Bilgi Ekonomisinde Gerçeklik - blş08

fraktal - dokuma
Veri kirliliği ya da aşırı bilgi yükü (Shenk, 1977) gerçeği etkiler. Peter Varian ve Hal Lyman, yalnızca 2002'de beş eksabayt bilgi yaratıldığını tahmin ediyorlar. Bu, Kongre Kütüphanesi basılı koleksiyonlarının yaklaşık beşyüzbin katı demek (Lyman ve Varian, 2003). Var olan iş yüklerine ek olarak, bilişim işçilerinin ilgilenmeleri ve süzmeleri gereken e-posta miktarının bile stresi artırdığı biliniyor (AAP, 2003:5; Wright, 2003:6). Bu kalabalık arasında ilişkili bilgiyi bulmak muhtemelen olanaksız - ilişkili bilgiyi seçip çıkarabilmek çok zor. Halihazırdaki önyargılar içeri sızar. Arama motorlarının, sponsor kuruluşları göstermemeye, kritik kuruluşları gizlemeye ayarlanmaları durumunda bile uzmanlık konusu, farkedilme ve seçilme olguları sorun olmaya devam eder. Büyük kuruluşlar markalarını kontrol etme eğilimindeyken, yalnız bir yazar, düşünceleri ne kadar hatasız olursa olsun, görüşlerinin farkedilmesi ve küçük bir grubun ötesine aktarılabilmesi için çok daha fazla çalışmak zorundadır.

Bilginin bol keseden dağıtıldığı durumlarda, pazarlamanın hatasızlığa nazaran daha öne çıkması mümkündür. İnsanları belirli tür bilginin tercih edilir olduğuna ikna etme, piyasada iyi bilgi verme konusunda ün kazanmaya çalışma ve çekici bilgi pazarını beslemeye çalışmaya yönelik stratejiler dağıtım kanallarında baskın hale gelir.

Hakim düzeni desteklemediği zaman, akademik ve sanatsal fikirlerin marjinalleştiği görülmüştür, tıpkı sömürgeleştirme-sonrası kuramın Amerikan üniversitelerinden "anti-Amerikan" olduğu gerekçesiyle kaldırıldığı gibi (Seçici Eğitim Alt Komitesi). Aynı şey, resmi raporlardaki küresel ısınmayla ilgili uyarıların kaldırılmasıyla bilim için de söz konusudur (Campbell, 2003:19).

Bilgi ne kadar ürün haline gelirse, o kadar yanlış olma olasılığı artar. Bunun bir kaç sebebi vardır:
  1. Ürün olan bilgi piyasadaki çekiciliğiyle tanımlanır, o piyasa ister okurlar, isterse yayıncılar olsun; bu da doğruluğun ana unsur olmamasına yol açar.
  2. Bilginin piyasa değeri ne kadar kıt (güç erişilebilir; a.) olacağına bağlı olduğu için, bilgi sağlayıcıları hatalı bilgi vererek veya bilgiyi örterek (bu bilginin başka şekillerde insanlarca kullanılmasının engellenemeyeceğini varsayarak), ya bildiklerini gizlemeye, ya da ona erişimi kısıtlamaya itilebilir. Bunun sonucu, yayıncıya olan güvenin azalmasıyla sınırlanacağı düşünülebilir, ama bütün büyük yayıncılar aynı şekilde hareket ederse etkisinin ne derecede olacağı şüphelidir.
  3. Bilgi başka bilgiye de atıfta bulunur. Örneğin hisse fiyatları şirketin değeri ve işlevselliği hakkında mesaj verdiği gibi o değerin ölçüsü olarak da rol oynar. Dolayısıyla zararlı olabilecek bilgiyi saklamanın veya pazar avantajı yaratabilecek sahte bilgiyi yaymanın getireceği ek bir teşvik söz konusudur. Birisi şirketle piyasa değeri arasındaki "gerçek" ilişkiyi ilk öğrenen olabilir ya da bilgiyi seçerek verip şirketi daha değerli yapabilir.
  4. Değer herşeyden önce geniş anlamda özneldir. Dolayısıyla "önemli kişiler" arasında öznel değer yaratmaya ya da eksiltmeye, tarafsız değerlendirmeye nazaran daha fazla ilgi vardır, tabii tarafsızlığın mümkün olduğunu varsayarsak.
  5. Gayri safi eşitsizlik[*] arttıkça şiddete ve gerçeği çarpıtmaya yönelik baskı da artar. Bu durumda yanlış bilgi vermeyi sürdürmenin artan "toplumsal faydası" vardır. Gerçeklere daha doğru bir bakış açısını yaymak güçleşebileceği gibi, buna istinaden eyleme geçmeye direnç oluşabilir.
Diğer Bölümler:
Bilişim Ekonomisi

[*] Bunu yeni bir ekonomik indikatör olarak televole iktisatçılarına teklif ediyorum. A.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Papağan Totemi

Gezegen Simgeleri

Tanrıça Asteria