Mikro Ödeme ve İnternetten Gelir Elde Etme - imp09
Mikro ödeme, çok sayıda ziyaretçi çeken ama var olan abonelik ve reklam modelleriyle gelir elde etmede bugüne dek başarısız olan internet siteleri için de yeni bir iş modeli sunuyor. Mikro ödeme yoluyla bir site, dilediği herkese sayfa başına bir ücret belirleyerek içerik sunabileceği gibi, biraz aşağıda anlatılacak olan alıntıların bile ücretlendirilmesine olanak sağlıyor. Siteyle ticari ilişki içine girmek için kullanıcıların hesap açmalarına gerek olmayacak. Sitenin sayfa başına ücreti bireylerin belirledikleri sayfa başına eşiğin altındaysa, herşey kendiliğinden olacak.
Günümüz sitelerinin çoğunun, örneğin sayfa başına 0,001 avro istediği takdirde ziyeretçilerinin önemli bir kismini kaybedeceklerine hiç kuşku yok. Ama ya hergün okuduğunuz siteler? Sayfa başına avronun binde birine değmezler mi? İnternet erişimi için ödediğiniz ücreti bu sayfalara ödeyeceğinizle hiç karşılaştırdınız mı?
Mikro ödeme, alıntılar, derinlemesine linkler
Günce (weblog, ya da blog) ve benzeri bağımsız internet gazeteciliğinin ortaya çıkışı telif haklarıyla korunan içeriğin serbestçe kullanılmasıyla ilgili bazı sorunlara yol açtı. Özgün içeriğe link vererek veya vermeyerek bir blog nette yayınlanmış içerikten ne kadar alıntı yapabilirdi? Bir sitedeki belge, bir başka sitenin arşivindeki bir belgeye, sitenin anasayfasını ve büyük bir olasılıkla gelir kaynağı olan reklamları atlayarak, link verebilir miydi?
Mikro ödeme, bütün bu sorunlara çözüm sunuyor. Ted Nelson'un neredeyse 40 yıl önce hazırladığı Xanadu demosunda göstermiş olduğu gibi, Telif hakkındaki sorun kavramın kendisi değil, çok tanecikli gibi olmasıydı (Açalım: Telif hakkı ücreti aslında çok cüzi, ama 100000 kişi telif hakkını çiğneyince hak sahibi için bir yekün tutuyor. Ama dünyada da 0,20 usd'lik, mesela, telif ücretini ödemenin ekonomik bir yolu da yok; a.)(Bu da asıl yazarın parantezi: Eklemeliyim ki, günümüzdeki, absürdce ebediyete kadar telif hakkı fikrine de karşıyım, ama bu başka bir tartışmanın konusu.)(Bu da benim ikinci parantezim: Bu siteden örnek vermek gerekirse, sayfanın altında alıntı kurallarını görebilirsiniz. Telif hakkı yasalarını bilmiyorum, ve bu site kapsamında önemsediğim de söylenemez. Dolayısıyla alıntı yaparken, ister kısmen, ister tamamen, sizi bağlayan şey benim anladığım kadarıyla ahlak kuralları; o da benim yorumumu paylaşırsanız; a.). Mikro ödeme yaygınlaşınca, günce yazarının tek yapması gerek şey, yazısına bir "alıntı URL'si" eklemek olacak veya belgenin tamanına bir link verecek; okuyucu (ya da alıcı) tıpkı diğer sayfalar gibi, ücreti eşiğin altındaysa hemen okuyacak; üstündeyse, kullanıcının ayrıca bir teyit vermesi gerekecek.
Mikro ödeme ve yaygın kablosuz internet erişimi
Mikro ödeme kablosuz internet ağları yoluyla erişimi de büyük oranda kolaylaştıracak. Bugün, kablosuz erişim dengesiz bir iş modeline sahip. Bazı kafeler, kitapçılar ve oteller müşterilerine (ve, Maxwell denklemleriyle sınırlanmak kaydıyla otoparktakilere, kaldırımdakilere, karşı apartmandakilere, vs) ücretli veya ücretsiz kablosuz erişim sağlıyor (Tabii bu da istenmeyen sorunlara yol açabiliyor. Örneğin ben, Starbucks'ın kötü ve pahalı kahvesi yerine, köşedeki kahveden çayımı alıp, Starbucks'ın yakınındaki bankta, dizüstü bilgisayarımı kullanarak bu erişimden faydalanıyorum --lafın gelişi. Halbuki amaç, o kötü kahveye --beğenenler de var, o biçilen fiyatı ödememi --ödeyenler de var, teşvik etmekti; a.). Mikro ödeme sayesinde bilgisayarınız çevredeki kablosuz ağları ve fiyatlarını dinleyip en ucuz fiyatlısını seçecek ve erişim sorununuz hallolacak (Buraya yani bu sayfaya damdan, yani Google, Yahoo, vb arama motoru veya bir diş linkle gelenler "Bu ne güzel dünya!" diyebilir. Onlara dizinin birinci bölümünü de okumalarını tavsiye ediyorum; a.). Gürültü yok, kavga yok (Serbest pazar ekonomisi, sizin için en iyisini bulur ve sunar; a.).
Mikro ödeme ve internette vergiler
Söylentiye göre, 1830'larda elektromanyetik indüksiyonu bulan Michael Faraday'a bir ingiliz politikacı elektriğin ne işe yarayacağını sormuş. Faraday, "Ne işe yarayacağından pek emin değilim. Ama emin olduğum tek bir şey var --bir gün elektriği vergilendireceksiniz." demiş. Bu atıf, büyük bir olasılıkla bir efsane, ama günümüze uygulanabilecek bazı gerçekleri de var. Faraday zamanında laboratuar hobisi olan elektrik bugün vergilendiriliyor ve birçok ülkede ya devlet tekelinde, ya da o kadar aşırı düzenlemelere tabi ki giderek ender, pahalı ve güvenilmez oluyor.
Tıpkı elektrik gibi, internet de birgün vergiye tabi olacak. Hükümetler varolduğu sürece, bu kaçınılmaz. Acısız bir vergi sistemi yoksa da, mikro ödeme, defter kitap, kayıt tutma gibi birçok başağrısını yok edecek ve alışverişten doğan vergi, doğrudan ilgili vergi dairesine aktarılacak.
27 Ağustos 2007'de yayınlandı.
Günümüz sitelerinin çoğunun, örneğin sayfa başına 0,001 avro istediği takdirde ziyeretçilerinin önemli bir kismini kaybedeceklerine hiç kuşku yok. Ama ya hergün okuduğunuz siteler? Sayfa başına avronun binde birine değmezler mi? İnternet erişimi için ödediğiniz ücreti bu sayfalara ödeyeceğinizle hiç karşılaştırdınız mı?
Mikro ödeme, alıntılar, derinlemesine linkler
Günce (weblog, ya da blog) ve benzeri bağımsız internet gazeteciliğinin ortaya çıkışı telif haklarıyla korunan içeriğin serbestçe kullanılmasıyla ilgili bazı sorunlara yol açtı. Özgün içeriğe link vererek veya vermeyerek bir blog nette yayınlanmış içerikten ne kadar alıntı yapabilirdi? Bir sitedeki belge, bir başka sitenin arşivindeki bir belgeye, sitenin anasayfasını ve büyük bir olasılıkla gelir kaynağı olan reklamları atlayarak, link verebilir miydi?
Mikro ödeme, bütün bu sorunlara çözüm sunuyor. Ted Nelson'un neredeyse 40 yıl önce hazırladığı Xanadu demosunda göstermiş olduğu gibi, Telif hakkındaki sorun kavramın kendisi değil, çok tanecikli gibi olmasıydı (Açalım: Telif hakkı ücreti aslında çok cüzi, ama 100000 kişi telif hakkını çiğneyince hak sahibi için bir yekün tutuyor. Ama dünyada da 0,20 usd'lik, mesela, telif ücretini ödemenin ekonomik bir yolu da yok; a.)(Bu da asıl yazarın parantezi: Eklemeliyim ki, günümüzdeki, absürdce ebediyete kadar telif hakkı fikrine de karşıyım, ama bu başka bir tartışmanın konusu.)(Bu da benim ikinci parantezim: Bu siteden örnek vermek gerekirse, sayfanın altında alıntı kurallarını görebilirsiniz. Telif hakkı yasalarını bilmiyorum, ve bu site kapsamında önemsediğim de söylenemez. Dolayısıyla alıntı yaparken, ister kısmen, ister tamamen, sizi bağlayan şey benim anladığım kadarıyla ahlak kuralları; o da benim yorumumu paylaşırsanız; a.). Mikro ödeme yaygınlaşınca, günce yazarının tek yapması gerek şey, yazısına bir "alıntı URL'si" eklemek olacak veya belgenin tamanına bir link verecek; okuyucu (ya da alıcı) tıpkı diğer sayfalar gibi, ücreti eşiğin altındaysa hemen okuyacak; üstündeyse, kullanıcının ayrıca bir teyit vermesi gerekecek.
Mikro ödeme ve yaygın kablosuz internet erişimi
Mikro ödeme kablosuz internet ağları yoluyla erişimi de büyük oranda kolaylaştıracak. Bugün, kablosuz erişim dengesiz bir iş modeline sahip. Bazı kafeler, kitapçılar ve oteller müşterilerine (ve, Maxwell denklemleriyle sınırlanmak kaydıyla otoparktakilere, kaldırımdakilere, karşı apartmandakilere, vs) ücretli veya ücretsiz kablosuz erişim sağlıyor (Tabii bu da istenmeyen sorunlara yol açabiliyor. Örneğin ben, Starbucks'ın kötü ve pahalı kahvesi yerine, köşedeki kahveden çayımı alıp, Starbucks'ın yakınındaki bankta, dizüstü bilgisayarımı kullanarak bu erişimden faydalanıyorum --lafın gelişi. Halbuki amaç, o kötü kahveye --beğenenler de var, o biçilen fiyatı ödememi --ödeyenler de var, teşvik etmekti; a.). Mikro ödeme sayesinde bilgisayarınız çevredeki kablosuz ağları ve fiyatlarını dinleyip en ucuz fiyatlısını seçecek ve erişim sorununuz hallolacak (Buraya yani bu sayfaya damdan, yani Google, Yahoo, vb arama motoru veya bir diş linkle gelenler "Bu ne güzel dünya!" diyebilir. Onlara dizinin birinci bölümünü de okumalarını tavsiye ediyorum; a.). Gürültü yok, kavga yok (Serbest pazar ekonomisi, sizin için en iyisini bulur ve sunar; a.).
Mikro ödeme ve internette vergiler
Söylentiye göre, 1830'larda elektromanyetik indüksiyonu bulan Michael Faraday'a bir ingiliz politikacı elektriğin ne işe yarayacağını sormuş. Faraday, "Ne işe yarayacağından pek emin değilim. Ama emin olduğum tek bir şey var --bir gün elektriği vergilendireceksiniz." demiş. Bu atıf, büyük bir olasılıkla bir efsane, ama günümüze uygulanabilecek bazı gerçekleri de var. Faraday zamanında laboratuar hobisi olan elektrik bugün vergilendiriliyor ve birçok ülkede ya devlet tekelinde, ya da o kadar aşırı düzenlemelere tabi ki giderek ender, pahalı ve güvenilmez oluyor.
Tıpkı elektrik gibi, internet de birgün vergiye tabi olacak. Hükümetler varolduğu sürece, bu kaçınılmaz. Acısız bir vergi sistemi yoksa da, mikro ödeme, defter kitap, kayıt tutma gibi birçok başağrısını yok edecek ve alışverişten doğan vergi, doğrudan ilgili vergi dairesine aktarılacak.
27 Ağustos 2007'de yayınlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder