Kendi Gündemimizi Yaratmak
İyice tekelleşen medya aracılığıyla, birilerinin kendi tahakkümcü düzenlerini sürdürebilmek için dayattığı, hatta burnumuza soktuğu gündemin içinde yaşamaya mecbur muyuz? Yapay veya gerçek, başkalarının çıkar ilişkilerini sürdürmelerine yardım edip, bizim farkında olmadan verdiğimiz destekle bunu pekiştiren gündemler bizim gündemimiz olmamalı! O gündemde Aycan Saroğlu, Hülya Yalım, Aysun Say yok.
Sitedeki yazı dizilerini takip edenler hafiften hissetmeye başlamışlardır. Dizilerin bazı bölümleri sıkıcı gelebilir, en azından bana sıkıcı gelen yerleri oldu. Ama inanın hepsi de önemli ve bu yazı dizileri birleşerek bu gündem oluşturma zirvesine ulaşacak. Bir bölümden sıkıldınız diye diğer bölümü de okumamazlık etmeyin, çünkü bazı kesimlerce istenen tam da bu. Parayı üç beş kişinin kontrol ettiği, neyi seyredip neyi okuyacağımıza üçbuçuk kuruluşun karar verdiği, bizlerin de çalışıp, tüketmekle yükümlü olduğumuz bir düzen.
Peki ne yapacağız? İşte tam burada yaptığımızı. Içeriği biz yaratacağız, yaratıyoruz da; ayrıca sizi başkalarının ne yaptığından da haberdar ediyoruz. Siz de edin, çünkü asıl sorun o içeriğin var olduğunu, olacağını bilmemek, ona ulaşamamak. Inanın işten eve döndüğünüzde, elinizde çay veya kahvenizle bilgisayarınızın başına oturduğunuzda sıkılmadan, bazen düşündüren, bazen keyifli, sorunlarınızı paylaşabileceğiniz ve çözebileceğiniz, haz alacağınız bir dünyanın içine girmek mümkün.
Diyelim, böylece kendi gündemimizi bu sanal dünyada yarattık. Bu, gerçek dünyada neyi çözer? Başlangıçta hiç bir şeyi, ya da öyle görünür. Sonra bir gün, bir bakarsınız ki kendi kendine yok olmuş: Kimsenin seyretmediği bir TV kanalı, kimsenin okumadığı bir gazete, kimsenin oy vermediği bir parti ne işe yarar? Peki TV, gazete kapattırmak mi istiyoruz? Hayır! Ama bu kurumlar, günümüzün tahakküm ilişkilerinin sürdürülmesinde başrolü oynuyor ve basit bir mantık silsilesi bizi şu sonuca ulaştırıyor: Kimse bu ilişkileri seyretmiyor, okumuyorsa, kimse takmıyorsa, tahakküm de artık satmıyor demektir. Bir şeyler değişmiştir!
Sitedeki yazı dizilerini takip edenler hafiften hissetmeye başlamışlardır. Dizilerin bazı bölümleri sıkıcı gelebilir, en azından bana sıkıcı gelen yerleri oldu. Ama inanın hepsi de önemli ve bu yazı dizileri birleşerek bu gündem oluşturma zirvesine ulaşacak. Bir bölümden sıkıldınız diye diğer bölümü de okumamazlık etmeyin, çünkü bazı kesimlerce istenen tam da bu. Parayı üç beş kişinin kontrol ettiği, neyi seyredip neyi okuyacağımıza üçbuçuk kuruluşun karar verdiği, bizlerin de çalışıp, tüketmekle yükümlü olduğumuz bir düzen.
Peki ne yapacağız? İşte tam burada yaptığımızı. Içeriği biz yaratacağız, yaratıyoruz da; ayrıca sizi başkalarının ne yaptığından da haberdar ediyoruz. Siz de edin, çünkü asıl sorun o içeriğin var olduğunu, olacağını bilmemek, ona ulaşamamak. Inanın işten eve döndüğünüzde, elinizde çay veya kahvenizle bilgisayarınızın başına oturduğunuzda sıkılmadan, bazen düşündüren, bazen keyifli, sorunlarınızı paylaşabileceğiniz ve çözebileceğiniz, haz alacağınız bir dünyanın içine girmek mümkün.
Diyelim, böylece kendi gündemimizi bu sanal dünyada yarattık. Bu, gerçek dünyada neyi çözer? Başlangıçta hiç bir şeyi, ya da öyle görünür. Sonra bir gün, bir bakarsınız ki kendi kendine yok olmuş: Kimsenin seyretmediği bir TV kanalı, kimsenin okumadığı bir gazete, kimsenin oy vermediği bir parti ne işe yarar? Peki TV, gazete kapattırmak mi istiyoruz? Hayır! Ama bu kurumlar, günümüzün tahakküm ilişkilerinin sürdürülmesinde başrolü oynuyor ve basit bir mantık silsilesi bizi şu sonuca ulaştırıyor: Kimse bu ilişkileri seyretmiyor, okumuyorsa, kimse takmıyorsa, tahakküm de artık satmıyor demektir. Bir şeyler değişmiştir!
Yorumlar
Yorum Gönder