İnternet Siyaseti Demokratikleştirebilir mi? - blş14
İnternetin sık sık siyaseti dönüştürebilme potansiyeli olduğu düşünülmüştür. Yine internet, genellikle anarşi olarak algılanmıştır. Ama her insan topluluğu iletişimsel muğlaklığı gidermek amacıyla düzen ve geleneği arayacağından, her anarşi çatışma, retorik ve eylemle evrilen potansiyel bir düzendir. Bu bağlamda, çevrimiçi toplulukların dışarıdaki yaşam kavgalarına müdahalesi olmadığı için, internet toplumlarının büyük oranda daimi bir külfeti yoktur.[1] Bu, genelde savunulduğunun aksine dışarıdaki siyasete yansımayabilir - coğrafi konum ve yaşam kavgasının işin içine girmesi herşeyi ciddi anlamda değiştirebilir.
Safi metnin (veya saf zihnin) yüzü olmayan dünyasında, bir savın, onu ileri sürenin toplumsal özelliklerine bakılmaksızın (ırk, cinsiyet, görünüm, vb), yalnızca kendi değerleriyle ayakta kalacağı ya da yıkılacağı sık ileri sürülmüştür. Benzer biçimde, çok kişi totaliter devletlerin internetin gelişiyle ayakta duramayacağını, çünkü bilginin özgürleşeceğini ve sansürün (gerçeğin sansürünün) zorlaşacağını ileri sürdü. Diğer bir deyişle, internet doğru bilgi taşıyan demokratikleştirici bir güç olarak görüldü.
Biraz daha derine inersek, Poster internetin az kararlı olduğunu çünkü kullananları kesin yollara yöneltmediğini ve toplumsal yapılaşma ve kültürel yaratıcılığı teşvik ettiğini söylüyor. Bir çok çelişen uygulamalardan oluşması anlamında az kararlı, ve yeni bir hayale davetiye çıkarması anlamında aşırı kararlı (Poster, 2001:18).[2] İnternet haddini aşar çünkü çok kişiden çok kişiye anında iletişimi mümkün kılarken iletişimi devletin sahasından çıkarır, ve postmodern öznellikleri hızlandırır (16).[3]
Best ile Kellner ise (2003) postmodern temaların (entropi, kaos, belirsizlik, son çare, benzeşim - simülasyon -, ve hipergerçeklik) görünmesinin oluşan değil ama dağılan bir toplumun göstergesi olduğunu savunuyor. Ticari Sağ bu savı kolayca bünyesine alabilir gibi - toplumsal değişime ya da toplu çabanın ürünlerini adil bölüşmeye gerek yok, sadece herkese bir bilgisayar verelim.
Cidden, internetin çeşitliliği teşvik edeceği fikri doğru olmayabilir, sanki olanın tarifinden ziyade postmodernizmi satmanın bir yolu gibi. Çevrimiçi öznellik hakkındaki kendi araştırmam insanların, doğruyu açığa çıkarmaktan çok karşısındakinin gerçekliğiyle daha fazla ilgili olduğunu söylüyor.[4] Gözlemlenen her çeşitlilik kişinin benliğine bir ek olarak görülüyor, kendi başına bir gerçeklik değil - ve çoğu durumda da otomatik olarak sahtekarlık olarak algılanıyor. Yani insanlar bedensel bilgi (özellikle de cinsiyet) istemekte ve kişinin sözlerinin tek bir anlamı ve edinilmesinin kolay olduğu varsayılıyor ki böylece insanlar kolaylıkla "erkek" veya "kadın", ya da "sağcı" veya "solcu" olarak sınıflandırılabilsin.[5]
Poster, ulus-devlet ve çok uluslu şirketlerin etki alanının dışında bir küresel birbirine-bağlanışın gelişme olasılığının olduğunu ekliyor (Poster, 2001: 118). Bunun birbiriyle didişen aşırı uçlar yerine demokrasinin gelişmesi için uygun bir zemin hazırlayıp hazırlayamayacağı konusunu ayrı tutarak, ticaret ve devlet sektörlerinin, hayalleri ve birbirine-bağlı kalmayı yönetmek için, fiili durumda olduğu gibi, onun varsaydığından daha fazla gücü ve etkisi olabilir. Birbirine-bağlanışın diyalog üreteceğini varsayamayız. İletişim zor iş ve öfkeye yenik de düşebilir. Her iletişim iyi veya faydalı değildir (Marshall, 2002).
İnternet tartışma gruplarında kısa bir deneyim bile siyasi konular kaşındığında, gruplarda kutuplaşmalar olduğunu, küfür ve tahrikin arttığını, kendilerini azınlıkta olanların yitirilmesiyle çözülmeler yaşandığını gösteriyor. Ayrıca, çatışma yaratan tartışmaların, grubun huzurunu korumak ve yerini işgal eden iletiler selini önlemek adına bazı konuların yasaklanmasına yol açması mümkün. Tüm tarafların bilgilenmesine yol açacak tarzda bir tartışma ender görülüyor - tersine, var olan tutumlar arasındaki fark daha da açılıyor. Bu sorun kısmen ayrılmanın kolay olmasından (kimse bir şeye zorunlu değil), kısmen de söyleyenin kimliğinin, fikrin nasıl algılanacağını etkilemesinden kaynaklanıyor.
[1] Bunu biraz açmakta fayda var zira yazar bu kadarla geçiştirmiş. Fiziksel dünyada her topluluğun bir varolma yükü, bir maliyeti var ve bu maliyet yalnız paradan ibaret değil. Bir şekilde bir sivil toplum projesinde ya da dernekte görev almış olanlarınızın bileceği gibi, diyelim bir projede olsun, çalışmak bayağı külfetli. Herşeyden önce zaman yaratmak, derneğe veya sahaya gitmek, hava muhalefeti vb ile uğraşmak zorundasınız. İnternette bunlar olmadığı gibi, ben yokum demeniz de çok kolay: Fişi çekin ve yoksunuz; ama gerçek dünyada itibar, onur, utanma, mahcup olma, polis copu (bu da var) gibi şeyler işin içine girecek.
İkinci bir noktaysa, internet topluluklarının ters anlamda da bir külfet getirmemesi. Sokakta yapacağınız bir eylem, hiç bir şey yapmasa trafiği tıkayacaktır. İnternette yapın, hiç bir yer tıkanmaz; yani topluma da külfetiniz bu anlamda yoktur.
[2] Bazı toplumbilimcileri taşlamak gerek. Metne sadık kalmak amacıyla aynen çevirdim ama burada biz sıradan insanların anlayabileceği şekilde tekrarlayayım: Poster denen arkadaş birbiriyle çelişen uygulamaların interneti kestirilemez hale getirirken, kestirilebilir tek şeyin yeni bir hayal veya umut ya da sanallık sunmasıdır demek istiyor. Postmodern anlamda tabii. Anladınız, değil mi? :-)
[3] Postmodern. Nihayet; ben de bu sözcüğü bekliyordum.
[4] Söylenen şeyin doğruluğunu araştırmak yerine, söyleyenin kim olduğuyla daha fazla ilgileniliyor anlamında.
[5] Yazar cumhuriyetçi ve demokrat sözcüklerini kullanmış. Ben sağcı ve solcuyu, bize daha anlamlı gelmesi için, tercih ettim.
Safi metnin (veya saf zihnin) yüzü olmayan dünyasında, bir savın, onu ileri sürenin toplumsal özelliklerine bakılmaksızın (ırk, cinsiyet, görünüm, vb), yalnızca kendi değerleriyle ayakta kalacağı ya da yıkılacağı sık ileri sürülmüştür. Benzer biçimde, çok kişi totaliter devletlerin internetin gelişiyle ayakta duramayacağını, çünkü bilginin özgürleşeceğini ve sansürün (gerçeğin sansürünün) zorlaşacağını ileri sürdü. Diğer bir deyişle, internet doğru bilgi taşıyan demokratikleştirici bir güç olarak görüldü.
Biraz daha derine inersek, Poster internetin az kararlı olduğunu çünkü kullananları kesin yollara yöneltmediğini ve toplumsal yapılaşma ve kültürel yaratıcılığı teşvik ettiğini söylüyor. Bir çok çelişen uygulamalardan oluşması anlamında az kararlı, ve yeni bir hayale davetiye çıkarması anlamında aşırı kararlı (Poster, 2001:18).[2] İnternet haddini aşar çünkü çok kişiden çok kişiye anında iletişimi mümkün kılarken iletişimi devletin sahasından çıkarır, ve postmodern öznellikleri hızlandırır (16).[3]
Best ile Kellner ise (2003) postmodern temaların (entropi, kaos, belirsizlik, son çare, benzeşim - simülasyon -, ve hipergerçeklik) görünmesinin oluşan değil ama dağılan bir toplumun göstergesi olduğunu savunuyor. Ticari Sağ bu savı kolayca bünyesine alabilir gibi - toplumsal değişime ya da toplu çabanın ürünlerini adil bölüşmeye gerek yok, sadece herkese bir bilgisayar verelim.
Cidden, internetin çeşitliliği teşvik edeceği fikri doğru olmayabilir, sanki olanın tarifinden ziyade postmodernizmi satmanın bir yolu gibi. Çevrimiçi öznellik hakkındaki kendi araştırmam insanların, doğruyu açığa çıkarmaktan çok karşısındakinin gerçekliğiyle daha fazla ilgili olduğunu söylüyor.[4] Gözlemlenen her çeşitlilik kişinin benliğine bir ek olarak görülüyor, kendi başına bir gerçeklik değil - ve çoğu durumda da otomatik olarak sahtekarlık olarak algılanıyor. Yani insanlar bedensel bilgi (özellikle de cinsiyet) istemekte ve kişinin sözlerinin tek bir anlamı ve edinilmesinin kolay olduğu varsayılıyor ki böylece insanlar kolaylıkla "erkek" veya "kadın", ya da "sağcı" veya "solcu" olarak sınıflandırılabilsin.[5]
Poster, ulus-devlet ve çok uluslu şirketlerin etki alanının dışında bir küresel birbirine-bağlanışın gelişme olasılığının olduğunu ekliyor (Poster, 2001: 118). Bunun birbiriyle didişen aşırı uçlar yerine demokrasinin gelişmesi için uygun bir zemin hazırlayıp hazırlayamayacağı konusunu ayrı tutarak, ticaret ve devlet sektörlerinin, hayalleri ve birbirine-bağlı kalmayı yönetmek için, fiili durumda olduğu gibi, onun varsaydığından daha fazla gücü ve etkisi olabilir. Birbirine-bağlanışın diyalog üreteceğini varsayamayız. İletişim zor iş ve öfkeye yenik de düşebilir. Her iletişim iyi veya faydalı değildir (Marshall, 2002).
İnternet tartışma gruplarında kısa bir deneyim bile siyasi konular kaşındığında, gruplarda kutuplaşmalar olduğunu, küfür ve tahrikin arttığını, kendilerini azınlıkta olanların yitirilmesiyle çözülmeler yaşandığını gösteriyor. Ayrıca, çatışma yaratan tartışmaların, grubun huzurunu korumak ve yerini işgal eden iletiler selini önlemek adına bazı konuların yasaklanmasına yol açması mümkün. Tüm tarafların bilgilenmesine yol açacak tarzda bir tartışma ender görülüyor - tersine, var olan tutumlar arasındaki fark daha da açılıyor. Bu sorun kısmen ayrılmanın kolay olmasından (kimse bir şeye zorunlu değil), kısmen de söyleyenin kimliğinin, fikrin nasıl algılanacağını etkilemesinden kaynaklanıyor.
Diğer Bölümler:
Bilişim Ekonomisi
Bilişim Ekonomisi
[1] Bunu biraz açmakta fayda var zira yazar bu kadarla geçiştirmiş. Fiziksel dünyada her topluluğun bir varolma yükü, bir maliyeti var ve bu maliyet yalnız paradan ibaret değil. Bir şekilde bir sivil toplum projesinde ya da dernekte görev almış olanlarınızın bileceği gibi, diyelim bir projede olsun, çalışmak bayağı külfetli. Herşeyden önce zaman yaratmak, derneğe veya sahaya gitmek, hava muhalefeti vb ile uğraşmak zorundasınız. İnternette bunlar olmadığı gibi, ben yokum demeniz de çok kolay: Fişi çekin ve yoksunuz; ama gerçek dünyada itibar, onur, utanma, mahcup olma, polis copu (bu da var) gibi şeyler işin içine girecek.
İkinci bir noktaysa, internet topluluklarının ters anlamda da bir külfet getirmemesi. Sokakta yapacağınız bir eylem, hiç bir şey yapmasa trafiği tıkayacaktır. İnternette yapın, hiç bir yer tıkanmaz; yani topluma da külfetiniz bu anlamda yoktur.
[2] Bazı toplumbilimcileri taşlamak gerek. Metne sadık kalmak amacıyla aynen çevirdim ama burada biz sıradan insanların anlayabileceği şekilde tekrarlayayım: Poster denen arkadaş birbiriyle çelişen uygulamaların interneti kestirilemez hale getirirken, kestirilebilir tek şeyin yeni bir hayal veya umut ya da sanallık sunmasıdır demek istiyor. Postmodern anlamda tabii. Anladınız, değil mi? :-)
[3] Postmodern. Nihayet; ben de bu sözcüğü bekliyordum.
[4] Söylenen şeyin doğruluğunu araştırmak yerine, söyleyenin kim olduğuyla daha fazla ilgileniliyor anlamında.
[5] Yazar cumhuriyetçi ve demokrat sözcüklerini kullanmış. Ben sağcı ve solcuyu, bize daha anlamlı gelmesi için, tercih ettim.
Yorumlar
Yorum Gönder