Kenevirin Yasaklanması Komplo muydu?
Doug Yurchey’in, kendir, kenevir [wikipedia.org], hint keneviri gibi isimlerle (marihuana olarak da bilinir) anılan bitkinin neden yasaklandığına dair ilginç bir kuramı var. O, bunun bir komplo olduğunu düşünüyor. Malum bitkinin çeşitli faydalarını anlatan ilginç bir makale yazmış. 70'li yılların sonunda, Demirel hükümetine ABD’nin yaptığı baskıları yaşı kemale ermiş olanların gülümseyerek anımsayacağı gibi, ülkemizde ormanların cayır cayır yandığı bugünlerde, kalan ağaçların kesilmemesine yönelik ve ekonomiye katkı amaçlı bu makaleyi kısaltarak çeviriyorum.
Kenevirin yasaklanmasının asıl sebebinin bedene veya zihne olan etkileriyle hiçbir ilgisi yoktur.
Marihuana TEHLİKELİDİR ama insan zihni ve bedenine bir ZARARI yoktur.[1] Kamuya bir tehdit oluşturmamaktadır. Petrol şirketleri, alkol, tütün sanayileri ve çok sayıda kimya kuruluşu içinse bir tehlikedir. Parası ve etkisi fazla çeşitli şirketler gerçekleri halktan saklamıştır.
Gerçek şu ki, geniş bir ticari ürün gamı olan marihuananın olanaklarından yararlanılsa, bu bir çok sanayide atom bombası etkisi yaratır. Kenevirin ürün potansiyeli hakkında girişimciler eğitilmemiştir. Birkaç süper zengin, doğru kullanılsa şirketleri zarar göreceği için bu çok yönlü bitki hakkında iftiralar yaymıştır.
Marihuana sözcüğü nereden geldi? 1930'ların ortalarında, kenevirin iyi olan izlenimini ve olağanüstü tarihini karalamak için bu M ile başlayan sözcük yaratıldı. Burada atıfta bulunulan gerçekler, 150 yıl boyunca kenevir kağıdıyla basılmış olan Encylopedia Britannica'da bulunabilir:
[1] Biz zorunlu uyarımızı yapalım. Her ne kadar araştırma sonuçları çelişkili de olsa (daha geçen gün Çinli araştırmacılar çayın kansere iyi geldiğini iddia etti. Çay ve sigarayı çok tüketen birisi olarak, aynı olumlu sonuçları tütün için de heyecanla bekliyorum ), kenevirin ekilmesi, üretilmesi, vb. Tarım Bakanlığı’nın özel iznine bağlı. Ayrıca marihuana kullanımı, yasalarımıza göre suç.
[2] Yurchey’in komplo tezi buralarda biraz havada kalıyor. Kendi verdiği örneklere göre bu ürünü kullanan ve işleyen oldukça yaygın ve görebildiğim kadarıyla güçlü bir sanayi var. Bu olmayıp, örneğin başka bir ülkede kenevir kullanılsa ve bir şekilde bu ürün Amerika’da yetiştirilemeyip Amerikan şirketlerinin rekabet gücünü olumsuz etkilese, ve bu yüzden ABD bunu yetiştiren ülkelerde engelleme çabasına girişse, komplo kuramı daha mantıklı hale gelmez mi? Kuruluşundan beri şirketlerin ve tüccarların demokrasinin başat oyuncusu olduğu bir ülkede, bu insanların kendi kendilerine komplo kurduklarını varsaymak biraz zor. Biz, yine de ikinci bölümü bekleyelim.
Kenevirin yasaklanmasının asıl sebebinin bedene veya zihne olan etkileriyle hiçbir ilgisi yoktur.
Marihuana TEHLİKELİDİR ama insan zihni ve bedenine bir ZARARI yoktur.[1] Kamuya bir tehdit oluşturmamaktadır. Petrol şirketleri, alkol, tütün sanayileri ve çok sayıda kimya kuruluşu içinse bir tehlikedir. Parası ve etkisi fazla çeşitli şirketler gerçekleri halktan saklamıştır.
Gerçek şu ki, geniş bir ticari ürün gamı olan marihuananın olanaklarından yararlanılsa, bu bir çok sanayide atom bombası etkisi yaratır. Kenevirin ürün potansiyeli hakkında girişimciler eğitilmemiştir. Birkaç süper zengin, doğru kullanılsa şirketleri zarar göreceği için bu çok yönlü bitki hakkında iftiralar yaymıştır.
Marihuana sözcüğü nereden geldi? 1930'ların ortalarında, kenevirin iyi olan izlenimini ve olağanüstü tarihini karalamak için bu M ile başlayan sözcük yaratıldı. Burada atıfta bulunulan gerçekler, 150 yıl boyunca kenevir kağıdıyla basılmış olan Encylopedia Britannica'da bulunabilir:
- 1880'lere dek bütün okul kitapları kenevir veya keten tohumundan üretilen kağıtla basılmıştır; Hemp Paper Reconsidered, Jack Frazier, 1974.
- 1631'den 1800'lerin ilk yıllarına kadar ABD’de vergilerin kenevirle ödenmesi mümkündü; LA Times, 12/08/1981.
- 17 ve 18. yüzyıllarda, Amerika’da kenevir yetiştirmeyi REDDETMEK yasalara aykırıydı! Virginia eyaletinde bu yüzden hapse girmek mümkündü; Hemp in Colonial Virginia, G. M. Herdon.
- George Washington, Thomas Jefferson ve diğer ABD kurucuları kenevir yetiştirmişlerdi; Washington and Jefferson Diaries. Jefferson, Çin’den Fransa’ya, oradan da Amerika’ya kenevir tohumu kaçırmıştı.
- Benjamin Franklin, kenevir işleyen ilk kağıt değirmenlerinden birinin sahibiydi. Ayrıca 1812 savaşı kenevir yüzünden çıkmıştı, Napolyon, Moskova’nın İngiltere’ye olan ihracatını kesmek istemişti; Emperor Wears No Clothes, Jack Herer.
- Binlerce yıl boyunca, gemilerin yelken ve ipleri kenevirden yapılmıştı. Hollanda dilinde "canvas" sözcüğü kenevir demektir; Webster’s New World Dictionary.
- Dokuma, kumaş, giysi, örtü, perde ve çarşafın, %80'i 1820'lerde pamukla değiştirilene dek kenevirden yapılırdı.
- İlk İnciller, haritalar, Betsy Ross’un bayrağı, Amerikan Bağımsızlık Bildirisi ve Anayasasının ilk taslakları da kenevirden yapılmıştı; ABD Hükümet Arşivleri.
- Birçok eyalette ilk yetiştirilen bitki kenevirdi. 1850 yılında Kentucky eyaleti 40.000 ton üreterek bir rekor kırmıştı. Kenevir, 20. yüzyıla dek en fazla para getiren ekindi; Devlet Arşivleri.
- Bilinen kenevir ekimi kayıtları 5000 yıl öncesi Çin’e dayansa da, kenevir sanayii muhtemelen eski Mısır’a dek uzanıyor.
- Rembrant, Gainsborough, Van Gogh benzeri ressamların kanvas resimleri, kenevir bezinden yapılmıştı.
- 1916'da, ABD hükümeti, 1940'lara gelindiğinde ihtiyaç duyulan tüm kağıdın kenevirden sağlanacağını ve bu yüzden ağaç kesmeye gerek kalmayacağını öngörmüştü. Hükümet kayıtları 1 dönüm kenevirin 4,5 dönüm ağaca eşdeğer olduğunu gösteriyordu. Bu planları yürürlüğe koymak için çalışmalar başlatılmıştı; Tarım Bakanlığı.
- Kaliteli boya ve vernikler 1937'ye dek kenevir tohumu yağından yapılırdı. Amerika’da 1935'te , boya yapımı için 58.000 ton kenevir tohumu kullanılmıştı; 1937 tarihli Marijuana Vergi Yasası aleyhinde Sherman Williams Paint Co’nun Kongre’ye verdiği ifadeden.[2]
- Heny Ford’un ürettiği ilk Model-T kenevirle çalıştığı gibi, kendisi de kenevirden yapılmıştı. Geniş arazisinde, Ford’un kenevir tarlaları arasında fotoğrafı çekilmişti. "Topraktan yapılan" bu arabanın kenevir plastik panelleri çelikten 10 kat daha güçlüydü; Popular Mechanics, 1941.[2]
- Kenevire "milyar dolarlık ekin" ünvanı verildi. İlk defa bir ekin milyar dolarlık iş potansiyelini aşmıştı; Popular Mechanics, Şubat 1938.[2]
- ABD hükümeti 1942'de, vatansever Amerikan çiftçilerini 350.000 dönüm kenevir ekmeye çağıran 14 dakikalık bir film çekmişti. 1942 tarihli "Zafer için Kenevir" adlı film hükümet kuruluşları tarafından yalanlandıysa da, araştırmacı Jack Herer Kongre Kütüphanesi kayıtlarında filmin varlığını kanıtladı.
- Amerikan Tarım Bakanlığı 404 numaralı bülteni kenevirin, ağaca göre 4 kat verimli olduğunu, çevreyi ise 4 ila 7 kat daha az kirlettiğini ortaya koyuyor; Popular Mechanics, 1938.
[1] Biz zorunlu uyarımızı yapalım. Her ne kadar araştırma sonuçları çelişkili de olsa (daha geçen gün Çinli araştırmacılar çayın kansere iyi geldiğini iddia etti. Çay ve sigarayı çok tüketen birisi olarak, aynı olumlu sonuçları tütün için de heyecanla bekliyorum ), kenevirin ekilmesi, üretilmesi, vb. Tarım Bakanlığı’nın özel iznine bağlı. Ayrıca marihuana kullanımı, yasalarımıza göre suç.
[2] Yurchey’in komplo tezi buralarda biraz havada kalıyor. Kendi verdiği örneklere göre bu ürünü kullanan ve işleyen oldukça yaygın ve görebildiğim kadarıyla güçlü bir sanayi var. Bu olmayıp, örneğin başka bir ülkede kenevir kullanılsa ve bir şekilde bu ürün Amerika’da yetiştirilemeyip Amerikan şirketlerinin rekabet gücünü olumsuz etkilese, ve bu yüzden ABD bunu yetiştiren ülkelerde engelleme çabasına girişse, komplo kuramı daha mantıklı hale gelmez mi? Kuruluşundan beri şirketlerin ve tüccarların demokrasinin başat oyuncusu olduğu bir ülkede, bu insanların kendi kendilerine komplo kurduklarını varsaymak biraz zor. Biz, yine de ikinci bölümü bekleyelim.
Yorumlar
Yorum Gönder