Doğanın bize sunduğu ihtişam ve güzelliği hatırlatır bize papağanlar. Sıradan bildiğimiz, hergün gördüğümüz için farkına varmadığımız gündelik güzelliğin düzenli habercisidirler. Çirkinliğe, olumsuzluğa odaklanmaktan vazgeçip gerçekten çevremize baktığımızda neleri keşfedeceğimizin müvetazi müjdecisidir onlar. Bize renk terapisini, ister vücudumuzda, ister giyimimizde renkleri bilinçli kullanmayı, evimizde, hayatımızın diğer yönlerinde hangi aksesuarları tercih etmemiz gerektiğini papağan öğretir. Renkler iyileştirici olabilir çünkü enerjiyi yükseltirler ya da yumuşatırlar. Önemli olan renklerin önemini anlamamız, hangilerini sevip sevmediğimizi bilmemiz ve onları yaşamımıza sokmamızdır. Papağanlar eşleriyle sınırlı olmaksızın birbirlerinin bakımına yardım ederler. Diğerini temizleme nazik olduğu kadar bağlanma egzersizidir de. Dokunmanın sihrini, iyileştirici gücünü bize bıkmadan anımsatırlar. Bazen bütün istediğimiz bir arkadaşa sarılmak, hatta sırtımızı birinin kaşıması ya da
Günümüzde neredeyse herkesin aşina olduğu gezegen simgelerinin, ya da daha doğru deyişle gliflerinin oldukça uzun bir tarihi var. Bu çok iyi bilinen semboller iyi korunmuş eski belgelerde bulunmakta, ve kökenlerini araştırmak bize kadim gizli bilgilerin ve ekollerin kapısına götürüyor. Bir simge yalnızca kendisine ait yaşamı varsa bozulmadan kalabilir; eğer bir şekilde bir yaşama biçimi, fikir ya da formla birleşmişse, buna binlerce yıllık geçen zamanı da eklersek, toplumsal değişimlerle bu simgelerin dramatik bir metamorfoz geçirmeleri kaçınılmaz olur. Dolayısıyla gezegen simgelerinin bu gizil gücü var çünkü eski bilgeler onları bir anlamda fikir ve formu birleştiren arketipik spiritüel içerikle örmüş, ve arketipik basitlikleriyle özlerini, anlamlarına olan bağlarını yitirmeden değişmez ve değiştirilemezlerdi. Bu simgelerin iç yapılarını incelediğimizde gezegenlerin spiritüel güçlerinin gözlerimizin önüne serildiğini göreceğiz. Gezegen Simgelerinin Eksoterik Yorumlanışı Glifle
Titan tanrıçalarından Asteria (yıldızlarla ilgili, yıldızlı, yıldızlardan gelen, yun.) kahinliği, kehanetleri, biliciliği, astrolojiyi ve ölü falcılığını temsil eder. Coeus (Koios) ve Phoebe'nin kızı, Leto'nun kızkardeşidir. Hesiod'a göre ( Theogony 404 ff, Evelyn-White ) Perses'ten Hecate isimli bir kızı vardır. Titanların düşüşünden sonra Zeus Asteria'nın peşine düşer. Onun tacizinden (cinsel) kurtulmak isteyen Asteria kendisini bir şal gibi Ege Denizi'ne örtecek, daha sonra takibi devralan Poseidon yüzünden Delos (Ortygia) Adası'na dönüşecektir ( Nonnus, Dionysiaca 33. 336 ff ). Kızkardeşi Leto da adaya sığınıp orada Apollo ve Diana'yı (Artemis) doğuracaktır ( Pseudo-Hyginus, Fabulae 53 ). Ölü falcılığı (nekromansi, ruhlarla konuşarak geleceği görme) Asteria'nın kızı Hecate'nin alanı. Asteria, kızkardeşi Leto ile bereber gece (Nyx) ve gündüzün kehanet güçlerini temsil eder. Yunanlıların onu Fenike tanrıçası Ashtarte olarak tanımladığı da gör
Yorumlar
Yorum Gönder