Siber Çatlaklar: İnternet, Bir Zamanlar
Şimdi çoktan dudaklarda bir tebessüm olarak kalmış (belki de değildir, kimbilir…), 2000 öncesi internetine bir dalalım istedik.
Siber-çatlaklar (cyber-psycho) kimdi? Ravan Asteris onları şöyle tanımlamış (Haziran 1996):
Bugün toplumumuzda, norma uygun olan delice görünüyor. Cağdaş bireyin göğüslemek zorunda kaldığı stres kaynakları başdöndürücü, ve bunların arasında en zor olanı çok sayıda ve çoğunlukla birbiriyle çelişen farklı ideolojilerin ve altkültürün standartlarına uyum sağlama baskısı. Medya, arkadaşlarımız, yasalar, bizi pek de uyamayacağımız biçimde davranmaya zorluyor. Yaşamımızın denetimi elimizden kayıyor. “Bilişim Çağı” ise üstümüze daha fazla bilgi, daha fazla talep boşaltıyor.
Siber-çatlaklar ve panklar, bugünün internetine fikren ve bazen isim babalığı da yaparak, öncülük etmişlerdir. Öykülerinde, romanlarında, dergilerinde, internet posta listelerinde, BBS’lerde bugünün konularını işlemişler, kurguladıkları çoğunlukla karanlık, yer yer gotik düzenlerse bugünün elektronik sivil toplum kuruluşlarının manifestosunda yer almıştır.
Guru olarak kabul ettikleri siber-çatlak yazarlar arasında şunlar vardır:
Philip K. Dick, Elizabeth Clare Prophet, William Seabrook, Abraham Lincoln, Robert North, H. P. Lovecraft, William S. Burroughs, Crystal Dawn, Sümer rahipleri (yanlış okumadınız, ç.n.) ve Thomas Pynchon. Yukarıda gördüğünüz resimse “Back Brain Recluse” dergisinin tükenmiş bir sayısına ait.
Onları nasıl mı bulursunuz? Tabii ki kendi yöntemlerinizle, kendi davulunuzun sesini dinleyerek!
Siber-çatlaklar (cyber-psycho) kimdi? Ravan Asteris onları şöyle tanımlamış (Haziran 1996):
Bugün toplumumuzda, norma uygun olan delice görünüyor. Cağdaş bireyin göğüslemek zorunda kaldığı stres kaynakları başdöndürücü, ve bunların arasında en zor olanı çok sayıda ve çoğunlukla birbiriyle çelişen farklı ideolojilerin ve altkültürün standartlarına uyum sağlama baskısı. Medya, arkadaşlarımız, yasalar, bizi pek de uyamayacağımız biçimde davranmaya zorluyor. Yaşamımızın denetimi elimizden kayıyor. “Bilişim Çağı” ise üstümüze daha fazla bilgi, daha fazla talep boşaltıyor.
Bir siber-çatlak kendi deliliğini kendisi seçer. Giderek karşılıklı bağımlı hale gelen dünyada bağımsızlık arayanlar çabalarının, kabul edilmiş normlara göre, çılgınca olduğunu farkediyor. Yine de bir siber-çatlak, kendi yoluyla, daha becerikli, daha işlevsel olur. “Deliliğini” (normal olmadığını) kabul ederek, mücadele edebilmek için özgür olur. Kendi davulcusunun sesine uyarak yürüyüp, izleyecek bir ritim arayarak, yerinde donup kalmaz.
Siber-çatlaklar siber-panklardan (cyber-punk) farklıdır, şöyle ki, onların davranışı anlamsızca bir isyan değil, bireyin, anormal de olsa tanımlanmış erdemine ve ondan doğacak eylemlerine olan bilinçli bir inançtır. Madison Avenue’nun ve diğerlerinin o cins zincirlerini reddeder, kendileri gibi düşünenleri kendi yöntemleriyle ararlar. Ister genç, ister yaşli, ortak bir bakış açıları, bir alt kültürleri vardır.
Siber-çatlaklar ve panklar, bugünün internetine fikren ve bazen isim babalığı da yaparak, öncülük etmişlerdir. Öykülerinde, romanlarında, dergilerinde, internet posta listelerinde, BBS’lerde bugünün konularını işlemişler, kurguladıkları çoğunlukla karanlık, yer yer gotik düzenlerse bugünün elektronik sivil toplum kuruluşlarının manifestosunda yer almıştır.
Guru olarak kabul ettikleri siber-çatlak yazarlar arasında şunlar vardır:
Philip K. Dick, Elizabeth Clare Prophet, William Seabrook, Abraham Lincoln, Robert North, H. P. Lovecraft, William S. Burroughs, Crystal Dawn, Sümer rahipleri (yanlış okumadınız, ç.n.) ve Thomas Pynchon. Yukarıda gördüğünüz resimse “Back Brain Recluse” dergisinin tükenmiş bir sayısına ait.
Onları nasıl mı bulursunuz? Tabii ki kendi yöntemlerinizle, kendi davulunuzun sesini dinleyerek!
Yorumlar
Yorum Gönder