İklimle İlgili Yanlış Bildiklerimiz - 1

Hazır kuraklık tartışmaları başlamışken, biz de New Scientist’in yayınladığı 26 iklim mitine değinelim istedik. Yanlış bilenler için yazının kısa bir özetini sunuyoruz.

Gezegenimizin iklimi için her şey söylenebilir ama asla basit olduğu söylenemez. Güneş’teki devasa patlamalardan tutun da okyanuslardaki mikroskopik canlıların gelişimine dek, birbirinden farklı faktörlerin etkisi söz konusudur ve bu faktörler arasında girift bir ilişki vardır.

Bütün bu karmaşıklığa rağmen oldukca sağlam ve giderek artan sayıda kanıt kesinkes bir noktayı işaret etmekte: dünya ısınıyor, bu ısınma atmosferimizdeki sera gazları düzeyini artıran insan faaliyetleri sonucu oluşmakta, ve bu faaliyetler sürerse, ağırlaşan sorunlarıyla beraber bu ısınma da sürecek. Neye inanacağına henüz karar verememişler için işte New Scientist’in mitler ve yanlış anlaşılanlar özeti:

  • İnsan kaynaklı CO2 salınımının etkisi ihmal edilebilir düzeydedir.
    Yanlış; CO2 düzeyi, küçük te olsa birikerek artmakta. 
  • İklim değişiklerine karşı elimizden bir şey gelmez.
    Yanlış; iklim değişikliğinin bir açma-kapama düğmesi olmadığı doğru ama ne kadar erken başlarsak etkisini o kadar azaltabiliriz. Geri döndürmemiz ise çok zor. 
  • Hokey sopası grafiğinin yanlış olduğu ispatlanmıştır.
    Yanlış; grafiğin kullandığı yöntemler hakkında şüphe ve tartışmalar olsa da son 1000 yılın en sıcak 20 yılını yaşıyoruz. 
  • Kaotik sistemler kestirilebilir değildir.
    Yanlış; önümüzdeki 100 yıl içinde, belirli bir yer ve günde havanın nasıl olacağını bilemesek bile, eğer sera gazları artmaya devam ederse ortalama olarak havanın daha sıcak olacağını kesinkes hesaplayabiliriz. 
  • Bilgisayar modellerine güvenemeyiz.
    Yanlış; modellerin bir çok eksiği olduğu ve bazi değişkenleri hesaba katamadığı doğru; zaten bu yüzden hata payları kullanılıyor. Geçmiş verilerle, geçmiş iklimi başarıyla modelliyorlar. Bugünkü verilerle, geleceğin iklimini yanlış modelleyeceklerini varsaymak için bir neden yok. 
  • 70'lerde de küresel buz çağını tahmin etmişlerdi.
    Doğru; en azından bir avuç bilimsel makale gelecekte bir zamanda bir buzul çağına girilebileceği ihtimalini tartışmıştı. Bu da “heyecanlı” basının ilgi odağı olmuştu. Makalelerin kısa özeti şöyleydi: kirli havanın soğutucu etkisinin, CO2 salınımının ısıtıcı etkisinden daha fazla olabileceğini, bunun da soğumaya yol açabileceğini tartışmaya açmışlardı. Nihai hesaplamalar insan tarafından salınan CO2'nin, insan tarafından yaratılan kirliliğe baskın çıktığını göstermişti. Bu basını pek heyecanlandırmamıştı (Sanırız buzul çağı daha medyatik bir konuydu). 
  • Geçmişte de havanın sıcak olduğu oldu, sorun nedir?
    Şudur:
    a) Şu anki hızlı ısınmanın sebebi nedir? Bir çok çalışma bunun insan faaliyetlerinden kaynaklandığını göstermektedir.
    b) Geçmişte de havanın sıcak olması, gelecekteki ısınmadan kaygı duymamamızı gerektirmez. Deniz seviyesinin 8-10 metre yükselmesi, bugün dünya şehirlerinin (Istanbul dahil) büyük bir çoğunluğunu yaşanılmaz hale getirecektir. 10000 yıl önceki dünya nüfusu bugünküyle aynı değildir. 
2. Bölüm

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Cadılar Tanrıçası Aradia

Gezegen Simgeleri