıyor.

Facebook içimizdeki bir tür kendini beğenmişlik ve önemseme duygusuna hitap ediyor. Beğendiğim şeylerle beraber hoşuma giden bir resmimi koyarsam, seks ve takdir edilmek için yapay bir ben yaratabilirim (Başka bir arkadaşım da "Facebook'u seviyorum," dedi. "Geçen gün birisini arakladım.[3]"). Facebook, arkadaşlık çerçevesinde rahatsız edici bir rekabeti de teşvik ediyor: bugünün arkadaşlıklarında nitelik önemsiz, nicelikse herşey. Ne kadar çok arkadaşınız varsa, o kadar iyisiniz. Amerikan liselerinde denildiği gibi "popülersiniz". Dennis Publishing'in yeni Facebook dergisinin kapağına bir bakın: "Arkadaş Sayınızı Nasıl İki Katına Çıkarırsınız."

Sanırım ki bu düşmanca tutumumda tek başınayım. Bu yazıyı yazdığım anda, Facebook sıralamada Amerika ve Kanada'dan sonra 7 milyonu İngiltere'de olmak üzere 59 milyon faal kullanıcısı olduğunu iddia ediyordu. Bu, haklarında hiç bir şey bilmedikleri bir Amerikan şirketine gönüllü olarak kişisel kimlik bilgilerini veren 59 milyon enayi demek. Buna her hafta katılan 2 milyon yeni insanı da ekleyin.Bu cari büyüme hızıyla Facebook, gelecek yılın aynı döneminde 200 milyon faal kullanıcıya sahip olacak. Bir tahminde bulunmam gerekecekse, o da önümüzdeki aylarda büyüme hızının artacağı yönünde olur. Sözcüleri Chris Hughes'un dediği gibi: "İçimize o derece yerleşti ki kurtulmak artık çok zor."

Yukarıda anlatılanlar bile Facebook'u reddetmem için yeterli sebep. Ama nefret etmek için daha da fazla sebep var. Çok daha fazla.


[1] Özgün ingilizce metni okumak isterseniz: With friends like these ...

[2] Özgün metinde "pub" kullanılmış. Ne de olsa yazar ingiliz :-)

[3] Kıyısından da olsa cinsellik içeren en küçük ifadeyi bile Türkçe'ye çevirmek külfetli oluyor. Cinselliğe o derece kapalı ve erkek-egemen bir toplumuz ki orta yol yok: ya düpedüz küfür etmek, ya da ansiklopedik bir dil kullanmak zorundasınız. Araklamak fiili en azından benzer anlamda kullanılıyor, tabii bir kadının bir erkeği araklaması haşa, mümkün değil.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Gezegen Simgeleri

Tanrıça Asteria