Evrim ve Devrim - Radikal Kuram (6)
İnsan merkezi ve kurumsal sınıra baktık, ve bu farklı alanların nasıl bir etkileşim içinde olduğunu anlamaya çalışırken kullanacağımız tamamlayıcı ve bütüncü yaklaşıma bir göz gezdirdik.
Sonraki şey, eğer bilinçli bir hareketsek, bilerek istediğimiz değişiklerin ve başka sebeplerden dolayı olabilecek diğerlerinin, onlara karşılık gelen bilinç, davranış ve sonuçlarla varolan lurumlarda mı süreceği, yoksa yeni kurumlara ve onlara karşılık gelen farklı kurumlara mı yol açacağı. İlki evrim, sonraki devrim olacak.
Bu dinamikleri değerlendirmeye çalışmak her zaman kolay değil çünkü alanlar arasındaki ilişkiler biz farkında olsak da olmasak da daima çalışıyor ve insanın durumuna kök salmış olduğu gibi, temel insan ihtiyaçlarından da kaynaklanıyor. Durumu karmaşıklaştıran diğer bir şey de, bir alandaki dinamik, diğerinde de kendisini üretebiliyor. Veya tam tersi, bir alandaki dinamik, diğerindeki özellik veya sonuçlarla çelişiyor. Örneğin, işyerinde aile dinamikleri ortaya çıkıyor, kadınlar işyerindeki erkeklere bakıyor ve ihtiyaçlarını karşılıyor (kastedilen temizlik, vs), ya da tam tersi, evde sınıf dinamikleri bulunabiliyor. Eğer erkekler işyerinin bakımını üstlenmede kendi paylarını yapsaydı bu, evde erkek egemen dinamiklerle çeşilebilirdi, ya da kadınlar, karar verme sürecine katılıp, ödüllendirme paketlerinden eşit oranda yararlanabilseydi, bu akrabalık alanını etkileyecekti.
Bu istikrara ve karışıklığa yol açan toplumsal güçler, çoğunlukla toplumsal hareketlerin de etkilemek istedikleri şeyler. Ve bunu ırk, cinsiyet, sınıf ve katılımda baskıyı ve eşitsizliği artıracak şekilde yapabileceğimiz gibi, bu adaletsizlikleri düzeltmek için de yapabiliriz. Ama nihayetinde, kuramımıza bilgi katan ve toplumsal hareketlerimizi hedeflerimiz doğrultusunda yönlendirecek özgür bir toplum vizyonuna ihtiyacımız var. Bunun ilham ve umut vermek için gerekli olduğunu tekrarlayarak bitirmek istiyorum. Güneyde meydana gelen toplumsal hareketlere bakarak (Venezuela’yı kastediyor, ç.n.) kendimize gereken dersleri çıkarttığımız takdirde, bu iyidir. Sanırım bu derslerin en önemlisi toplumumuzu belirleyen kurumların kökten değişimi için bir vizyona ihtiyacımız olduğudur. Böylece onların yaptığı gibi, kazanabileceğimize inanabiliriz. Ama bunu yapmak için geniş kesimlerce paylaşılacak bir vizyon ve stratejiye, ve bizi daha bilinçli ve güçlü bir toplumsal hareket yapacak toplumsal hareketlerin ve toplumsal dönüşümün nasıl işlediğine dair biraz bilgiye ihtiyacımız var.
5. Bölüm
Kaynak: Chris Spannos / ZNet, özgün metin için bakınız. Yazarın AK Press tarafından "Parecon & the Good Society" (2008.) ve "Hope, Reason &Revolution" (2009) isimli iki kitabı yayınlanacak.
Sonraki şey, eğer bilinçli bir hareketsek, bilerek istediğimiz değişiklerin ve başka sebeplerden dolayı olabilecek diğerlerinin, onlara karşılık gelen bilinç, davranış ve sonuçlarla varolan lurumlarda mı süreceği, yoksa yeni kurumlara ve onlara karşılık gelen farklı kurumlara mı yol açacağı. İlki evrim, sonraki devrim olacak.
Bu dinamikleri değerlendirmeye çalışmak her zaman kolay değil çünkü alanlar arasındaki ilişkiler biz farkında olsak da olmasak da daima çalışıyor ve insanın durumuna kök salmış olduğu gibi, temel insan ihtiyaçlarından da kaynaklanıyor. Durumu karmaşıklaştıran diğer bir şey de, bir alandaki dinamik, diğerinde de kendisini üretebiliyor. Veya tam tersi, bir alandaki dinamik, diğerindeki özellik veya sonuçlarla çelişiyor. Örneğin, işyerinde aile dinamikleri ortaya çıkıyor, kadınlar işyerindeki erkeklere bakıyor ve ihtiyaçlarını karşılıyor (kastedilen temizlik, vs), ya da tam tersi, evde sınıf dinamikleri bulunabiliyor. Eğer erkekler işyerinin bakımını üstlenmede kendi paylarını yapsaydı bu, evde erkek egemen dinamiklerle çeşilebilirdi, ya da kadınlar, karar verme sürecine katılıp, ödüllendirme paketlerinden eşit oranda yararlanabilseydi, bu akrabalık alanını etkileyecekti.
Bu istikrara ve karışıklığa yol açan toplumsal güçler, çoğunlukla toplumsal hareketlerin de etkilemek istedikleri şeyler. Ve bunu ırk, cinsiyet, sınıf ve katılımda baskıyı ve eşitsizliği artıracak şekilde yapabileceğimiz gibi, bu adaletsizlikleri düzeltmek için de yapabiliriz. Ama nihayetinde, kuramımıza bilgi katan ve toplumsal hareketlerimizi hedeflerimiz doğrultusunda yönlendirecek özgür bir toplum vizyonuna ihtiyacımız var. Bunun ilham ve umut vermek için gerekli olduğunu tekrarlayarak bitirmek istiyorum. Güneyde meydana gelen toplumsal hareketlere bakarak (Venezuela’yı kastediyor, ç.n.) kendimize gereken dersleri çıkarttığımız takdirde, bu iyidir. Sanırım bu derslerin en önemlisi toplumumuzu belirleyen kurumların kökten değişimi için bir vizyona ihtiyacımız olduğudur. Böylece onların yaptığı gibi, kazanabileceğimize inanabiliriz. Ama bunu yapmak için geniş kesimlerce paylaşılacak bir vizyon ve stratejiye, ve bizi daha bilinçli ve güçlü bir toplumsal hareket yapacak toplumsal hareketlerin ve toplumsal dönüşümün nasıl işlediğine dair biraz bilgiye ihtiyacımız var.
5. Bölüm
Kaynak: Chris Spannos / ZNet, özgün metin için bakınız. Yazarın AK Press tarafından "Parecon & the Good Society" (2008.) ve "Hope, Reason &Revolution" (2009) isimli iki kitabı yayınlanacak.
Yorumlar
Yorum Gönder