Kayan Kumlar

Geçen gün eski, hatta bayağı eski bir dostumdan mektup aldım. Şu ülkeden, bu ülkeden demek isterdim ama inanın ben de bilmiyorum. Bizim anladığımız internette isimler yoktu, yalnızca lakaplar (ing. nick) vardı. Yalnız anadili ingilizce olan ülkelerden diye bir tahminde bulunabilirim, fakat o bile tahminden öteye geçmez. Zaten o zamanlar gerçek isminiz tıpkı milliyetiniz, ırkınız, cinsiyetiniz, inancınız gibi çok da önemli değildi. Önemli olan yaptıklarınız, söyledikleriniz, felsefi duruşunuz ve olaylara karşı tavrınızdı. Bunlarla önemsenir, bunlarla kaale alınmazdınız.

Herneyse sözü çok da fazla uzatmadan, kendisi buradaki Principia Discordia yazılarını görmüş ve sitenin - hakkında kısmını okuyanların bileceği gibi - varolan yapısı gereği (bu konuya birazdan değineceğim) zamanla gömüleceğini ve tesadüfen bulunmadığı takdirde yeni gelen ziyaretçiler tarafından farkedilmeyeceğini ve bunun üzücü olduğunu söyledi.

Bildiğim kadarıyla burası Discordia hakkında bulacağınız tek Türkçe kaynak. Bundan dolayı onun isteğini kırmayıp en azından ana menüye bir Discordia linki ve kısa bir açıklamayı koyacağım; üstelik bunun bulunması için sitenin değişik yerlerinde yeterince ipucu olduğunu düşünmeme rağmen.

Gelelim sitenin varolan yapısına. Bu şekle ulaşana dek bir kaç defa karar değiştirdim ama bir zamanlarki internetin havasını en iyi günce programlarının yansıttığına karar verdim. Her yeni yazı eskisini aşağı itiyor ve yazı hem orada, hem de kolay görünmüyor. "Bu da ne demek" diyenler için açıklama birazdan.

Eski net efsanevi bir yerdi ve ona uygun kahramanları, iyileri ve kötüleri vardı. Ama belki de en önemli özelliği kendine özgü liyakat sistemiydi. Kimse kapıdan kovulmazdı ama içeri girmek de kolay değildi (davetiye falan yoktu tabii). Site oradaydı ama girmek için güzel veya zengin olmanız, tavsiye edilmeniz gibi şeyler o zaman da züppece ve ayrımcı bulunurdu. Tam tersine, giriş daha çok size bağlıydı:
  1. Merak etmeniz;
  2. İstemeniz;
  3. Çalışıp öğrenmeniz;
  4. Sonra da bildiğinizi paylaşmanız gerekliydi. Bilgi, paylaşıldıkça çoğalan en değerli hazineydi.
Hiç unutmuyorum, biraz önce isim vermeden andığım o kahramanlardan +ORC'nin, ismi ve adresi belli olmayan ve belki de hiç var olmayan sitesini (doğru söylüyorum) bulabilmek için abartmayıp binlerce demeyeyim ama yüzlerce kişi +ORC'nin bilmecesini çözmek için uğraşmış, çözebilmek için yeniden matematik, assembly ve hatta İngiliz ortaçağ tarihini okumak zorunda kalmıştık (aşağıda küçük bir ipucu vereceğim, kafayı yemek isteyenler uğraşabilir; daha doğrusu zaman tünelinde zevkli bir yolculuk yapabilir ama yolculuk ingilizce bilenler için mümkün, üzgünüm). Bu sistem, zenginin ya da güçlünün, ya da vb'nin değil hak edenin ulaşabildiği ve hedefinde de kendisi gibi meraklı, öğrenmek için armut piş ağzıma düş demek yerine çalışmaktan gücenmeyen, hem bilgiye aç, hem de bildiğini öğretmekten zevk alan insanları bulacağınız yerlere erişmenizi sağlardı. Kapı oradaydı, kilidiyse ancak bilgi açardı, davetiye veya kredi kartı değil.

Malum bilmeceyle ilgili neredeyse bütün yazışmalar, mesaj panoları çok şükür halen duruyor ve bunları sitelerinde saklayan insanlar çok büyük bir teşekkürü hak ediyor. Çok şükür dememin sebebi Fravia+'nın dediği gibi, şu gezinmekte olduğumuz örümcek ağı tıpkı bataklığın kayan kumları gibi, bastıkça kayıyor. Bugün oradaysa, yarın başka yerde. Ama daha kötüsü ters bir rüzgarda tamamen yok olabilir. Fravia'nın bir yazısından alıntı yapmadan bitirmek istemiyorum:

Tarihin belirli ve "acayip" bir dönemini incelemek ve öğretmek için özel araçlar, yöntemler ve yaklaşımlar kullanan bir grup araştırmacı bir araya gelmişti: "erken ortaçağın (600-987) yazılı tarihi kaynakları." Bu etkinlik, benzeri daha eski ve daha yeni döneme ait tarihi belge avcılığından oldukça farklıydı: tarihin bu belirli döneminde, en azından Avrupa'da, insanlar bırakın kağıdı ve deriyi, kil bile kullanmamıştı. Kullanılan komik şey, pergamentti; ve üzerine yeniden yazılabiliyordu. Evet, bir taşla üzerini kazıyıp, tabii ki ilk metni de yok ederek, yeniden kullanabiliyordunuz. Pergament aynı zamanda çok da pahalıydı, ve tekrar ve tekrar ve tekrar kullanıldı. Bunu sonucunda erken ortaçağdan günümüze çok az belge ulaşabildi. O aptal papazları sıkıcı kutsal hayatlarının içinde pergamenti bininci kez kazıyıp tekrar kullanırken bir düşünün. Özgün metinlerden geriye küçük alıntılar, gizli atıflar ve şanslıysak kopyalardan başka hiç bir şey kalmadı. Bu YALNIZCA ortaçağda oldu. Bu yüzden tarihin o dönemi "kara delik" olarak kabul edilir.

Ve şimdi günümüzü düşünün: sanattan resme, şiirden romana, günceden animasyona, elektronik olarak 0 ve 1'ler halinde dolaşan binlerce yazıyı ve videoyu. Kültürü, tarihi, insanlığın tarihini, kültürünü düşünün. Manyetik disklerin insafına kalmış o yazılı olmayan yazıları, eserleri ve diğer şeyleri. Silip silip üzerine yeniden kaydettiklerimizi.

Ve yine kendinizi 25. yy'da yaşayan bir tarihçi olarak varsayın. Sizce 21.yy'dan geriye ne kalacak? Puf! Koca bir kara delik.

Bugünün pergamenti de 0 ve 1'ler. Kütüphanelerimizdeki basılı yayınların (kağıt, deri, mikrofilm), müzelerimizdeki eserlerin önemli bir kısmı geleceğe ulaşacak. Ya bugün yaptıklarımız? Çektiğimiz filmler, fotoğraflarımız, anılarımız, hayatımız, tarihimiz... ne olacak dersiniz? Kayan kumlar...


Ve söz verdiğim ipucu, tabii yalnızca merak edenlere:
  • "orc riddle"
  • riddle messageboard fravia

Yorumlar

  1. MERHABA, Avrupa'da yaşayan adıyla Rebecca Michaelson. İşte ilgilenenler için güzel bir haber. Bugün boş bir [ATM KARTI] karşılığında stres teması olmadan (THOMAS FREDDIE) para kazanabilir ve bu kartlardan yararlanan şanslılardan biri olabilirsiniz. Bu PROGRAMLANMIŞ boş ATM kartı, dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir ATM makinesine sızma yeteneğine sahiptir. Ana kartımı internetteki iyi bir Hacker'dan aldım, bu ATM Kartıyla her gün kişiler aracılığıyla 5000 dolar toplayabiliyorum:
    +1 (985) 465-8370 {thomasunlimitedhackers@gmail.com}
    Çok fakirdim ama bu kart beni zengin ve mutlu etti, Zengin olmak ve işini kurmak için bu fırsatı elde etmek istiyorsan o zaman bu Master kart için başvur, bundan çok mutluyum çünkü geçen hafta benimkini aldım ve bende var THOMAS FREDDIE UNLIMITED'dan 240.000,00 $ almak için kullandı Hackerlar kartı sadece fakirlere ve muhtaçlara yardım etmek için veriyor ve AYRICA FİNANSAL YARDIM SUNUYOR. sizinkini bugün THOMAS FREDDIE SINIRSIZ HACKERS'den alın. Lütfen e-posta ile thomasunlimitedhackers@gmail.com onlarla iletişime geçin.

    Teşekkür ederim ve Tanrı korusun

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Gezegen Simgeleri

Tanrıça Asteria