Yüksek Çevrelerdeki Siyasi Elitler - küg02
Ne var ki, Bir ve İkinci Dünya Savaşları'nda Amerika'nın düşmanlarının yarattığı dış tehditler esnasında, YCSE daha bütün, daha birbirine yakın olmuştur. İşte bu dönemlerde YCSE'nin muhafazakar/gerici unsurları kendi gündemlerini daha kuvvetlice dayatabilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Amerika, toplumsal hareketlere, Palmer Raids ve Casusluk Yasası (1917) ve Fesatçılık Yasası (1918) gibi baskıcı karşılıklar vermiştir. Liberal ve radikallere, Ikinci Dünya Savaşı ertesi McCarthy dönemi saldırıları, 1947 tarihli Ulusal Güvenlik Yasası ve işçi karşıtı Taft-Harley yasaları YCSE'nin özendirmesi ve desteğiyle çıkarılmıştır.
Soğuk Savaş, artarak devam eden bir silahlanma yarışıyla askeri ve ticari çıkarların daha bir içiçe geçmesine neden oldu. Başkan Eisenhower, 1961'de ulusa seslenirken bu artan kuvvet yoğunlaşması hakkında şöyle uyarıda bulunmuştur:
Ikinci Dünya Savaşı sonrası, YCSE'nin askeri genişlemenin sürmesi için verdiği destek Birinci Dünya Savaşı sonrasından oldukça farklıdır. 1920'lerde, YCSE savaş karlılığından ve silah sanayiinin gücünden hoşnut değildir. Ikinci Dünya Savaşı, Kore ve Vietnam savaşlarından sonra YCSE, bugüne dek benzeri görülmemiş düzeylerdeki askeri harcamaları devamlı desteklemiştir.[8]
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk 100 askeri yüklenicisi, 1939-1945 yılları arasında, toplam sermaye varlıklarında %62'lik bir artışa tekabül eden, 3 milyar doları bulan yeni kaynaklar sağlamışlardır. Beş ana çıkar grubu: Morgan, Mellon, Rockefeller, Dupont ve Cleveland Steel, İkinci Dünya Savaşı yüklenici şirketlerin üçte ikisini kontrol edip, YCSE’de askeri harcamaların yüksek düzeyde sürmesini isteyen temel unsurlar olmuştur.[9]
Ekonomik teşvikler, soğuk savaş korkularıyla birleşince, YCSE'yi benzeri görülmemiş bir askeri hazır olma durumunu destekleye itmiş, bu da kalıcı bir askeri-sınai kompleksle sonuçlanmıştır. 1952'den Sovyetler Birliği'nin çöküşüne dek, ABD toplam harcamalarının %25-40'ını savunmaya ayırmış ve bu harcamalar Kore, Vietnam ve Reagan döneminde doruğa çıkmıştır.[10]
Sovyetler Birliği'nin dağılması Soğuk Savaş döneminin sürüp giden yüksek askeri harcamalarının varlık sebebini yok etmiştir; YCSE'nin bir kısmı, bir taraftan komünizme karşı zaferi kutlarken, 1990'larda dengeli bütçeler ve barış dönemi karlılıkları olasılığını görmüştür. 1992'nin ilk aylarında Edward Kennedy, savunma bütçesinden bir kaç yıla yayılacak 210 milyar doların alınarak 60 milyar dolarının sağlık, toplu konut ve ulaştırmaya harcanması için çağrı yapmıştır.[11] Ne var ki, 92'nin baharına gelindiğinde, askeri bütçeden yüksek miktarda kesinti yapılmasına Washington’da ciddi bir muhalefetin olduğu görülmüştür. Aynı yıl Senato, 50'ye 48 oyla, savunma bütçesinden kamu programlarına kaynak aktarılmasını reddetmiştir.[12] 1995'te Savunma Bakanı Les Aspin - Clinton zamanında bakanlığı döneminde Pentagon bütçesinden ufak tefek kesintiler yapmıştır - yüksek düzeyde askeri harcamaların terörizm ve uyuşturucuyla mücadele kapsamında, istihbarat için gerekli olduğunu savunmuştur.[13] 1999'a gelindiğindeyse, askeri harcama kesintilerinden geriye barış dönemi karlılığının yitirildiğine ağlayan bir kaç başyazıdan başka bir şey kalmamıştır.[14]
Bu sırada, YCSE'nin bazı unsurları barış dönemi karlılığı için bastırırken, yeni-muhafazakar bir grup Sovyetlerin gerilemesinin Amerikan askeri küresel üstünlüğü için bir fırsat olduğunu savunmaktadır.
[7] Public Papers of the Presidents, Military-Industrial Complex Speech, Dwight D. Eisenhower, 1961, p. 1035-1040
[8] 1930'ların savaş karşıtı duyguları için, bkz: Smedley D. Butler, Maj. Gen. Us Marines, War is a Racket, (New York: Round Table Press, 1935) ve The Washington Arms Inquiry, Current History, Kasım (1934).
[9] Economic Concentration and World War II, A report of the Smaller War Plants Corporation to the Special Committee to Study Problems of American Small Business, US Senate, US Government Printing Office, Washington DC, 1946.
[10] US Office of Management and Budget, Budget of the United States Government, Historical Tables, Fiscal Year 1995 (Washington Printing Office, 1994), sf. 36-43, 82-87.
[11] Michael Putzel, "Battle Joined in Peace Dividend." The Boston Globe, 12/01/1992, sf.1.
[12] Eric Pianin, "Peace dividend Efforts Dealt Blow," Washington Post, 27/03/1992, p. A4.
[13] Sam Meddis, "Peace Dividend is no Guarantee, Aspin Says," USA Today, 06/12/1994.
[14] Margaret Tauxe, "About that Peace Dividend: The Berlin Wall Fell, But a Wall of Denial Stands," Pittsburgh Post Gazzette, 12/11/1999, sf. A-27.
20 Haziran 2007'de yayınlandı.
Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Amerika, toplumsal hareketlere, Palmer Raids ve Casusluk Yasası (1917) ve Fesatçılık Yasası (1918) gibi baskıcı karşılıklar vermiştir. Liberal ve radikallere, Ikinci Dünya Savaşı ertesi McCarthy dönemi saldırıları, 1947 tarihli Ulusal Güvenlik Yasası ve işçi karşıtı Taft-Harley yasaları YCSE'nin özendirmesi ve desteğiyle çıkarılmıştır.
Soğuk Savaş, artarak devam eden bir silahlanma yarışıyla askeri ve ticari çıkarların daha bir içiçe geçmesine neden oldu. Başkan Eisenhower, 1961'de ulusa seslenirken bu artan kuvvet yoğunlaşması hakkında şöyle uyarıda bulunmuştur:
"Artık askeri örgütlenişimiz, öncekilere, ister barış zamanındaki, ister İkinci Dünya ve Kore Savaşındaki savaşan askerlere benzememektedir.
Dünyadaki sonuncu büyük çıkar çatışmasına dek, Birleşik Devletler'in silah sanayii yoktu. Saban demiri imalatçılarımız, biraz zamanla ve ihtiyaç duyuldukça, kılıç da yapabilirdi. Fakat artık ulusal savunmamızı buna benzer acil durum yöntemleriyle riske atamayız; devasa boyutlarda bir silah sanayii yaratmaya mecbur kılındık. Buna ek olarak üç buçuk milyon kadın ve erkek doğrudan savunma kurumlarında görevli. Askeri güvenlik için her yıl Amerika'nın bütün şirketlerinin yıllık net gelirinden daha fazlasını harcıyoruz.
Bu kadar geniş bir askeri örgütün ve büyük bir silah sanayiinin bir araya gelmesi Amerikan deneyimi için yeni bir şey. Bunun etkisi, ister ekonomik, ister siyasal, hatta ruhsal olsun, her kentte, her hükümet binasında, her federal ofiste hissediliyor. Bu gelişmenin neden zorunlu olduğunu biliyoruz. Ama bunun nelere yol açabileceğini kavramakta hata yapmamalıyız. Hiç bir hükümet kurumunda, bilerek ya da bilmeyerek, askeri-sınai kompleksin mazeretsiz ya da gereksiz etkisine geçit vermemeliyiz. Doğru yerinde olmayan gücün yıkıcı bir yükselme potansiyeli vardır ve hep var olacaktır."[7]
Ikinci Dünya Savaşı sonrası, YCSE'nin askeri genişlemenin sürmesi için verdiği destek Birinci Dünya Savaşı sonrasından oldukça farklıdır. 1920'lerde, YCSE savaş karlılığından ve silah sanayiinin gücünden hoşnut değildir. Ikinci Dünya Savaşı, Kore ve Vietnam savaşlarından sonra YCSE, bugüne dek benzeri görülmemiş düzeylerdeki askeri harcamaları devamlı desteklemiştir.[8]
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk 100 askeri yüklenicisi, 1939-1945 yılları arasında, toplam sermaye varlıklarında %62'lik bir artışa tekabül eden, 3 milyar doları bulan yeni kaynaklar sağlamışlardır. Beş ana çıkar grubu: Morgan, Mellon, Rockefeller, Dupont ve Cleveland Steel, İkinci Dünya Savaşı yüklenici şirketlerin üçte ikisini kontrol edip, YCSE’de askeri harcamaların yüksek düzeyde sürmesini isteyen temel unsurlar olmuştur.[9]
Ekonomik teşvikler, soğuk savaş korkularıyla birleşince, YCSE'yi benzeri görülmemiş bir askeri hazır olma durumunu destekleye itmiş, bu da kalıcı bir askeri-sınai kompleksle sonuçlanmıştır. 1952'den Sovyetler Birliği'nin çöküşüne dek, ABD toplam harcamalarının %25-40'ını savunmaya ayırmış ve bu harcamalar Kore, Vietnam ve Reagan döneminde doruğa çıkmıştır.[10]
Sovyetler Birliği'nin dağılması Soğuk Savaş döneminin sürüp giden yüksek askeri harcamalarının varlık sebebini yok etmiştir; YCSE'nin bir kısmı, bir taraftan komünizme karşı zaferi kutlarken, 1990'larda dengeli bütçeler ve barış dönemi karlılıkları olasılığını görmüştür. 1992'nin ilk aylarında Edward Kennedy, savunma bütçesinden bir kaç yıla yayılacak 210 milyar doların alınarak 60 milyar dolarının sağlık, toplu konut ve ulaştırmaya harcanması için çağrı yapmıştır.[11] Ne var ki, 92'nin baharına gelindiğinde, askeri bütçeden yüksek miktarda kesinti yapılmasına Washington’da ciddi bir muhalefetin olduğu görülmüştür. Aynı yıl Senato, 50'ye 48 oyla, savunma bütçesinden kamu programlarına kaynak aktarılmasını reddetmiştir.[12] 1995'te Savunma Bakanı Les Aspin - Clinton zamanında bakanlığı döneminde Pentagon bütçesinden ufak tefek kesintiler yapmıştır - yüksek düzeyde askeri harcamaların terörizm ve uyuşturucuyla mücadele kapsamında, istihbarat için gerekli olduğunu savunmuştur.[13] 1999'a gelindiğindeyse, askeri harcama kesintilerinden geriye barış dönemi karlılığının yitirildiğine ağlayan bir kaç başyazıdan başka bir şey kalmamıştır.[14]
Bu sırada, YCSE'nin bazı unsurları barış dönemi karlılığı için bastırırken, yeni-muhafazakar bir grup Sovyetlerin gerilemesinin Amerikan askeri küresel üstünlüğü için bir fırsat olduğunu savunmaktadır.
[7] Public Papers of the Presidents, Military-Industrial Complex Speech, Dwight D. Eisenhower, 1961, p. 1035-1040
[8] 1930'ların savaş karşıtı duyguları için, bkz: Smedley D. Butler, Maj. Gen. Us Marines, War is a Racket, (New York: Round Table Press, 1935) ve The Washington Arms Inquiry, Current History, Kasım (1934).
[9] Economic Concentration and World War II, A report of the Smaller War Plants Corporation to the Special Committee to Study Problems of American Small Business, US Senate, US Government Printing Office, Washington DC, 1946.
[10] US Office of Management and Budget, Budget of the United States Government, Historical Tables, Fiscal Year 1995 (Washington Printing Office, 1994), sf. 36-43, 82-87.
[11] Michael Putzel, "Battle Joined in Peace Dividend." The Boston Globe, 12/01/1992, sf.1.
[12] Eric Pianin, "Peace dividend Efforts Dealt Blow," Washington Post, 27/03/1992, p. A4.
[13] Sam Meddis, "Peace Dividend is no Guarantee, Aspin Says," USA Today, 06/12/1994.
[14] Margaret Tauxe, "About that Peace Dividend: The Berlin Wall Fell, But a Wall of Denial Stands," Pittsburgh Post Gazzette, 12/11/1999, sf. A-27.
20 Haziran 2007'de yayınlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder