Sol El Yolunun Hindu ve Budist Kolları
Her bölgenin kendine özgü kültürel ve tarihsel koşullarının çok farklı olması, sol el yolunun bu ilkeleri geleneksel Doğu modelinde bariz şekilde gözlemlenebilirken, Batı türevlerinde biraz arkaplanda kalması sonucunu doğurmuştur. Tantrik sol el yolunun esasen Hinduizmin sapmış ve Tibet Budizmi ile Çin Taoizminin etkisiyle gelişmiş türlerinin ayrıntılı incelenmesi, bu netameli akımın asal enerjisinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Batılı cinsel büyü pratisyenlerine daha uygun olması nedeniyle Tantra'nın Hindu türevlerine burada öncelik vereceğiz.
Yine de, Mahayana budizminin, özellikle de aşırı şamanik cinsel maji dolu Tibet'e mahsus budist öncesi Bön dinini de içine alan Tibet lamaizminin Vajrayana ekolünün, sol el tantra yolundan ciddi biçimde etkilenmiş olduğunu unutmamak gerekir. Tibetçede Dorje diye bilinen Vajra, sertleşmiş penisi temsil eden yıldırımın aydınlatan parlaklığı ve sol el cinsel ayinleriyle yokolmaz hale gelmiş ruhun elmasa benzer katılığı sayesinde dünyanın cennnetlere bağlanmasını tasvir eden çok katmanlı bir simgedir. Vajra'nın yıldırımı bedenin cinsel enerjiyle delinmesine de benzetilir. Kişinin kendini yenilmez bir güç olarak yeniden yaratması anlamında vajra'yı Batı Simya'sının altın elde etme uğraşıyla karşılaştırmak mümkündür. Vajra sözcüğü aynı zamanda Tibet teokrasisinin falik kraliyet asası anlamına gelir ki bu yönüyle Mısır firavunlarınca taşınan tanrı Set başlı, bariz falik biçimli Was asasını da andırır.
Tibet'in en saygın ortaçağ ruhani liderlerinden Drugpa Kunley, sol el yolunu açık açık takip edenlerden biriydi ve müritlerine cinsel hazzın verdiği enerjinin basit bir orgazmdan aydınlanmaya giden yola yansıtılabileceğini öğrettiği için "Çılgın Yogi" ve "İlahi Çatlak" lakaplarıyla ün salmıştı. Efsaneye göre, öğrettiğini kendisi de uygulamış, Tibet'in her yerinde kutsal bir dilenci olarak dolaşırken sayısız kadını öğretisiyle tanıştırmıştı. Geleneksel budizmin arzuyu tanımamasını reddedip, duygu, arzu ve erotik tutkuyu öğrencilerini haz yoluyla uyandırmanın aracı yapmıştı. Drugpa'nın geleneksel değerleri tiye alan, öğrencilerini uyandırmak ve yanılgıdan kurtarmak için uyguladığı şok edici taktikler Tibet budistleri arasında ender görülmüştür.
Genellikle, Tibetli rahiplerce benimsenen cinsel ayinler gizli tutulmuştur. Yaşamı boyunca cinsel ritüellerinde kadın havarilerle birlikte olmasına rağmen kendisini bekarlık yemini etmiş bir raşit olarak tanıtmış Kalu Rinpoche buna güzel bir örnektir. İnsan doğası değişmez; muhtemelen bu gizlilik aydınlanmamış güruhun cinsel istismarına müsait bir ortam da hazırlamıştır. Örneğin, bazı yaşı geçkin rahiplerin saf ve geç kadın havarilerine itaatleri karşılığında "iyi karma" vaadettikleri bilinmektedir. Ruhani maskeyle cinsel istismar tabii ki Doğu'nun tekelinde değildir, benzer olaylar Batı okültizminde de sıklıkla olagelmiştir.
Budist öğretisinin metafiziksel dayanağı bireysel bilincin hiçliğe indirgenmesi ve maya denilen, her tür olgunun, dimağın gerçekdışı projeksiyonları kabul edilip olumsuzlanmasıdır. Bu tarz hedefler, Hindu temelli sol el yolunun bağımsız bir ilahi bilince erişme modeliyle doğal olarak uyumsuzdur.
Hindu modeli çerçevesinde, karmaşık sembolizm ve sanatsal ifadeler, cinsel ayinler, eylemler ve mantralar, gerçeğin gizli bir yanının kodlanmış işaretleri kabul edilir. Bu gizlenmiş gerçek, uyumakta olan bilinç için henüz muğlak da olsa maddi bir olgudur, bir yerlerde vardır. Budist sol el yolunun takipçileri, benzer cinsel ayinler, sembolizm ve tekniklere başvursalar bile, yaptıklarının büyük bir Hiçliğe, sezgisel izlenimlerin ardında gizlenmiş bir boşluğa çıkacağına inanır. Onlar için, tek var olan şey hiçbir şeydir. Sol el yolu erotik inisiyasyonunun bu iki dalını incelerken iki yaklaşım arasındaki büyük farkı gözden kaçırmamak gerekir.
Bunu açıkladıktan sonra, daha önce bahsi geçen Vajrayana gibi budist sol el yolu öğretilerini nirvananın var olmamasıyla karışıp birleşemeyen cinsel yolla kendini tanrısallaştırmanın bir yöntemi olarak tanımlayabiliriz. Bodhisattva buna güzel bir örnektir; tam uyanmış usta ne yeniden doğmuş, ne de nirvana tarafından yutulmuştur, o artık insanı aşkın hayali varlığını sürdürebilmek için sol el yolunu izler. Bodhisattva olarak kendisini yeniden üreten ustanın, bedensiz haliyle bile diğer az gelişmiş insanları aydınlatabilecek güce sahip olduğu söylenir.
Bu kavram, biraz basitleştirilmiş haliyle, hatta kimi zaman sahtekarca "Gizli Şefler" ve "Yükselmiş Ustalar" gibi insanoğlunun göya ruhani gelişimini gözleyen Batı maji kültürünün bir kısmına giydirilmiştir. Hermetic Order of the Golden Dawn (Altın Şafağın Hermetik Tarikatı), teosofi, Aleister Crowley'in Thelema'sı gibi spiritüel meşruluğunu bodhisattva benzeri varlıklardan alan Batı'daki önemli okült hareketlerin bir anlamda budist sol el yolunun etkisini taşıdıkları söylenebilir. Bu gerçeğe rağmen, üç okült kurum da sağ el yolunda olduklarını iddia eder ve sol el yolunu şeytansı güç diyerek lanetler. Yolların gerçek anlamlarına dair Batı'nın kafa karışıklığı çok sık karşımıza çıkacak bir tema olacaktır.
Oryantal sol el yolunun sır saklayıcı doğası, yalnızca bazı adayların ulaşabileceği, sıradan insanın gördüğü daha geleneksel bir dış doktrin tarafından gizlenmiş asıl bir iç doktrin olabileceği ihtimalini gündeme getirir. Yalnızca böyle bir iç doktrin, Budist sol el yolunun ortodoks budist amaçlara bu derece zıt bir yöntemi izlemesini açıklayabilir.
Tibet sol el yolunun cinsel maji yöntemlerine bir iki örnek vereceksek de, Budizmde majinin anlamı bile kayar. Yanılsamadan başka bir şey olmadığı düşünülen evrende büyü yoluyla değişiklik yaratmanın amacı yoktur ki! Yine de, Tibet sol el teknikleri gerideki felsefi sorunlara takılıp kalmadan pratikte uygulanabilir.
Hindu sol el metafiziğinin gerçek/gerçekdışına yaklaşımı radikal biçimde farklıdır ve Batılı cinsel büyü adayının niyetleriyle daha uyumludur. Kadim Çin'de geliştirilmiş yin-tao erotizminde de çağdaş erotik inisiyasyonda kullanılabilecek bazı kavramlar bulunmaktadır. Tantrik sol el yolunun, hangi türü olursa olsun, tüm Doğu coğrafyasında asimile edilmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz; gerek Hindistan'ın Müslümanlarca işgali sırasında sufi maskesiyle saklanarak, gerek bir zamanlar, Konfüçyüs'ün cinsellik karşıtı baskısını artırmasından önce Japonya'da kök salmıştır.
Yine de, Mahayana budizminin, özellikle de aşırı şamanik cinsel maji dolu Tibet'e mahsus budist öncesi Bön dinini de içine alan Tibet lamaizminin Vajrayana ekolünün, sol el tantra yolundan ciddi biçimde etkilenmiş olduğunu unutmamak gerekir. Tibetçede Dorje diye bilinen Vajra, sertleşmiş penisi temsil eden yıldırımın aydınlatan parlaklığı ve sol el cinsel ayinleriyle yokolmaz hale gelmiş ruhun elmasa benzer katılığı sayesinde dünyanın cennnetlere bağlanmasını tasvir eden çok katmanlı bir simgedir. Vajra'nın yıldırımı bedenin cinsel enerjiyle delinmesine de benzetilir. Kişinin kendini yenilmez bir güç olarak yeniden yaratması anlamında vajra'yı Batı Simya'sının altın elde etme uğraşıyla karşılaştırmak mümkündür. Vajra sözcüğü aynı zamanda Tibet teokrasisinin falik kraliyet asası anlamına gelir ki bu yönüyle Mısır firavunlarınca taşınan tanrı Set başlı, bariz falik biçimli Was asasını da andırır.
Tibet'in en saygın ortaçağ ruhani liderlerinden Drugpa Kunley, sol el yolunu açık açık takip edenlerden biriydi ve müritlerine cinsel hazzın verdiği enerjinin basit bir orgazmdan aydınlanmaya giden yola yansıtılabileceğini öğrettiği için "Çılgın Yogi" ve "İlahi Çatlak" lakaplarıyla ün salmıştı. Efsaneye göre, öğrettiğini kendisi de uygulamış, Tibet'in her yerinde kutsal bir dilenci olarak dolaşırken sayısız kadını öğretisiyle tanıştırmıştı. Geleneksel budizmin arzuyu tanımamasını reddedip, duygu, arzu ve erotik tutkuyu öğrencilerini haz yoluyla uyandırmanın aracı yapmıştı. Drugpa'nın geleneksel değerleri tiye alan, öğrencilerini uyandırmak ve yanılgıdan kurtarmak için uyguladığı şok edici taktikler Tibet budistleri arasında ender görülmüştür.
Genellikle, Tibetli rahiplerce benimsenen cinsel ayinler gizli tutulmuştur. Yaşamı boyunca cinsel ritüellerinde kadın havarilerle birlikte olmasına rağmen kendisini bekarlık yemini etmiş bir raşit olarak tanıtmış Kalu Rinpoche buna güzel bir örnektir. İnsan doğası değişmez; muhtemelen bu gizlilik aydınlanmamış güruhun cinsel istismarına müsait bir ortam da hazırlamıştır. Örneğin, bazı yaşı geçkin rahiplerin saf ve geç kadın havarilerine itaatleri karşılığında "iyi karma" vaadettikleri bilinmektedir. Ruhani maskeyle cinsel istismar tabii ki Doğu'nun tekelinde değildir, benzer olaylar Batı okültizminde de sıklıkla olagelmiştir.
Budist öğretisinin metafiziksel dayanağı bireysel bilincin hiçliğe indirgenmesi ve maya denilen, her tür olgunun, dimağın gerçekdışı projeksiyonları kabul edilip olumsuzlanmasıdır. Bu tarz hedefler, Hindu temelli sol el yolunun bağımsız bir ilahi bilince erişme modeliyle doğal olarak uyumsuzdur.
Hindu modeli çerçevesinde, karmaşık sembolizm ve sanatsal ifadeler, cinsel ayinler, eylemler ve mantralar, gerçeğin gizli bir yanının kodlanmış işaretleri kabul edilir. Bu gizlenmiş gerçek, uyumakta olan bilinç için henüz muğlak da olsa maddi bir olgudur, bir yerlerde vardır. Budist sol el yolunun takipçileri, benzer cinsel ayinler, sembolizm ve tekniklere başvursalar bile, yaptıklarının büyük bir Hiçliğe, sezgisel izlenimlerin ardında gizlenmiş bir boşluğa çıkacağına inanır. Onlar için, tek var olan şey hiçbir şeydir. Sol el yolu erotik inisiyasyonunun bu iki dalını incelerken iki yaklaşım arasındaki büyük farkı gözden kaçırmamak gerekir.
Bunu açıkladıktan sonra, daha önce bahsi geçen Vajrayana gibi budist sol el yolu öğretilerini nirvananın var olmamasıyla karışıp birleşemeyen cinsel yolla kendini tanrısallaştırmanın bir yöntemi olarak tanımlayabiliriz. Bodhisattva buna güzel bir örnektir; tam uyanmış usta ne yeniden doğmuş, ne de nirvana tarafından yutulmuştur, o artık insanı aşkın hayali varlığını sürdürebilmek için sol el yolunu izler. Bodhisattva olarak kendisini yeniden üreten ustanın, bedensiz haliyle bile diğer az gelişmiş insanları aydınlatabilecek güce sahip olduğu söylenir.
Bu kavram, biraz basitleştirilmiş haliyle, hatta kimi zaman sahtekarca "Gizli Şefler" ve "Yükselmiş Ustalar" gibi insanoğlunun göya ruhani gelişimini gözleyen Batı maji kültürünün bir kısmına giydirilmiştir. Hermetic Order of the Golden Dawn (Altın Şafağın Hermetik Tarikatı), teosofi, Aleister Crowley'in Thelema'sı gibi spiritüel meşruluğunu bodhisattva benzeri varlıklardan alan Batı'daki önemli okült hareketlerin bir anlamda budist sol el yolunun etkisini taşıdıkları söylenebilir. Bu gerçeğe rağmen, üç okült kurum da sağ el yolunda olduklarını iddia eder ve sol el yolunu şeytansı güç diyerek lanetler. Yolların gerçek anlamlarına dair Batı'nın kafa karışıklığı çok sık karşımıza çıkacak bir tema olacaktır.
Oryantal sol el yolunun sır saklayıcı doğası, yalnızca bazı adayların ulaşabileceği, sıradan insanın gördüğü daha geleneksel bir dış doktrin tarafından gizlenmiş asıl bir iç doktrin olabileceği ihtimalini gündeme getirir. Yalnızca böyle bir iç doktrin, Budist sol el yolunun ortodoks budist amaçlara bu derece zıt bir yöntemi izlemesini açıklayabilir.
Tibet sol el yolunun cinsel maji yöntemlerine bir iki örnek vereceksek de, Budizmde majinin anlamı bile kayar. Yanılsamadan başka bir şey olmadığı düşünülen evrende büyü yoluyla değişiklik yaratmanın amacı yoktur ki! Yine de, Tibet sol el teknikleri gerideki felsefi sorunlara takılıp kalmadan pratikte uygulanabilir.
Hindu sol el metafiziğinin gerçek/gerçekdışına yaklaşımı radikal biçimde farklıdır ve Batılı cinsel büyü adayının niyetleriyle daha uyumludur. Kadim Çin'de geliştirilmiş yin-tao erotizminde de çağdaş erotik inisiyasyonda kullanılabilecek bazı kavramlar bulunmaktadır. Tantrik sol el yolunun, hangi türü olursa olsun, tüm Doğu coğrafyasında asimile edilmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz; gerek Hindistan'ın Müslümanlarca işgali sırasında sufi maskesiyle saklanarak, gerek bir zamanlar, Konfüçyüs'ün cinsellik karşıtı baskısını artırmasından önce Japonya'da kök salmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder