İnternet Mucize Yaratmayacak - blş15
İletişim her zaman muğlak, farklı yorumlanmaya açık, mesajın hangi bağlamda verildiğine bağlı olarak çözümlenmekte, ve bağlam, katılımcıların kim olduğunu bilmeyi de içeriyor. Çemrimiçi olunduğunda, kimliği tanımlayan tek işaret yaygın klişeler veya genellemelerse, ve bunların istisnaları algılanamamışsa, o zaman bu işaretler tatışmayla olan ilgisinin yakınlığına bakılmaksızın çevrimdışıyla karşılaştırıldığında çok daha fazla güç kazanabilirler. Fiilen, sınıf, toplumsal konum, ırk, cinsiyet ve siyasi ideolojiyi belirten işaretler, biraz farklı şekilde de olsa tıpkı eğitim, kişisel biçem ve kişinin katılıma ayırabileceği boş zaman gibi, yoruma bağlam sağlamanın yolları olurlar. Çemvirmiçi kişilerin ırk, etnik köken veya cinsiyetlarini nasıl sundukları konusunun kaypak olduğu söylenebilirse de, aynı şey bu kavramların kendisi için geçerli değildir. Hatta bu işaretlerin etkisinin reddi onların etkisini daha bile artırabilir.
Üstüne üstlük, toplumsal erkin temeli hala oradadır, ve güçlülük fikirlere haklılık kazandırır, fiziki karşılık verebilme olasılığı daha yüksektir ve daha sık ileti yollama olanağına sahiptir. Bunun yanısıra, çnternet gruplarının da bir güç hiyerarşisi vardır. Güç odakları propagandalarını yaymak için insanlara para verebilecekleri gibi, diğerlerini de karşılık vermeye itebilirler. Böylelikle, şirketler yaramaz sitelere ve onların erişim sağlayıcılarına dava açabilir veya tartışma ya da tavsiye niteliğinde mesajlar yollayabilirler. Tartışma grupları başlatabilir, propaganda yapmak ve eğlendirmek için insan tutabilir, sesini fazla çıkaranları men edebilirler. Gruplar, konumlarını zayıflattıklarını düşündükleri meydaya karşı protesto düzenleyebilirler ve çevrimdışıyken ne kadar güçlü oldukları, çevrimiçine de yansıyacaktır.
Medya kuruluşları tarafından siyasal tartişmaları teşvik etmek amacıyla açılmış mesaj panoları, tıpkı 11 Eylül 2001 saldırıları ertesinde New York Times örneğinde olduğu gibi, işlerine gelmeyen konu ve başlıkları yasaklayabilir (Bressers, 2003: 16). Katılımcı sayısını korumak ne kadar önemli olursa, tartışmalar da o kadar bastırılma eğiliminde olmaktadır, bilerek veya bilmeyerek.[6]
Güç miktarını tepkiye yol açma rahatlıkları bağlamında tanımlayabiliriz. Bu durumda hakim düzen düzen yeni yollar açılana dek daima baskın olacaktır. İnternetin durumundaysa, şu anda, ticaret ve iş dünyasının diğer muhtemel alternatiflere göre hızla güçlendiğini görüyoruz. Buna tek direniş, tehlikeli de olsa, cemaat aidiyeti duygusu daha fazla olan köktencilerden geliyor.
Sonuç
İnternetin demokrasiyi artıracağı fikri kısmen bilginin iyi bir şey olduğu inancından kaynaklıyor, ama bilgi yalnızca doğru, kolayca tanınabilir ve bulunabilirse iyidir. İddiamsa bunun böyle olmadığı. Doğrulama çoğunlukla halihazırda olan bir otoriteye, o da güçler dengesine bağlı. Belirli görüşlere sahip insanlar, görüşlerini destekleyen raporları kabul etme eğiliminde ve karşı görüşü savunanlarınkiyle karşılaştırıldığında onların kaynaklarının geçerliliği hakkında daha az sorgulayıcılar - bu kısmen olan yargılara uygun olduklarından, ama kısmen de tekrarın doğru kabul edilmesinden. İnternetteki kutuplaşma bu kabul ve reddi şiddetlendiriyor. Ve yine nihai eğilimse var olan güçlerin desteklenmesi yönünde. Bu varolan güçlerin en fazla etkilendikleri durumlarsa mühendislik ve teknik yeterlilikle ilgili alanlar, ki kararı etkileyebilen ama kısıtlı bir pazarın teknik bir hataya sürekli karşı çıkması (Intel'in aritmetiği hatalı olan işlemcisi) ve Linux'un yayılmasına verilen destek buna bir örnek. Şu andaysa bu etki daha geniş çevrelere ulaşamadı.
İnternet, toplumsal adalet ve savaş karşıtı hareketler için ABD içinde biraz etkili olarak kullanılmışsa da, daha yaygın medya türlerindeki etkiyle boy ölçüşemedi. Bilenler, zaten bilenler. Irak'taki savaşa karşı organize edilen kitlesel protestolar savaş remen başladığında, insanların hükümetlerini ve savaşı desteklemelerine engel olamadı.
Giderek artan bir güç ve refah eşitsizliği içinde, ve temeli ekonomik ve toplumsal çöküş, terörizm ve ekolojik felaket tehdidi altında olan bir toplum olmamız sebebiyle, bir dereceye kadar internetin demokratikleşmedeki eksikliği beklenebilir. Modern devletin buna tepkisi daha alt sınıflar için kuralları katılaştırmak ve onları daha az içeride tutmak olmuştur. Bu, güç farklılıklarını telafi etme çabası yönündeki daha fazla içine alma ve katma yönündeki tarihsel eğilime zıttır.[7]
İnternetin, bütün bu kültürün içine batması beklenmelidir. Bu, başka bir şey olamayacağı, aşması gereken çok engel olduğu ve doğuştan radikal olmadığı anlamına gelmez. Bu engeller arasında, işyerindeki bilişim işçilerinin siyasi zayıflığını, ticari güçlerin mülkiyet rejimleri yoluyla genişlemesini, ortaklaşa yaratıcılığın ve serbest değişimin bu genişleme karşısındaki zaafiyetini, yanlış verinin hızla yayılmasını, ve tartışma yaratmada şimdiki internet yöntemlerinin etkisizliğini sayabiliriz.
[6] Bunun örneklerini günümüz medyasında sık sık görmek mümkün. Ortalama okur, seyirci, vb kitlelerini rahatsız edecek konu ve konukları - doğru ve haklı olsalar bile - gündeme getirmemek katılımcı (seyirci, okur) sayısını korumanın tek yolu olarak görülüyor. Ortalama katılımcının huzuruna getirilecek muhalefet bile, o da getirilirse, özenle seçiliyor.
[7] Katıldığım ve önemli bulduğum bir tesbit.
Üstüne üstlük, toplumsal erkin temeli hala oradadır, ve güçlülük fikirlere haklılık kazandırır, fiziki karşılık verebilme olasılığı daha yüksektir ve daha sık ileti yollama olanağına sahiptir. Bunun yanısıra, çnternet gruplarının da bir güç hiyerarşisi vardır. Güç odakları propagandalarını yaymak için insanlara para verebilecekleri gibi, diğerlerini de karşılık vermeye itebilirler. Böylelikle, şirketler yaramaz sitelere ve onların erişim sağlayıcılarına dava açabilir veya tartışma ya da tavsiye niteliğinde mesajlar yollayabilirler. Tartışma grupları başlatabilir, propaganda yapmak ve eğlendirmek için insan tutabilir, sesini fazla çıkaranları men edebilirler. Gruplar, konumlarını zayıflattıklarını düşündükleri meydaya karşı protesto düzenleyebilirler ve çevrimdışıyken ne kadar güçlü oldukları, çevrimiçine de yansıyacaktır.
Medya kuruluşları tarafından siyasal tartişmaları teşvik etmek amacıyla açılmış mesaj panoları, tıpkı 11 Eylül 2001 saldırıları ertesinde New York Times örneğinde olduğu gibi, işlerine gelmeyen konu ve başlıkları yasaklayabilir (Bressers, 2003: 16). Katılımcı sayısını korumak ne kadar önemli olursa, tartışmalar da o kadar bastırılma eğiliminde olmaktadır, bilerek veya bilmeyerek.[6]
Güç miktarını tepkiye yol açma rahatlıkları bağlamında tanımlayabiliriz. Bu durumda hakim düzen düzen yeni yollar açılana dek daima baskın olacaktır. İnternetin durumundaysa, şu anda, ticaret ve iş dünyasının diğer muhtemel alternatiflere göre hızla güçlendiğini görüyoruz. Buna tek direniş, tehlikeli de olsa, cemaat aidiyeti duygusu daha fazla olan köktencilerden geliyor.
Sonuç
İnternetin demokrasiyi artıracağı fikri kısmen bilginin iyi bir şey olduğu inancından kaynaklıyor, ama bilgi yalnızca doğru, kolayca tanınabilir ve bulunabilirse iyidir. İddiamsa bunun böyle olmadığı. Doğrulama çoğunlukla halihazırda olan bir otoriteye, o da güçler dengesine bağlı. Belirli görüşlere sahip insanlar, görüşlerini destekleyen raporları kabul etme eğiliminde ve karşı görüşü savunanlarınkiyle karşılaştırıldığında onların kaynaklarının geçerliliği hakkında daha az sorgulayıcılar - bu kısmen olan yargılara uygun olduklarından, ama kısmen de tekrarın doğru kabul edilmesinden. İnternetteki kutuplaşma bu kabul ve reddi şiddetlendiriyor. Ve yine nihai eğilimse var olan güçlerin desteklenmesi yönünde. Bu varolan güçlerin en fazla etkilendikleri durumlarsa mühendislik ve teknik yeterlilikle ilgili alanlar, ki kararı etkileyebilen ama kısıtlı bir pazarın teknik bir hataya sürekli karşı çıkması (Intel'in aritmetiği hatalı olan işlemcisi) ve Linux'un yayılmasına verilen destek buna bir örnek. Şu andaysa bu etki daha geniş çevrelere ulaşamadı.
İnternet, toplumsal adalet ve savaş karşıtı hareketler için ABD içinde biraz etkili olarak kullanılmışsa da, daha yaygın medya türlerindeki etkiyle boy ölçüşemedi. Bilenler, zaten bilenler. Irak'taki savaşa karşı organize edilen kitlesel protestolar savaş remen başladığında, insanların hükümetlerini ve savaşı desteklemelerine engel olamadı.
Giderek artan bir güç ve refah eşitsizliği içinde, ve temeli ekonomik ve toplumsal çöküş, terörizm ve ekolojik felaket tehdidi altında olan bir toplum olmamız sebebiyle, bir dereceye kadar internetin demokratikleşmedeki eksikliği beklenebilir. Modern devletin buna tepkisi daha alt sınıflar için kuralları katılaştırmak ve onları daha az içeride tutmak olmuştur. Bu, güç farklılıklarını telafi etme çabası yönündeki daha fazla içine alma ve katma yönündeki tarihsel eğilime zıttır.[7]
İnternetin, bütün bu kültürün içine batması beklenmelidir. Bu, başka bir şey olamayacağı, aşması gereken çok engel olduğu ve doğuştan radikal olmadığı anlamına gelmez. Bu engeller arasında, işyerindeki bilişim işçilerinin siyasi zayıflığını, ticari güçlerin mülkiyet rejimleri yoluyla genişlemesini, ortaklaşa yaratıcılığın ve serbest değişimin bu genişleme karşısındaki zaafiyetini, yanlış verinin hızla yayılmasını, ve tartışma yaratmada şimdiki internet yöntemlerinin etkisizliğini sayabiliriz.
Diğer Bölümler:
Bilişim Ekonomisi
Bilişim Ekonomisi
[6] Bunun örneklerini günümüz medyasında sık sık görmek mümkün. Ortalama okur, seyirci, vb kitlelerini rahatsız edecek konu ve konukları - doğru ve haklı olsalar bile - gündeme getirmemek katılımcı (seyirci, okur) sayısını korumanın tek yolu olarak görülüyor. Ortalama katılımcının huzuruna getirilecek muhalefet bile, o da getirilirse, özenle seçiliyor.
[7] Katıldığım ve önemli bulduğum bir tesbit.
Yorumlar
Yorum Gönder