Bilişim İşçilerinin Sorunları - blş05
Yalnızca bu etken tarafından sağlanması muhtemel artan servet ve kontrol eşitsizliği (kanıtlar servet eşitsizliğinin arttığı yönündedir) daha büyük bir siyasi eşitlik kaybına yol açabilir.[6] Zenginler siyasi partilere maddi destek sağlayabilir, kendi çıkarları yararına kampanya yapmaları için başkalarına ödeme yapabilir, mesajlarının daha geniş kesimlerce duyulmasını sağlayabilir, vb. Daha çok dikkate alınır, sözleri daha fazla önemsenir.
Bu talihli konumda olmayan bilişim işçilerinin başka sorunları da vardır. İşçinin zamanına haddinden fazla talep vardır - her zaman gerek telefon, gerekse e-postayla destekleri talep edildiği gibi, iş yaşantıları dışında da her acil durum veya herneyse ona yanıt vermeleri beklenmektedir - aslında iş onları asla bırakmaz. Yönetim maliyeti bütüm bürokratik talepleri karşılamak zorunda olan işçinin sırtına yıkılmıştır ve hiç azalmayan iş yükü zamanı alır götürür. Kişi, daha geniş bir dünyadaki ilgi alanlarını yok etmek pahasına işi için sürekli kendini eğitmek durumundadır. Bu işçiler, şirketlerin sözleşmeli personel alma eğilimi artarken, süresiz işsiz kalma tehdidi altındadır. İşverenin ve sistem isteklerini yerine getirebilmek için onlardan tam esneklik istenir. Haberleşme sistemleri demek, iş için bütün dünya ile rekabet etmeleri ve giderek azalan bir ücrete razı olmaları demektir. Bilişim işinin, sanayi yöntemlerinin işyerine getirilmesiyle birlikte daha az yeteneğe ihtiyaç duyulur hale geldiğine dair bazı kanıtlar da vardır, bu da daha fazla rekabet ve ücretlerin düşürülmesi yönünde daha fazla baskı anlamına gelir. Sık sık övülen kurumların düzleşmesi, tepki esnekliğine izin veren ve iş yaratan orta kademenin kaldırılması merkezi kontrolü artıracaktır: ya sahipsiniz, ya da köle.
Mark Poster artan gözetim mekanizmalarının işçilerin yönetimi, aynı yönetimin yaptığı gibi denetlemesine olanak vereceğini iddia etmişse de, bu pek olası olmayan ikili yapıya bir kanıt göstermemiştir (Poster, 2002). Avustralya ve ABD yasaları işverenlere, işçilerin e-postalarını okuma ve içeriği yüzünden işçileri atma olanağı vermektedir (Lowe, 2003:1). İnternet hizmet sağlayıcıları bir şirketin küçük düşürücü olduğunu düşündüğü web siteleri için sorumlu tutulabilir, bu da eleştirinin yayılmasına izin veren bir yapı değildir. Varolan dışardaki güç siyasetten kopuk değildir.[7]
Eğer bilgi önemliyse, gizli bilgiyi ortaya çıkarmak (yalnızca plan, ürün bilgileri değil insanlar hakkındaki bilgiyi de) ekonomik olarak daha da önemli hale gelir. Rakip şirketlere, ticari destekli korsan (hacker) saldırıları internet folklorunun bir paçasıdır (Ruskoff, 1994:31-2). Bu, bilişim işçilerinin veya göya "yaratıcıların" özgürlüğünü neredeyse yok eder. Bilgili bir çalışan, ya dikkatsizliğiyle, ya kamuya açıklayarak, ya da rakibe bilgi satarak şirketin büyük miktarda para kaybetmesine yol açacak potansiyele sahiptir. Bundan dolayı, içerideki açıklığın artabileceği oranda iç denetim artar. Sıkça, bilişim işçilerinin sözleşmelerine şirketi terkettikten sonra benzer bir iş sahasında çalışamayacakları yazılır. Bu da onların bilgi ve deneyimlerinin kendileri için daha az yararlı ve piyasa dalgalanmalarıyla giderek artan işin geçiciliğine karşı onları daha savunmasız durumda bırakır.
Bu özelliklerin hiçbiri demokratikleşmeyi kendiliğinden artırmayacaktır. En iyi ihtimalle işçiyi eziyet edilmiş, acele ettirilmiş, ve tükenmiş bırakacaktır.
Sanayileşmiş ekonomilerin yöneticileri, Devrimce tehdit edilmişlerse de, dağıtılan ücretlerin insanların tüketim malları almalarını, ve Devlete katılmalarının da kendi iktidar ve rahlarının artmasını sağladığını görmüştür. Bilişim ekonomisi, sermayeyi kontrol edenlerle, nüfusun geri kalanının arasındaki pratik ortak sahayı gereksiz kılacak gibidir.
[6] Bu konu hakkında çok yazıldı, ama eşitsizlikleri coğrafya ve ulusal ve uluslararası güç ile ilişkilendirmeye yönelik ilginç bir çaba için Beaverstock'a bakınız; şöyle demişti: "Bu rakamların bizi götürdüğü şaşırtıcı sonuç en tepedeki % 0,25, kalan % 99,75 kadar servete sahiptir".
[7] Poster'in kendisi bile Yahoo'nun kullanıcıları düzene sokmak için kullandığı şaka ve sataşmayı bile engellemeye çalışan otomatik e-posta monitörü VOODOO'ya atıfta bulunmuştur.
Bu talihli konumda olmayan bilişim işçilerinin başka sorunları da vardır. İşçinin zamanına haddinden fazla talep vardır - her zaman gerek telefon, gerekse e-postayla destekleri talep edildiği gibi, iş yaşantıları dışında da her acil durum veya herneyse ona yanıt vermeleri beklenmektedir - aslında iş onları asla bırakmaz. Yönetim maliyeti bütüm bürokratik talepleri karşılamak zorunda olan işçinin sırtına yıkılmıştır ve hiç azalmayan iş yükü zamanı alır götürür. Kişi, daha geniş bir dünyadaki ilgi alanlarını yok etmek pahasına işi için sürekli kendini eğitmek durumundadır. Bu işçiler, şirketlerin sözleşmeli personel alma eğilimi artarken, süresiz işsiz kalma tehdidi altındadır. İşverenin ve sistem isteklerini yerine getirebilmek için onlardan tam esneklik istenir. Haberleşme sistemleri demek, iş için bütün dünya ile rekabet etmeleri ve giderek azalan bir ücrete razı olmaları demektir. Bilişim işinin, sanayi yöntemlerinin işyerine getirilmesiyle birlikte daha az yeteneğe ihtiyaç duyulur hale geldiğine dair bazı kanıtlar da vardır, bu da daha fazla rekabet ve ücretlerin düşürülmesi yönünde daha fazla baskı anlamına gelir. Sık sık övülen kurumların düzleşmesi, tepki esnekliğine izin veren ve iş yaratan orta kademenin kaldırılması merkezi kontrolü artıracaktır: ya sahipsiniz, ya da köle.
Mark Poster artan gözetim mekanizmalarının işçilerin yönetimi, aynı yönetimin yaptığı gibi denetlemesine olanak vereceğini iddia etmişse de, bu pek olası olmayan ikili yapıya bir kanıt göstermemiştir (Poster, 2002). Avustralya ve ABD yasaları işverenlere, işçilerin e-postalarını okuma ve içeriği yüzünden işçileri atma olanağı vermektedir (Lowe, 2003:1). İnternet hizmet sağlayıcıları bir şirketin küçük düşürücü olduğunu düşündüğü web siteleri için sorumlu tutulabilir, bu da eleştirinin yayılmasına izin veren bir yapı değildir. Varolan dışardaki güç siyasetten kopuk değildir.[7]
Eğer bilgi önemliyse, gizli bilgiyi ortaya çıkarmak (yalnızca plan, ürün bilgileri değil insanlar hakkındaki bilgiyi de) ekonomik olarak daha da önemli hale gelir. Rakip şirketlere, ticari destekli korsan (hacker) saldırıları internet folklorunun bir paçasıdır (Ruskoff, 1994:31-2). Bu, bilişim işçilerinin veya göya "yaratıcıların" özgürlüğünü neredeyse yok eder. Bilgili bir çalışan, ya dikkatsizliğiyle, ya kamuya açıklayarak, ya da rakibe bilgi satarak şirketin büyük miktarda para kaybetmesine yol açacak potansiyele sahiptir. Bundan dolayı, içerideki açıklığın artabileceği oranda iç denetim artar. Sıkça, bilişim işçilerinin sözleşmelerine şirketi terkettikten sonra benzer bir iş sahasında çalışamayacakları yazılır. Bu da onların bilgi ve deneyimlerinin kendileri için daha az yararlı ve piyasa dalgalanmalarıyla giderek artan işin geçiciliğine karşı onları daha savunmasız durumda bırakır.
Bu özelliklerin hiçbiri demokratikleşmeyi kendiliğinden artırmayacaktır. En iyi ihtimalle işçiyi eziyet edilmiş, acele ettirilmiş, ve tükenmiş bırakacaktır.
Sanayileşmiş ekonomilerin yöneticileri, Devrimce tehdit edilmişlerse de, dağıtılan ücretlerin insanların tüketim malları almalarını, ve Devlete katılmalarının da kendi iktidar ve rahlarının artmasını sağladığını görmüştür. Bilişim ekonomisi, sermayeyi kontrol edenlerle, nüfusun geri kalanının arasındaki pratik ortak sahayı gereksiz kılacak gibidir.
Diğer Bölümler:
Bilişim Ekonomisi
Bilişim Ekonomisi
[6] Bu konu hakkında çok yazıldı, ama eşitsizlikleri coğrafya ve ulusal ve uluslararası güç ile ilişkilendirmeye yönelik ilginç bir çaba için Beaverstock'a bakınız; şöyle demişti: "Bu rakamların bizi götürdüğü şaşırtıcı sonuç en tepedeki % 0,25, kalan % 99,75 kadar servete sahiptir".
[7] Poster'in kendisi bile Yahoo'nun kullanıcıları düzene sokmak için kullandığı şaka ve sataşmayı bile engellemeye çalışan otomatik e-posta monitörü VOODOO'ya atıfta bulunmuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder