Dogma III - Tarih #2, Kozmogoni - PD37
Dogma I - Metafizik #2, "Kozmoloji" ile aynı değildir (Uterus Kitabı)
Başlangıçta boşluk vardı, ve onun iki kızı; biri (küçük olanı) OLMAKtandı, adı Eris'ti, ve diğeri OLMAMAKtandı, yani Karşı-Eris. (Bugüne kadar, Karşı-Eris'in daha büyük olduğu gerçeği, var olmayan çok sayıda şeyi, var olan göreceli olarak daha az şeyle karşılaştırabilen herkes için gün gibi açıktır.)
Eris hamile doğdu, ve 55 yıl sonra (Tanrıçaların olağanüstü uzun gebelik dönemleri vardır - fillerden bile daha uzun) hamileliği çok sayıda şeyin meyvalarını verdi. Bu şeyler beş temel element olan ŞEKER, GÜMBÜRTÜ, KESKİN, DİKEN ve PORTAKAL'dan oluşuyordu. Buna mukabil, Karşı-Eris kısır yaratılmıştı. Eris'in, doğurmuş olduğu bütün bu var olan şeylerle çok mutlu olduğunu görünce Karşı-Eris onu kıskandı ve bir gün bazı var olan şeyleri çalıp, onları var olmayan şeylere dönüştürerek onların kendi çocukları olduğunu iddia etti. Bu Eris'i derinden yaraladı, ve kardeşinin (üstelik ondan daha büyüktü) kendisine bu küçük mutluluğu çok görmesinin adaletsizlik olduğunu düşündü. Ve Karşı-Eris doğurduklarının ne kadarını çalarsa çalsın, daha fazla şeyler doğurmaya yemin etti. Buna karşılık, Karşı-Eris de, Eris ne kadar çok var olan şeyler doğurursa doğursun, onları bulup var olmayan şeylere dönüştürerek sahipleneceğine yemin etti. (Bugün bile, şeyler aynen bu şekilde belirir ve kaybolur.)
Önceleri, Eris'in doğurduğu şeyler kaos içindeydi ve her yöne gidiyordu, fakat Eris onlarla oynamaya başladı ve sırf ne olacağını görmek için onları düzene soktu. Bu oyundan sevimli şeyler ortaya çıktı ve gelecek beş zilyon yıl boyunca düzen yaratarak Eris kendini eğlendirdi. Böylece bazı şeyleri diğer şeylerle, bazı grupları diğerleriyle, küçük grupları büyükleriyle, bilumum kombinasyonları deneyerek, onu mutlu eden sürüyle büyük planı olana dek değişik şeyler denedi.
Düzen oturtmaya dalmışken, nihayet bir gün düzensizliği farketti (önceleri belirgin değildi çünkü her şey kaostu). Kaosun düzene girmesinin bir çok yolu vardı, tıpkı girmemesinin de bir çok yolu olduğu gibi.
"İşte," diye düşündü, "bu da yeni bir oyun olacak."
Ve düzenle düzensizliğe yarışmavari oyunlarda birbirleriyle oynamayı ve sırayla birbirlerini eğlendirmeyi öğretti. Düzensizlik tarafına kendi adını vererek "Eristik" dedi çünkü Var Olmak anarşikti. Ardından, yalnız kızkardeşini de düşünerek diğer tarafa "Karşı-Eristik" adını verdi. Bu kızkardeşinin hoşuna gitti ve aralarındaki sürtüşme bir nebze azaldı.
Şimdi, bütün bu zaman boyunca Boşluk biraz rahatsız olmuştu. Sadece maddi varoluş ve maddi varolmayışı yaratıp, ruhsalı ihmal ettiği için kendini tatmin olmamış hissediyordu. Bunun hakkında düşünürken, büyük bir Sessizlik meydana geldi, ve 5 çağ sürecek bir Derin Uyku haline girdi. Bunun sonunda da, Eris ve Karşı Eris'e RUHSAL'dan, adı bile olmayan bir erkek kardeş doğurdu.
Bunu duyan kız kardeşler, Boşluk'un karşısına geçerek, ilk doğmuş olanları, yani kendilerini unutmamasını rica ettiler. Böylece Boşluk da şu kararı verdi:
Bu şekli olmayan erkek kardeş Var-Olmayışta karşı Eris'te kalacak ve düzen ve düzensizlikle oynayabilmek için ondan ayrılıp, Varoluşta Eris'le birlikte olacaktı. Bunu duyunca Eris hüzünle doldu ve ağlamaya başladı.
"Niye üzülüyorsun," diye sordu Boşluk, "yeni kardeşin seninle de birlikte olacak." "Ama Baba, biz Karşı-Eris'le kavgalıyız, onu bulunca benden alacak ve Var-Olmayışa geri döndürecek." "Anlıyorum," dedi Boşluk, "O zaman ben de şöyle buyuruyorum:
Erkek kardeşin varoluştan ayrıldığında, tekrar varolmayışın yanına gitmeyip, bana, çıktığı Boşluğa gelecek. Siz kızlar istediğiniz kadar atışabilirsiniz, fakat oğlum erkek kardeşinizdir ve hepimiz bendeniz."
İşte bu yüzden biz insanlar var olana dek var olmayız, var olan şeylerden oluşan dünyamızla oynar, onları düzene ve düzensizliğe sokarız, ve varolmayışın bizi varoluştan geri almasıyla tıpkı çılgın bir sirkten eve dönen yorgun bir çocuk gibi isimsiz ruhsallık olarak tekrar Boşluğa döneriz.
6 Şubat 2008'de yayınlandı.
Başlangıçta boşluk vardı, ve onun iki kızı; biri (küçük olanı) OLMAKtandı, adı Eris'ti, ve diğeri OLMAMAKtandı, yani Karşı-Eris. (Bugüne kadar, Karşı-Eris'in daha büyük olduğu gerçeği, var olmayan çok sayıda şeyi, var olan göreceli olarak daha az şeyle karşılaştırabilen herkes için gün gibi açıktır.)
Eris hamile doğdu, ve 55 yıl sonra (Tanrıçaların olağanüstü uzun gebelik dönemleri vardır - fillerden bile daha uzun) hamileliği çok sayıda şeyin meyvalarını verdi. Bu şeyler beş temel element olan ŞEKER, GÜMBÜRTÜ, KESKİN, DİKEN ve PORTAKAL'dan oluşuyordu. Buna mukabil, Karşı-Eris kısır yaratılmıştı. Eris'in, doğurmuş olduğu bütün bu var olan şeylerle çok mutlu olduğunu görünce Karşı-Eris onu kıskandı ve bir gün bazı var olan şeyleri çalıp, onları var olmayan şeylere dönüştürerek onların kendi çocukları olduğunu iddia etti. Bu Eris'i derinden yaraladı, ve kardeşinin (üstelik ondan daha büyüktü) kendisine bu küçük mutluluğu çok görmesinin adaletsizlik olduğunu düşündü. Ve Karşı-Eris doğurduklarının ne kadarını çalarsa çalsın, daha fazla şeyler doğurmaya yemin etti. Buna karşılık, Karşı-Eris de, Eris ne kadar çok var olan şeyler doğurursa doğursun, onları bulup var olmayan şeylere dönüştürerek sahipleneceğine yemin etti. (Bugün bile, şeyler aynen bu şekilde belirir ve kaybolur.)
Önceleri, Eris'in doğurduğu şeyler kaos içindeydi ve her yöne gidiyordu, fakat Eris onlarla oynamaya başladı ve sırf ne olacağını görmek için onları düzene soktu. Bu oyundan sevimli şeyler ortaya çıktı ve gelecek beş zilyon yıl boyunca düzen yaratarak Eris kendini eğlendirdi. Böylece bazı şeyleri diğer şeylerle, bazı grupları diğerleriyle, küçük grupları büyükleriyle, bilumum kombinasyonları deneyerek, onu mutlu eden sürüyle büyük planı olana dek değişik şeyler denedi.
Düzen oturtmaya dalmışken, nihayet bir gün düzensizliği farketti (önceleri belirgin değildi çünkü her şey kaostu). Kaosun düzene girmesinin bir çok yolu vardı, tıpkı girmemesinin de bir çok yolu olduğu gibi.
"İşte," diye düşündü, "bu da yeni bir oyun olacak."
Ve düzenle düzensizliğe yarışmavari oyunlarda birbirleriyle oynamayı ve sırayla birbirlerini eğlendirmeyi öğretti. Düzensizlik tarafına kendi adını vererek "Eristik" dedi çünkü Var Olmak anarşikti. Ardından, yalnız kızkardeşini de düşünerek diğer tarafa "Karşı-Eristik" adını verdi. Bu kızkardeşinin hoşuna gitti ve aralarındaki sürtüşme bir nebze azaldı.
Şimdi, bütün bu zaman boyunca Boşluk biraz rahatsız olmuştu. Sadece maddi varoluş ve maddi varolmayışı yaratıp, ruhsalı ihmal ettiği için kendini tatmin olmamış hissediyordu. Bunun hakkında düşünürken, büyük bir Sessizlik meydana geldi, ve 5 çağ sürecek bir Derin Uyku haline girdi. Bunun sonunda da, Eris ve Karşı Eris'e RUHSAL'dan, adı bile olmayan bir erkek kardeş doğurdu.
Bunu duyan kız kardeşler, Boşluk'un karşısına geçerek, ilk doğmuş olanları, yani kendilerini unutmamasını rica ettiler. Böylece Boşluk da şu kararı verdi:
Bu şekli olmayan erkek kardeş Var-Olmayışta karşı Eris'te kalacak ve düzen ve düzensizlikle oynayabilmek için ondan ayrılıp, Varoluşta Eris'le birlikte olacaktı. Bunu duyunca Eris hüzünle doldu ve ağlamaya başladı.
"Niye üzülüyorsun," diye sordu Boşluk, "yeni kardeşin seninle de birlikte olacak." "Ama Baba, biz Karşı-Eris'le kavgalıyız, onu bulunca benden alacak ve Var-Olmayışa geri döndürecek." "Anlıyorum," dedi Boşluk, "O zaman ben de şöyle buyuruyorum:
Erkek kardeşin varoluştan ayrıldığında, tekrar varolmayışın yanına gitmeyip, bana, çıktığı Boşluğa gelecek. Siz kızlar istediğiniz kadar atışabilirsiniz, fakat oğlum erkek kardeşinizdir ve hepimiz bendeniz."
İşte bu yüzden biz insanlar var olana dek var olmayız, var olan şeylerden oluşan dünyamızla oynar, onları düzene ve düzensizliğe sokarız, ve varolmayışın bizi varoluştan geri almasıyla tıpkı çılgın bir sirkten eve dönen yorgun bir çocuk gibi isimsiz ruhsallık olarak tekrar Boşluğa döneriz.
6 Şubat 2008'de yayınlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder