Basın Özgürlüğü Konusunda Kalem Oynatmak Kolay Değildir
BBC Radyo sunucusu Robin Lustig'in Ortadoğu'da Yeni Medya başlıklı kısa yazısını zeytin gözlerimi yuvarlayarak, badem bıyıklarımı titreterek okudum. Kısa alıntılar yapıyorum:
Yazı çok kısa, zaten yarısını almış oldum; bir okuyun derim. Dediğim gibi, badem bıyıklarım titriyor: tirrr, tirrr, tirrr...
...Sansürün resmen uygulandığı ülkelerdeyse, sorunlar daha büyüktür. Özellikle de, "hükümetin saygınlığına gölge düşürmek" ya da "devlet büyüklerini küçük düşürmek" gibi suçların bulunduğu ülkelerde.
...Hükümetler genelde, belli başlı gazete, televizyon ve radyoları kontrolleri altında tutmak isterler.
Özel medya kuruluşları ise -tabii eğer izin veriliyorsa- muhalefet partileri ya da diğer siyasi hareketler ile bağlantıları olan işadamlarının sahipliğinde.
...Ancak internetin yaygınlaşması, bu yapıda ciddi bir değişikliğe neden olmuş görünüyor.
Artık herkes, yaygın adı "blog" olan internet günceleri sayesinde, fikirlerini istediği gibi ortaya koyabiliyor.
...Örneğin Mısır'daki blogcular bu konuda büyük bir zafere imza attı. Polisin gözaltındakilere işkence yaptığını gösteren görüntüleri internete koydular ve bazı yetkililer yargılanıp hapse girdi.
Ancak bu zafer cezasız kalmadı. Blog yazarlarından biri, "İslam'ı aşağılamak", "Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e hakaret" ve "kamu düzenini bozacak bilgi yayınlamak" suçlarından hapse girdi.
Yazı çok kısa, zaten yarısını almış oldum; bir okuyun derim. Dediğim gibi, badem bıyıklarım titriyor: tirrr, tirrr, tirrr...
Yorumlar
Yorum Gönder