Sol El Yolunun Kökleri
Hindistan'ın tantrik folkloründen alınmış bir sol el yolu öyküsü, çoğunluğun reddettiği dini uygulamalar ile Kali Yuga'da özgürleşmek için gerekli insanı kendinden geçiren yöntemler arasındaki zıtlığı pek güzel gösterir. Sol el yolu inisiyasyonunun asal önermelerinin hemen hemen tümü öykünün satır aralarında kodlanmıştır.
Hikaye, ortodoks Hindularca hürmet gösterilen, yogilerin yalın bir timsali olarak gıpta edilen Vasistha'nın maceralarıyla ilgilidir. Bilge bir Brahmin olan Vasistha tamamiyle saygıdeğer ve hep ayıktır, daima yasalara uymuş ve geleneklere bağlılıkta kusur etmeyip dünyaya sırtını dönmüştür. Altıbin yıl boyunca, kendine işkence eden bir zahitin, arzudan arıtılmış cinsiyetsizlik numunesi ıstırap dolu hayatını yaşar. Hindu kurallarına bağlı kalıp, meditasyonu aksatmaz. Maalesef, bütün bu dünya nimetlerinden elini eteğini çekme hayattaki tek arzusu, o Büyük Tanrıça'nın kendisine görünmesini sağlamaz.
Başarısızlığı yüzünden sabrı taşan Vasistha, asil duruşunu yitirir; öyle kızar ki, o inançlı ve saygılı yakarışlarını görmeyen kaypak Tanrıça'yı lanetlemeyi arzular. Vasistha'nın yine bir Brahmin olan babası onu bu kafirce tutumdan vazgeçirmeye çalışır, onun yanlış ağaca havladığını, Tanrıça'yı anlamadığını söyler ve yeniden denemesini ister. Bilge meditasyona tekrar başlar. Ancak bu kez babasının tavsiyesine uyarak Tanrıça'yı büyülü bir dişi varlık, evrenin yapıldığı onbinlerce güneş kadar parlak, dallarının altında Hint prensi Gautama Siddartha'nın Buddha olduğu Bodhi ağacını (Bodhi ağacını, yılanın Havva'ya elmayı koparıp verdiği mitolojik Bilgi Ağacı ile karşılaştırmak mümkün) dolduran, nefes kesecek kadar güzel ve narin bir ruh olarak hayal eder.
Bu yaklaşım işe yarar. Büyük Tanrıça nihayet Sarasvatinin şakti (özg. shakti) formlarından birinde ona gözükür. Fakat haberler kötüdür: Vasistha'ya vedik kuralların ciddiyetiyle vücudunu redderek altıbin yılı heba ettiğini söyler. Şaşkına dönmüş bilge Kaula öğretisiyle (Sol el yolunun bilinen en eski mezheplerinden biri) aydınlanmalıdır. Eğer böyle dünyadan kopuk yöntemlerle giderse, değil ilahi mevcudiyetini, kutsal ayaklarını bile birazcık görecek kadar özgürleşemeyeceğini söyler ve bilgenin yüzüne güler. "Bana tapınmak sıkıntısız ve acısızdır" der şakti. Kaybolmadan önce ona Himalayalar'a gitmesini, orada özgürlüğün o çağa uygun gerçek yolunun kendisine öğretileceğini bildirir.
Tanrıça'nın emriyle, Vasistha Himalayalar'da Mahacina diye anılan gizli bir krallığa doğru yolculuğuna başlar. Zahit orada, Buddha'nın formunu almış Vişnu ve birkaç öğrencisinden başkasını keşfetmeyecektir. Ama Bilge'nin gördükleri dehşete kapılmasına yeter de artar bile: gözleri buğulanmış Buddha ve müritleri resmen sarhoş ve çıplak, alem yapmaktadır.
Buddha ve öğrencilerini, onlara eşlik eden büyüleyici birkaç dilberle birlikte süregiden cinsel ilişkide görmek onu öfkelendirmiştir. Sefihçe dağınık saçlı kadınların üstünde birleşmelerinin erotik ritmiyle çınlayan küçük çanlar dışında hiçbir şey yoktur. Onlar kucakladıklarına en üst düzey inisiyasyonunun yolunu açan devilerden başkası değildir.
Öfkeden çılgına dönmüş Vasistha, Buddha'ya tuttuğu yolun yanlışlığını anlatmaya çalışır, utanç verici eylemleri bilinen her kutsal öğretiye aykırıdır. İnsanların acı çekme sebebinin Kama, yani arzu olduğunu söyleyen bizzat Buddha değil midir? Sarhoş Buddha kıkırdayarak buna karşı çıkar. Yanılan Vasistha'dır, çünkü dış görünüşle gerçeği birbirine karıştırmıştır. O ve müritlerinin yaşadığı insanı nefessiz bırakan cinsellik, aydınlamaya giden törensel bir araçtır; vücutlarından zevk aldıkları güzel kadınlar gizli Kaula inisiyasyonuna vakfedilmiş Büyük Tanrıça'nın imgeleridir.
Buddha daha sonra Vasistha'yı sol el yoluna geçirir, ve ona cinsel aydınlanma yöntemlerini öğretir. Buddha'nın eşliğinde, cinsel ayinler yoluyla Vasistha kendisinden kaçan Tanrıça ile doğrudan iletişim kurar. Bir anlık ilahi zevk, bugüne dek kendisini reddedip yıllarını boşuna geçirerek aradığı özgürlüğü sağlar, vücudu Tanrıça'nın insan formunu almış vücuduyla bir olur.
Vasistha'nın öyküsü her sol el yolu müdaviminin yolculuğunu özetler. Tanıdık yerlerden bilinen tüm geleneklerin tersine çevrildiği, cinsel hazzın o büyük uyandıran güç olarak açığa çıktığı gizemli diyarlara giden yola sapanların seyahatidir bu. Eros'un insanı göklere çıkaran gücüne gem vuran bütün püriten kültlerin inadına, Sol El Yolu ustaları sınırsız özgürlüğe kucak açar.
Hikaye, ortodoks Hindularca hürmet gösterilen, yogilerin yalın bir timsali olarak gıpta edilen Vasistha'nın maceralarıyla ilgilidir. Bilge bir Brahmin olan Vasistha tamamiyle saygıdeğer ve hep ayıktır, daima yasalara uymuş ve geleneklere bağlılıkta kusur etmeyip dünyaya sırtını dönmüştür. Altıbin yıl boyunca, kendine işkence eden bir zahitin, arzudan arıtılmış cinsiyetsizlik numunesi ıstırap dolu hayatını yaşar. Hindu kurallarına bağlı kalıp, meditasyonu aksatmaz. Maalesef, bütün bu dünya nimetlerinden elini eteğini çekme hayattaki tek arzusu, o Büyük Tanrıça'nın kendisine görünmesini sağlamaz.
Başarısızlığı yüzünden sabrı taşan Vasistha, asil duruşunu yitirir; öyle kızar ki, o inançlı ve saygılı yakarışlarını görmeyen kaypak Tanrıça'yı lanetlemeyi arzular. Vasistha'nın yine bir Brahmin olan babası onu bu kafirce tutumdan vazgeçirmeye çalışır, onun yanlış ağaca havladığını, Tanrıça'yı anlamadığını söyler ve yeniden denemesini ister. Bilge meditasyona tekrar başlar. Ancak bu kez babasının tavsiyesine uyarak Tanrıça'yı büyülü bir dişi varlık, evrenin yapıldığı onbinlerce güneş kadar parlak, dallarının altında Hint prensi Gautama Siddartha'nın Buddha olduğu Bodhi ağacını (Bodhi ağacını, yılanın Havva'ya elmayı koparıp verdiği mitolojik Bilgi Ağacı ile karşılaştırmak mümkün) dolduran, nefes kesecek kadar güzel ve narin bir ruh olarak hayal eder.
Bu yaklaşım işe yarar. Büyük Tanrıça nihayet Sarasvatinin şakti (özg. shakti) formlarından birinde ona gözükür. Fakat haberler kötüdür: Vasistha'ya vedik kuralların ciddiyetiyle vücudunu redderek altıbin yılı heba ettiğini söyler. Şaşkına dönmüş bilge Kaula öğretisiyle (Sol el yolunun bilinen en eski mezheplerinden biri) aydınlanmalıdır. Eğer böyle dünyadan kopuk yöntemlerle giderse, değil ilahi mevcudiyetini, kutsal ayaklarını bile birazcık görecek kadar özgürleşemeyeceğini söyler ve bilgenin yüzüne güler. "Bana tapınmak sıkıntısız ve acısızdır" der şakti. Kaybolmadan önce ona Himalayalar'a gitmesini, orada özgürlüğün o çağa uygun gerçek yolunun kendisine öğretileceğini bildirir.
Tanrıça'nın emriyle, Vasistha Himalayalar'da Mahacina diye anılan gizli bir krallığa doğru yolculuğuna başlar. Zahit orada, Buddha'nın formunu almış Vişnu ve birkaç öğrencisinden başkasını keşfetmeyecektir. Ama Bilge'nin gördükleri dehşete kapılmasına yeter de artar bile: gözleri buğulanmış Buddha ve müritleri resmen sarhoş ve çıplak, alem yapmaktadır.
Buddha ve öğrencilerini, onlara eşlik eden büyüleyici birkaç dilberle birlikte süregiden cinsel ilişkide görmek onu öfkelendirmiştir. Sefihçe dağınık saçlı kadınların üstünde birleşmelerinin erotik ritmiyle çınlayan küçük çanlar dışında hiçbir şey yoktur. Onlar kucakladıklarına en üst düzey inisiyasyonunun yolunu açan devilerden başkası değildir.
Öfkeden çılgına dönmüş Vasistha, Buddha'ya tuttuğu yolun yanlışlığını anlatmaya çalışır, utanç verici eylemleri bilinen her kutsal öğretiye aykırıdır. İnsanların acı çekme sebebinin Kama, yani arzu olduğunu söyleyen bizzat Buddha değil midir? Sarhoş Buddha kıkırdayarak buna karşı çıkar. Yanılan Vasistha'dır, çünkü dış görünüşle gerçeği birbirine karıştırmıştır. O ve müritlerinin yaşadığı insanı nefessiz bırakan cinsellik, aydınlamaya giden törensel bir araçtır; vücutlarından zevk aldıkları güzel kadınlar gizli Kaula inisiyasyonuna vakfedilmiş Büyük Tanrıça'nın imgeleridir.
Buddha daha sonra Vasistha'yı sol el yoluna geçirir, ve ona cinsel aydınlanma yöntemlerini öğretir. Buddha'nın eşliğinde, cinsel ayinler yoluyla Vasistha kendisinden kaçan Tanrıça ile doğrudan iletişim kurar. Bir anlık ilahi zevk, bugüne dek kendisini reddedip yıllarını boşuna geçirerek aradığı özgürlüğü sağlar, vücudu Tanrıça'nın insan formunu almış vücuduyla bir olur.
Vasistha'nın öyküsü her sol el yolu müdaviminin yolculuğunu özetler. Tanıdık yerlerden bilinen tüm geleneklerin tersine çevrildiği, cinsel hazzın o büyük uyandıran güç olarak açığa çıktığı gizemli diyarlara giden yola sapanların seyahatidir bu. Eros'un insanı göklere çıkaran gücüne gem vuran bütün püriten kültlerin inadına, Sol El Yolu ustaları sınırsız özgürlüğe kucak açar.
Yorumlar
Yorum Gönder