Astrolojinin Tarihi ve Kökenleri

Astroloji Yunanca yıldız anlamına gelen astron ile bilimi/bilgisi anlamını taşıyan logia sözcüklerinin birleştirilmiş halidir. En yalın tanımınıysa şöyle verebiliriz:

Güneş, ay ve gezegenler gibi göksel cisimlerin ve ilişkili ayrıntıların dünyadaki yaşamı doğrudan etkilediğine ya da insanın deneyimlediği olaylarla örtüşeceğine inanarak incelenmesi.

İlk kayıtların tutulduğu yıllardan günümüze dek astroloji değişik amaçlarla kullanılmış ve farklı gelenekler türetmiştir.
C.G. Jung

Belli bir anda ve yerde doğarız ve tıpkı yıllanmış şaraplar gibi doğduğumuz yıl ve mevsimin özelliklerini taşırız. -- Carl Gustav Jung

Güneş, ay ve yıldızların incelenmesi insanlığın yazılı kayıtlar tuttuğu yıllardan çok önce başladı. Tarihlemesi buzul çağına dek giden, üzerine ayın evrelerinin resmedildiği fosiller mevcut. Gökyüzünü ilk gözlemleyenler yıldız ve gezegenlerin hareketlerini izleyip kaydetti. Tarih düşmek ve zamanın geçişini ölçmek için takvimler geliştirildi. Hatta bazı kadim kültürlerde astroloji dinle iç içe girdi ve astrologlar papaz olarak kabul edildi.

Zamanla, göksel şekiller belirginleşti ve tutulmalar, ayın evreleri gibi kozmik olayları tahmin etmek mümkün oldu. Bu göksel cisimlerin havadurumu, bitkilerin büyümesi ve diğer dünyevi olaylara etkisi olduğu düşünüldü. Böylece ilk astrolog-papazlar göksel cisimleri gözleyerek, horoskop yani doğum anında göksel cisimlerin konumunu gösteren bir yıldız haritası yardımıyla insanın geleceğinin önceden bilinebileceği fikrine ulaştı. Göklerin bu yeni bilimi başka alanlara genişledi, diğer astrolojik yöntemlerle karışıp birleşerek günümüzde de kullanılan astrolojiye evrildi. Doğu astrolojisi ay takvimini temel alırken, batı astrolojisi güneş takvimini kullanır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Gezegen Simgeleri

Tanrıça Asteria