Standart Savaşları ve Mülkiyet Türleri - blş07
Çoğu ürün bir bütünün parçası oldugu için, firmalar standartlar için savaşmakta. Bunu, kısmen bir şekilde sistemin bir parçasını satın alıp ona kilitlenmiş müşterilerini tutmak, kısmen de rekabet için zaman kazanmak ve halihazırda kullanılan ürünlerinden fazladan lisans ücreti alabilmek artı ek satış fırsatı uğruna yapıyorlar. Sözgelimi, Windows pazarının Apple Mac pazarından 10 kat daha büyük olduğu göz önüne alındığında, Windows için yazılım üreten bir şirketin, Windows pazarının % 10'una ürünlerini satması, Mac pazarının tamamına satmasına eşit. Kapitalizmin kuralları gereği, insanların Windows pazarına yazılım yazması için daha fazla sebep oluyor ve çeşitlilik azalıyor. Bu tekelci eğilim şirketlere de uzanıyor, ve bilgisayar ve yazılım üreten şirketlerin sayısı düşüyor (Philipson, 2001). Standartlar piyasanın gücü tarafından belirlenmediğinde, az sayıda insan tarafından komitelerde, kendi şirketleri veya kuruluşlarının çıkarına gore belirleniyor ve bazı değişimlere direnç olusuyor.
Yazılımdaki bu tek seslilik kopyalama konularında yoğunlaşıyor. Fakir ülkelerde yaşayan insanlar kopyalamanın maliyetiyle karşılaştırıldığında, satın alacakları ürünün fiyatını yüksek buluyor. Bu nedenle ABD Tayland gibi Asya ülkelerini ticari savaşla tehdit etti. Çin'deki insan hakları ihlallerini içine sindirirken, telif haklarina uymazsa, Çin'e ticari ayrıcalıklarını kaldıracağını söyleyerek gözdağı bile verdi (Toffler, 1990: 329-30, 469). Görülen o ki, şirketlerin operasyonlarında gerekli yasaları dayatmak için hala Devletlere[**] ihtiyacı var. Ama Devletlerin[***] bunu şirketlerle pazarlık konusu yapmaması bir hayli ilginç.
Bu tür bir düzende, doğal olaylar bile mülke dönüşür - gerçi bu yeni degil. Avrupalılar toprağı uzun zamandan beri salt mülke cevirdi. Mahkemeler genlerin patentlenemediğine karar verselerdi, arastırma geliştirme olmayacağını söylediler. Değer biçmenin bilgiyi ilerlettiğini düşünerek doğada var olan genleri ve virüsleri keşfedenlere veya ilk kullanıcılarına telif hakkı verdiler. Avustralya'da 1996 yılındaki bir davada, araştırmacıları Hepatit C virüsünü ve bu virüsü tanımlayan testleri keşfeden firma, rakip firmanın çıkardığı daha ucuz testlerin satılmasını engellemek için, virüs üstünde telif hakları olduğunu iddia ederek mahkemeye gitti. İnsan Genomu Projesi kamu kaynaklarıyla finanse edilmesine rağmen, çesitli şirketler DNA'nın çeşitli parcalarıyla ilgili patent iddialarında bulundular. Bir şirket, Genetic Technologies, gezegendeki her canlının DNA'sının % 95'inin sahibi olduğunu ve mülkünde araştırma yapmak isteyenlerin lisans parası ödemesi gerektiğini iddia ediyor (Smith, 2003: 4).
Yine de bilgi mülk türlerinden yalnızca biri. Eski ekonomi yok olmadı ve yenisini de biçimlendiriyor. George Gilder ve Newt Gingrich, konunun gündemden düştüğünü de iddia etseler (Dyson, 1992), göya hiç bir güc sağlamayacak bilişim çağının maddi altyapısının, kamu yerine ticari şirketler elinde olmasını istiyorlar. Gerçekten de kabloların ve manyetik dalgaların kontrolü geleceğin ticari stratejisinde önemli bir rol oynuyor. Bunun, içeriğin ticari kontrolünün artması ve diğer kullanım olasılıklarını etkilemesiyle bir ilişkisi olduğu rahatça öne sürülebilir (Marshall, 2001: 82-6).
[**] Yazar, devlet bitti diyenleri elestirmiş. D harfi, ABD'ye atıfla bu yüzden büyük.
[***]Taşlar devam ediyor. Bu D harfi de devletin zaten şirketlerin eline geçtiğini vurgulamak için büyük yazılmış (Kendime not: VGhvcmVhdTsgc2l2aWwgaXRhYXRzaXpsaWtsZSBpbGdpbGkgeWF6aSB5YXppbGFjYWs=)[****].
[****]Üzgünüm, bazı şeyleri şifreli[*****] yazmak zorundayım; ne yaparsınız?
Yazılımdaki bu tek seslilik kopyalama konularında yoğunlaşıyor. Fakir ülkelerde yaşayan insanlar kopyalamanın maliyetiyle karşılaştırıldığında, satın alacakları ürünün fiyatını yüksek buluyor. Bu nedenle ABD Tayland gibi Asya ülkelerini ticari savaşla tehdit etti. Çin'deki insan hakları ihlallerini içine sindirirken, telif haklarina uymazsa, Çin'e ticari ayrıcalıklarını kaldıracağını söyleyerek gözdağı bile verdi (Toffler, 1990: 329-30, 469). Görülen o ki, şirketlerin operasyonlarında gerekli yasaları dayatmak için hala Devletlere[**] ihtiyacı var. Ama Devletlerin[***] bunu şirketlerle pazarlık konusu yapmaması bir hayli ilginç.
Bu tür bir düzende, doğal olaylar bile mülke dönüşür - gerçi bu yeni degil. Avrupalılar toprağı uzun zamandan beri salt mülke cevirdi. Mahkemeler genlerin patentlenemediğine karar verselerdi, arastırma geliştirme olmayacağını söylediler. Değer biçmenin bilgiyi ilerlettiğini düşünerek doğada var olan genleri ve virüsleri keşfedenlere veya ilk kullanıcılarına telif hakkı verdiler. Avustralya'da 1996 yılındaki bir davada, araştırmacıları Hepatit C virüsünü ve bu virüsü tanımlayan testleri keşfeden firma, rakip firmanın çıkardığı daha ucuz testlerin satılmasını engellemek için, virüs üstünde telif hakları olduğunu iddia ederek mahkemeye gitti. İnsan Genomu Projesi kamu kaynaklarıyla finanse edilmesine rağmen, çesitli şirketler DNA'nın çeşitli parcalarıyla ilgili patent iddialarında bulundular. Bir şirket, Genetic Technologies, gezegendeki her canlının DNA'sının % 95'inin sahibi olduğunu ve mülkünde araştırma yapmak isteyenlerin lisans parası ödemesi gerektiğini iddia ediyor (Smith, 2003: 4).
Yine de bilgi mülk türlerinden yalnızca biri. Eski ekonomi yok olmadı ve yenisini de biçimlendiriyor. George Gilder ve Newt Gingrich, konunun gündemden düştüğünü de iddia etseler (Dyson, 1992), göya hiç bir güc sağlamayacak bilişim çağının maddi altyapısının, kamu yerine ticari şirketler elinde olmasını istiyorlar. Gerçekten de kabloların ve manyetik dalgaların kontrolü geleceğin ticari stratejisinde önemli bir rol oynuyor. Bunun, içeriğin ticari kontrolünün artması ve diğer kullanım olasılıklarını etkilemesiyle bir ilişkisi olduğu rahatça öne sürülebilir (Marshall, 2001: 82-6).
Diğer Bölümler:
Bilişim Ekonomisi
Bilişim Ekonomisi
[**] Yazar, devlet bitti diyenleri elestirmiş. D harfi, ABD'ye atıfla bu yüzden büyük.
[***]Taşlar devam ediyor. Bu D harfi de devletin zaten şirketlerin eline geçtiğini vurgulamak için büyük yazılmış (Kendime not: VGhvcmVhdTsgc2l2aWwgaXRhYXRzaXpsaWtsZSBpbGdpbGkgeWF6aSB5YXppbGFjYWs=)[****].
[****]Üzgünüm, bazı şeyleri şifreli[*****] yazmak zorundayım; ne yaparsınız?
Yorumlar
Yorum Gönder